|
Kasabamı arıyorum...

Bugün biraz…

Hüzünlüyüm…

Bir tuhafım…

Bugün kendimi…

Yazmak istiyor…

İçimdeki sesin…

Komutuyla hareket…

Eden ellerim…

Çünkü…

Tam 30 yıl sonra…

Geldiğim…

Kasabamdayım şu an…

Yani doğduğum yerde…

Bursa''da, Yenişehir''de…

Osmanlı''nın…

İlk başkentinde…

Çocukluğumun geçtiği…

O yerde…

Bir kocasuyumuz vardı…

Deremiz…

Yüzerdik içinde…

Fabrika atıkları…

Kızıla çevirmiş…

Görünce manzarayı…

Gözlerim yaşardı…

Yitip gitmiş…

Benim kocasuyum…

Onbin nüfusluydu…

Ben bıraktığımda…

Kasabam…

Şimdi 36 bin olmuş…

Küçücük evlerimiz…

Sırra kadem basmış…

Apartmanlar,

Siteler doldurmuş ortalığı…

Doğduğum bahçeli evde…

Artık bahçe yok…

Tek katlı evimizde…

Buhar olmuş…

Yükselmiş…

Koca bir bina…

Sayamadım…

Kaç kat diye…

Kaçtım hemen oradan…

İçinde top oynadığım..

Okullar…

Meydandaki saat kulesi…

Tesellim oldu…

Yerlerinde durduklarını…

Görünce…

Neredeyse…

Sevinçten ağlayacaktım..

Tam 30 yıl önce…

Sokakta yürürken…

Herkes birbirini tanır…

Selam verirdi…

Hala oğlu Nihat abimle…

Gezerken sokakları…

Kimse selam vermiyor artık…

Caddelerde kimse…

Birbirinin yüzüne bakmıyor…

İnsanlar artık…

Tanımıyorlar komşularını…

Yenişeer derdik…

O bile bitmiş artık…

Tam manasıyla her şey…

Yenişehir olmuş…

Burası şirin mi şirin…

Bir kasabaydı…

Şimdi gürültülü bir…

Şehire dönmüş…

Her yere …

Yürüyerek giderdik…

Artık minibüsler çalışıyor…

Traktörler ve atların…

Gezdiği kasabamda…

Bugün son model araçlar..

Trafik yapıyor…

Bir sokağa giriyorum…

Tanıyamıyorum…

Nihat abim…

Hatırlatmaya çalışıyor…

"Hani Drancılar vardı…

Hani Aşıklar otururdu…" diye…

Evet otururlardı da…

Onların oturduğu…

Sokak değil bu…

Başka bir yer burası…

Eskiye ait…,

Hiçbirşey kalmamış sanki…

Sevinçten…

Kalbim çarparak…

Geldiğim kasabamda…

Hayal kırıklığından…

Kalbim sıkışarak geziyorum…

Benim eski kasabam nerde?...

Ne varsa eskilerde varsa…

Benim eski kasabam..

Niçin yok?...

Halbuki eski şarkılar…

Hiçbir zaman eskimez…

36 yıl önce…

Dinlediğim…

Eski şarkıları…

Bugün de dinliyorum…

36 yıl sonra da…

Dinleyeceğim…

Çünkü onlar…

Yeni yetme şarkılar gibi…

Sezonluk değil..

Ölümsüz şarkılar onlar…

Neden benim kasabam da…

Eski şarkıların dillerde olduğu gibi…

Gözlerde değil…

Niçin 36 yıl öncesinde olduğu gibi…

36 yıl sonra da …

Aynı ve ölümsüz kalamıyor…

Bana biraz izin verin…

Doğduğum yerde…

Avare avare…

Dolanarak…

Kasabamı arıyorum…

Şimdi şeker aldığım…

Bakkal Tahir amcama…

Gideceğim…

Acaba yerinde mi?...

Yoksa yoksa…

O da kasabama kurulan…

Dev marketlere…

Teslim mi oldu?...

Tahir amca…

Bari sen yapma…

Dur geliyorum…
14 years ago
Kasabamı arıyorum...
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak