15 Temmuz darbe kılıfı giydirilmiş kalkışmanın devlet-millet dayanışması içinde önlenerek vatan haini FETÖ militanlarının derdest edilmesi ve yargı önüne çıkarılması şüphesiz darbelerle delik deşik edilmiş demokrasi tarihimizde bir ilke işaret etmektedir. Cumhuriyet tarihimizde yine bir ilk olarak TBMM ve milli iradenin asıl sahibi yüce Türk milleti ordu içine sızmış FETÖ'cü hainler tarafından, savaş uçakları ve helikopterler ile bombalanarak tanklar ile kurşunlanarak veya ezilerek hedef alınmıştı. Bu saldırılarda 173'ü sivil olmak üzere güvenlik güçlerimizle birlikte 240 kişi şehit olmuş 2 bine yakın insanımız ise yaralanmıştı. Kalkışma gecesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir televizyon kanalında verdiği “sokaklara çıkın” talimatı ile büyük metropoller başta olmak üzere tüm şehirlerimizde vatandaşlarımız güvenlik güçleri ile birlikte darbecilere karşı TRT ve emniyet müdürlükleri başta olmak üzere birçok stratejik mevkide ve alanlarda büyük kalabalıklar oluşturarak isyancıları engellemişlerdi. 15 Temmuz gecesi Türk milleti kendi iradesine ve demokrasiye sahip çıkarak ABD ve NATO merkezli küresel bir saldırının önlenmesinde çok önemli bir rol oynamıştı. Esasen küreselleşmenin 3'üncü evresinin yaşandığı dünyamızda küresel saldırıların en önemli panzehiri “kamuoyu desteği”ydi. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi ve ailesine suikast düzenlemek amacıyla Marmaris'e kaldığı otele giden suikastçılardan 15 dakika önce otelden ayrılması ve sonrasında bir televizyon kanalı vasıtasıyla, Türk milletine verdiği direktif ile büyük kalabalıkların sokağa dökülmesi darbeyi önleyen ilk işaret fişeği olmuştu.16 Temmuz'da başlayan ve Türkiye genelinde devam ettirilen “Demokrasi Nöbeti”, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yenikapı'da 3 partinin katılımıyla gerçekleştirilen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” ile taçlandırılmıştı. Mitinge katılan 5 milyonun üzerindeki Türk vatandaşı küresel emperyalist devletler başta olmak üzere dünyaya demokrasi dersi vererek ulusal güvenliğimize birlik beraberliğimize sahip çıkmışlardı. Ülkemizin işgaline zemin hazırlama amaçlı kalkışma ve terörün arkasındaki ABD ve NATO'ya verilen mesaj açıktı. “Birlik ve beraberliğimizi kardeşliğimizi bozdurmayacağız. Bizi birbirimize düşürme ve iç savaş çıkarmaya yönelik provokatif terör eylemleri ve senaryolara karşı tek vücut olarak mücadelemize devletimizle birlikte cansiparane devam edeceğiz. Terör ile verilmek istenen hiçbir mesajı almayacağız. Devletimize sahip çıkmaya devam ederek devlet-millet kaynaşmasını en güzel örneklerini vereceğiz.”
Yenikapı Mitingi'ne katılan milyonların ülkesine sahip çıkarak isyancı ve darbecilere karşı gösterdiği direnç ve refleks, ikinci kurtuluş savaşının mihenk taşını oluşturan “Yenikapı Ruhu'nun” doğmasına yol açtı. Ordu içine sızmış FETÖ cuntasının kanlı isyan ve darbe girişiminin ardından demokrasi nöbetleriyle oluşan Yenikapı Ruhu, Türkiye'yi içten ve dıştan kuşatarak parçalamak isteyen iç ve dış şer güçleri epeyce rahatsız etmiş görünüyor. 15 Temmuz kalkışması sonrasında kalkışma ve darbe girişiminin başarısızlıkla neticelenmesinin belli olması sonrasında ABD'nin Türkiye'de demokrasinin yanında olduğu açıklaması tıpkı 27 Nisan e-muhtırasında olduğu gibi çok gecikmiş itiraf niteliğinde bir açıklamaydı. Herhalde, 12 Eylül darbesi sonunda bizim çocuklar başardı minvalinde bir açıklama 15 Temmuz kalkışması için de peşinen hazırlanmıştı. Ancak bu kez ABD'li yetkililer Türkiye'de müttefiklerimiz gözaltına alınıyor açıklamasını şaşkınlık içinde yapmışlardı. Müttefik olarak kastettikleri de orduya sızmış darbe girişimi ve kalkışmasında bulunan FETÖ militanlarıydı. Kısa bir süre önce Türkiye'ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yaptığı basın açıklamasında Yenikapı Ruhu ile ilgili olarak, Türkiye'nin darbe girişimine karşı verdiği cevabı hayranlıkla(!) izlediklerini ve bu mücadeleyi tüm dünyanın gördüğünü, Türk halkının hassasiyetini anladığını belirtmişti.
Yenikapı Ruhu'nun rahatsız ettiği diğer bir terör örgütü de PKK olarak karşımıza çıkıyor. Kılıçdaroğlu Yenikapı Mitingi sonrasında suikast ihtimali konusunda uyarıldığını Artvin Ardanuç'ta PKK tarafından kendisine ve Türk milletine yapılan saldırı ve suikast girişimi sonrasında bir televizyon programında açıklamıştı. Bilindiği gibi suikast istihbaratı sonrasında Kılıçdaroğlu'nun korumaları arttırılmış korumalara uzun menzilli silahlar verilmişti. Bu uzun menzilli silahlarla PKK terör örgütü militanlarıyla çatışmaya giren korumaların Kılıçdaroğlu'na veya konvoya roketli saldırıyı engelledikleri anlaşılmıştı. Sayın Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun dileklerimle.
