ABD, yetkililerinin bir taraftan PKK'nın terör örgütü olduğuna yönelik beyanlarına karşın, Suriye'de IŞİD'e karşı savaşan PKK/ PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmediklerine yönelik tutarsız ve çelişkili açıklamalarına, PKK'ya operasyon yapılmasın anlamına gelen ifadeleri de eklenince, uluslararası ilişkilerde kafası karışmış bir küresel güçten ziyade, uluslararası terörizmle mücadelede samimi olmayan, terörü araç olarak kullanan bir ülke akıllara geliyor sanırım.
Üstelik ABD Özel Kuvvetleri'ne(DELTA FORCE) mensup kara birliklerinin, Suriye'de, Cizire, Kobani, Tel Abyad ve Afrin Kantonları güzergahında (PKK Koridoru) Cerablus, Azez ve Halep şehirlerine yakın bölgelerde konuşlandırılması, Özel Kuvvetler'e mensup savaş ve bomba uzmanı eğitmenlerin, PKK/PYD terör örgütü mensuplarına yeni savaş taktikleri ve el yapımı patlayıcılar(EYP) konusunda sözde IŞİD ile savaşmak üzere eğitim verdiklerinin ortaya çıkması, Türkiye'nin muhtemel ikinci Sykes-Pİcot Anlaşması ile hedef alınma riskini ortaya koymuş görünüyor. Koalisyon güçlerince Kuzey Suriye'de oluşturulmaya çalışılan ''Kürt Koridoruna'' ulusal güvenliğimizi tehdit ettiği savıyla karşı çıkan Türkiye bu şer plana karşı Suriye toprakları içinde uçuşa yasak güvenli bölge kurulması konusunda ABD ile anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.
Onlarca polis ve askerimizi şehit eden ve şehit etmeye devam eden EYP'ler, 2013 yılından sonra IŞİD tarafından Rakka'da üretilmeye başlanmıştı. EYP'lerin PKK/PYD terör örgütü elemanlarınca kullanılmaya başlanması ise Kobani'de, ABD Özel Kuvvetleri ne bağlı bomba uzmanı eğitmenler tarafından EYP yapımı, tuzaklama ve pusu konularında ve yeni savaş taktikleri alanlarında eğitim almaları sonrasında başlamıştı. PKK ve YPG terör örgütü unsurları Kobani'de EYP hazırlamasını kullanmasını ve tuzaklama modelleri konusunda aldıkları eğitim sonucu, klasik eylem tarz ve taktiklerini terk ederek, yeni eylem stratejilerine uygun terör faaliyetlerini, Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren IŞİD yerine, Türkiye'de istikrarsızlık ve Kaos yaratma amacıyla, uygulamaya koymuşlardı.
Uzmanlarca, PKK'nın bu dönem yaptığı EYP saldırılarının, önceki dönemlerden önemli farklılıklar gösterdiği, öncelikle PKK'nın 'Çözüm Süreci' döneminde karayolları üzerinde hemen hemen hiç yapılamayan yol kontrolleri ile alınamayan yol emniyet tedbirleri nedenleriyle son iki yıldır şehir ve kasabalardaki uzantıları ve devlet kurumları içindeki işbirlikçilerini kullanarak asfalt yolları kazabilme, patlayıcı yerleştirmeyi müteakip asfaltı eski haline getirebilme refleksine sahip oldukları ifade edilmişti.
PKK'nın Dağlıca ve Iğdır'da kullandığı EYP'lerin, Suriye'nin PYD kontrolündeki bölgelerinden geldiği ortaya çıkmış, örgütün, onlarca ton ağırlığındaki EYP'leri, halen Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin hava koruması altındaki köylerde ürettiği, Kamışlı üzerinden Irak'ın kuzeyine geçirdiği ve Türkiye'ye soktuğu istihbar edilmişti. EYP'lerin hammaddelerini ağırlıklı olarak Ukrayna ve Rus kökenli patlayıcıların oluşturduğu, Suriye ordusu depolarında bulunan bu tür patlayıcıların PKK'nın eline nasıl geçtiği ise Esed ile PYD arasında örtülü ve karmaşık ilişkilerin bir neticesi herhalde.
Bilindiği gibi bölücü terör örgütü Irak, Suriye ve Türkiye'de üç ayrı cephe açmıştı. Örgütün kritik bir süreçte Suriye'de savaşan kadrolarını Türkiye'ye çekme kararı alması, ABD'nin Özel Kuvvetler'e mensup birliklerini sözde IŞİD ile savaşta PYD'ye yardım iddiası ile kantonlar bölgesinde konuşlandırdığı yönündeki açıklaması ve İngiliz Independent gazetesinin, Suriyeli Kürtlerin Türkiye sınırında IŞİD elinde kalan tek sınır geçiş bölgesi olan Cerablus'u almak için plan yaptığını iddia etmesi ile ilgili olarak bu olayların aynı zaman dilimine denk gelmesi özellikle üzerinde durulması ve irdelenmesi gereken, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından için önemli bir duruma işaret ediyor olabilir.
Türkiye içinde güvenlik güçlerinin PKK'ya karşı başarılı operasyonları ve Türk savaş uçaklarının Kandil başta olmak diğer PKK kamplarını bombalayarak bölücü örgüte ağır zayiat verdirmesi nedeniyle, PKK'nın üç cephede savaşacak gücü kalmadığı için mi Suriye'deki militanlarını geri çekme kararı aldığı? PYD, ABD desteği olmasa, Türkiye'ye rağmen Cerablus'u ele geçirmeye teşebbüs edebilir mi? ABD'nin Delta Force kara birliklerinin, Suriye'de konuşlandığı yönündeki açıklaması, PKK Koridoru'nun tamamlanması için PKK/PYD'ye verilen bir destek, Türkiye'ye verilmiş bir gözdağı mı?
Bu sorular ve soruların cevapları, Ortadoğu'da özellikle Suriye ve Irak'ta küresel güçlerin ve bölge ülkelerinin, özel kuvvetleri ve gizli servisleri arasında soğuk savaş dönemini aratmayacak örtülü bir mücadele yaşandığına işaret ediyor. Görünen o ki küçük resimde ''Kürt Koridorunun tamamlanması'' için ABD özel kuvvetlerini sahaya indirmiş görünüyor. Büyük resimde ise ''NATO'nun stratejik koridoru Kürdistan Projesi'' ile Türkiye'den Hindistan'a NATO koridoru açılmasının planlandığı uzmanlarca ifade ediliyor.
Türkiye'nin PKK, DHKP/C, IŞİD ve FETÖ tarafından içte ve dışta terör sarmalına alınmaya çalışılmasının ''Kürt Koridorunun güvenliği'' için istikrarsızlık ve kaos yaratma amacına hizmet ettiği ise aşikar görünüyor. Terörün arkasında ise stratejik dostlarımız boy gösteriyor.
#ABD
#IŞİD
#FETÖ
9 yıl önce
Delta Force ve PKK (2) Suriye’de Özel Kuvvetler Savaşı
Yılmaz savaşçılar ve kavanozdaki pireler
Yavuz Sultan Selim İslam Birliği’nin mimarıydı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
