Lig yarışına havlu atan Galatasaray son Konyaspor maçındaki vazgeçmiş haliyle değil, daha derli toplu bir görüntüyle sahadaydı. Bu sezon için tek gerçek hedef Türkiye Kupası kaldı, bu Galatasaray'ın Avrupa Ligi'nde gideceği her adım kar sayılır.

Bir miktar fazla motivasyon Galatasaray'ı toparlamıştı ama kadrodaki yetersizlikler zeminle de birleşip daha fazlasını yapmaya engel oldu. Yasin'in formsuzluğu, Sinan Gümüş ve Podolski'nin yokluğunda bile katlanılamaz bir hal almış ki Mustafa Hoca iki kanatta Sneijder ve Olcan'ı tercih etti. Sneijder, özellikle de deplasman maçlarında sol çizgide oynayınca yalnız ve etkisiz kalıyor. Hollandalı'nın oyun karakterinde merkezden sola doğru kayıp oyuna oradan yön vermek var ama sol çizgide kalınca faydasızlaşıyor. Böyle olunca da Galatasaray'ın hücumu kendiliğinden kitleniyor. Bunun örneğini Mancini döneminde sıkça izlemiştik.

Akhisar maçın başlamasıyla beraber Galatasaray'ın hatalarını ve açıklarını aradı. İlk yarıda Chedjou'nun hatasını değerlendiremediler ama ikinci devrede rakibi dengesiz yakaladığı anda öne geçtiler.

Maçın ve eşleşmenin tüm gidişatını Sabri-Bilal değişikliği belirledi. Sneijder'in merkeze, yani en tehditkar olabileceği yere geçmesiyle gol kısa sürede geldi. Hemen ardından Selçuk İnan'ın golü turu Galatasaray'ın avucuna bıraktı. Yani, sarı kırmızılıların kupadaki yolunu Sneijder'in merkeze geçişi belirledi. Galatasaray sol açık Sneijder'le avantajı rakibe veriyordu, 10 numara Sneijder'le turu cebine koydu.