|
İstiklal Marşı’nın alternatifi

Geçtiğimiz hafta içinde, Bolu'da 10. Yıl Marşı'nın okullarda çalınması, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Cengiz tarafından yasaklanmıştı. Bu marşın artık geçmişte kaldığını vurgulayan Cengiz, ''Biz geçmişle ilgilenmiyoruz. Önümüze bakıyoruz ve 2023'te 100. Yıl Marşı'nı yazacağız'' demişti. Arı kovanına çomak sokan bu ''kinayeli ve mecazi '' beyan ve açıklamalar, 28 Şubat destekçisi darbe sever, vesayetçi medya ve siyaset mensuplarını anlaşılan epeyce rahatsız etmişti. Suçüstü yakalanmanın verdiği bir psikoloji ile saldırgan bir tutum ve davranış sergileyen sivil vesayetçiler açıkça Yusuf Cengiz'i hedef haline getirmişlerdi. Zira 28 Şubat Post Modern darbe sürecinin milli marşı olmaya aday 10 Yıl Marşı ile ilgili tartışmalarının örtülü hedefi ''irticai tehdidin'' Türkiye'de halen devam ettiğine yönelik iç ve dış kamuoyunu etkileme amacına hizmet ettiği aşikar bir duruma işaret ediyor.



10 Yıl Marşı, diğer darbe süreçlerindeki marş ve şarkılardan farklı olarak tarihsel süreci dışına çıkarılmak suretiyle, 2007 - 2013 yıllarındaki darbe teşebbüslerinde olduğu gibi ülkede darbe yanlısı ''sivil kuvvetlerin'' arkasına sığındığı bir zırh olarak ''darbe algısını '' günümüzde de beslemeye devam ediyor. Medya başta olmak üzere 28 Şubat'ın yargılanamayan sivil kuvvetleri bu kez Türkiye'yi de içine alan ''Küresel bir 28 Şubat'ı tetikleme ''gayreti içinde dış güçlerle açık ve örtülü işbirliği içinde hareket etmekte bir beis görmüyorlar.



Onuncu Yıl Marşı, 1933 yılında cumhuriyetin 10. yılını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılmış, Cemal Reşit Rey tarafından bestelenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin icraatlarını benimsetmek ve halka coşku vermek amacıyla bir propaganda vasıtası olarak yazılan Onuncu Yıl Marşı, o yıllarda çokça söylenip dinlenmiş ve bir süre sonra unutularak hafızalardan silinmiştir. Yaklaşık 60 yılı geçen bir süre içinde unutulmuş olan varlığı dahi bilinmeyen marş 28 Şubat sürecinde tekrar gündeme sokulmuştur.



Milletin milli ve manevi değerlerinin iç tehdit olarak değerlendirildiği, başörtüsü başta olmak üzere inanç özgürlüğünün suç kapsamına alındığı milyonlarca her görüş ve ideolojiden insanın BÇG ve EMASYA komutanlıklarınca Anayasa'ya aykırı olarak fişlendiği darbe sürecinde, cunta 10'uncu Yıl Marşı'nı bir darbe stratejisi olarak tekrar hortlatmıştı.



Milli manevi değerlerimiz ve bu anlamda kullandığımız semboller ve marşlar ne yazık ki başta darbeciler olmak üzere devlet içine çöreklenmiş çeteleşmiş yapılar tarafından hoyratça kullanıldı ve istismar edildi. 28 Şubat sürecinde Baas'çı ve darbeci generaller ve sivil uzantıları, İstiklal Marşı'nı dahi irtica kapsamı içinde değerlendirip 10'uncu Yıl Marşı'nı alternatif olarak gündeme getirdiler. Bir anlamda 10'uncu Yıl Marşı 28 Şubat Darbesi ile özdeşleştirilirken, 28 Şubat sonrasındaki tüm darbe teşebbüslerinde ve günümüzde darbe algısı yaratacak şekilde milli iradeyi temsil eden iktidarlar üzerinde ''Demokles'in Kılıcı ''misali sallanması hedeflenmişti. Türkiye genelinde AK PARTİ hükümetine karşı yapılan tüm Cumhuriyet Mitingleri'nde 10.Yıl Marşı'nın söylenmesi, Gezi Parkı kalkışmasında ellerinde tencere tava ve Atatürk resimli Türk bayrakları ile yürüyen grupların 10.Yıl Marşı eşliğinde şiddet ve kaosu sokağa taşıma gayretleri bu hedefin açık işaretlerini kamuoyuna deşifre etmesi açısından önemlidir.



İstiklal Marşı Türk milleti ve devletinin vazgeçilmezleri arasındadır. Tıpkı bayrak vatan ve kitabımız gibi. İstiklal Marşı'mızda milletimizin inancı, tevhit akidesi, peygamber sevgisi, vatan sevdası hürriyet ve istiklal aşkı, milli birlik ve bütünlük bağları, ilerleme gelişme ve kalkınma dinamikleri ile ebet müddet olma arzusu vardır. İstiklal Marşı'nın irticai değerler taşıdığını dolaylı ve açık bir şekilde ima ederek herhangi bir marşı onun yerine ikame etmeye çalışan veya teşebbüs edenler açıkça milli iradeye ihanet içindedirler.


#10. Yıl Marşı
#İstiklal Marşı
#Cemal Reşit Rey
8 yıl önce
İstiklal Marşı’nın alternatifi
Ağalara beleş kadrolar dahil memuriyette bekleme süreleri
DPB görüş verdi ama, memurların mağduriyeti bitmedi
Kasko hakkında bir iki söz
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek