Futboldaki taktiksel gelişimleri takip etmek teknik adamlar için çağa uyum sağlamanın birinci koşulu. Ancak bir teknik direktörün elindeki malzemenin becerilerini ve kapasitesinin farkında olması da başarılı bir takım oluşturmanın en önemli etkenlerinden. Türkiye'de bazı teknik adamların yenilik ısrarı takımlarının yerinde saymasına hatta kapasitesinin altında kalmasına neden oluyor. Tudor, kimi zaman üçlü savunmayı denerken ya da Aykut Hoca ideal bir 4-3-3 formasyonunda ısrar ederken kadrolarının potansiyellerinin altında kalmasına sebep oluyor. Çünkü, bu gibi yenilenmiş formatları denemek için kritik pozisyonlarda yetenekli ve zeki oyunculara ihtiyaç var ve bu malzeme elde olmazsa futbolcu kendi becerilerini de sahaya yansıtmakta eksik kalıyor. Juventus'un ve Chelsea'nin üçlü savunma düzeninden var olan oyun sistemini veya Barcelona'nın hem savunmada hem hücumda oyunu domine eden 4-3-3'ünü buralarda kolay kolay monte edemezsiniz. Türkiye'deki en pahalı kadroların bile oyuncu kalitesi henüz yeterli değil. Aynı futbolcular orta vadede değişim ve gelişim gösterirse uygulamak ve başarılı olmak mümkün olabilir.
Aykut Kocaman'ın, Fenerbahçe'sinin de çıkmazı da tam olarak bu yetersizlik. Hocanın denediği, ısrar ettiği sistem Avrupa'nın üst düzey takımlarında uygulanan ve çoğunlukla da fayda sağlanan sistem ama ne yazık ki sarı-lacivertlilerin bu kadrosunda tutmuyor. Böyle olunca da Kayserispor maçı gibi Fenerbahçe'nin üst düzey hücum performansı göstermesi gereken maçlarda beklentiler karşılığını bulmuyor.
Sezon başından bu yana takım savunması anlamında ligin en iyi ekiplerinden olan sarı-lacivertliler, hücumda bir tek Valbuena'nın enerjisinden ve duran toplardan başka seçenek ortaya koyamıyor. Dün de ilk devre boyunca Fenerbahçe hücumunda Valbuena ve Janssen dışında üretmeye aday hiçbir isim yoktu. Rol alması gereken Giuliano çizgide etkisizdi. Dirar ise ne merkezde ne de çizgide isteneni verdi. Fenerbahçe'nin bu tıkanıklıktan çıkması için Aykut Hoca'nın elindeki değerli oyunculara doğru görevler vermesi lazım. Giuliano'nun merkezde, ceza sahası etrafında, Dirar'ın da hücuma çizgiden katılması bir çok sorunu çözecektir. Vasatta daha fazla ısrar Fenerbahçe'nin bir sezon daha kaybetmesine sebep olacaktır.
Sıralamaya bakınca Kayserispor maçının kolay geçmesi beklenemezdi ama Fenerbahçe'nin tüm eksikliklerinin de bu maçta bir kez daha ortaya çıktığını belirtmek gerek. Deplasmandaki Galatasaray derbisinde olumlu görüntü veren sarı-lacivertliler, çok daha fazla üretmesi gereken bu karşılaşmada oyun olarak sınıfta kaldı.
Cebinde 17 puanla Kadıköy'e gelen Kayserispor'un rahatlığı da sahaya yansıdı, sakinlik deplasman ekibine özgüven sağlamıştı.
İlk 40 dakikasında uyutan mücadelede, maçın kilidini açan Neustadter'di. Onun yaptığı hata sonucu gelen Kayserispor golü Fenerbahçeli oyuncuları da uyandırdı. Rus oyuncu, takımını 2-1 öne geçiren isim de oldu ama hatalar zinciri sonunda 3-3'lük bir sonuç ortaya çıktı. Bu temposuz ve kısır maçtan 6 gol çıkması ve iki takımın 3'er gol bulması da Süper Lig'de bireysel hataların ve duran topların ne kadar büyük bir rol oynadığını bir kez daha kanıtladı.
