|
MİT’e haksızlık mı ettik?

MİT ve Hakan Fidan, orduya sızmış FETÖ militanlarının 15 Temmuz kalkışmasını neden istihbar edemediği konusunda kamuoyunda bir hayli eleştirilmişti. 17/25 Aralık sonrasında FETÖ ile ilgili olarak Yargı, Polis, TİB ve MİT ayağına yapılan operasyonlar sonrasında terör örgütünün illegal telefon dinleme ve internet trafiği felç olmuştu. FETÖ'nün bu başarısızlığı üzerine irtibat ve iltisaklı olduğu ABD ve İngiliz derin yapıları ve gizli servisleri örtülü bir şekilde devreye girerek ''güvenli kriptolu şifreli konuşma ve yazışma yapabilecek ByLock'' ve ByLock'un deşifre olması sonrasında ''Eagle programını'' devreye sokmuşlardı. Uluslararası sahada duble ajan olarak nam salan FETÖ'nün bu kez ordu ayağı üst aklın kontrolündeki derin yapılar tarafından devreye sokularak Türkiye'nin işgali ve iç savaş çıkarılmasına yönelik senaryoların hayata geçirilmesi ve kalkışma planlarına start verilmişti.



Ancak MİT, 17-25 Aralık sonrası FETÖ şüphesiyle gözaltına alınanların telefonlarında, pek da yaygın olmayan bu iletişim sisteminin yüklü olduğunu görünce üzerine gidiyor ve 2014 yılı başlarında ByLock'u ortaya çıkarıyordu.



MİT tarafından ByLock şifrelerinin kırılıp, deşifre edildiklerini anlayan FETÖ, 15 Temmuz kalkışmasından yalnızca iki ay önce şifreli ve referansla girilebilen gizli haberleşme programını iptal edip, Eagle programına geçmişlerdi. 15 Temmuz kalkışmasında FETÖ militanları gizli yazışmalarını Eagle üzerinden yapmıştı. FETÖ'cülerin tabletlerine yüklü Eagle programını gizleme ve deşifre olmasını güçleştirme amacıyla 'Line'' ve 'Tango' gibi ikonlar altında açıldığı tespit edilmişti. Tango'ya giren FETÖ'cü aslında Eagle'a bağlanıyordu.



Darbe soruşturması kapsamında tutuklanan ve gizli tanık olarak itiraflarda bulunan bir sanık ise 2015 yılı sonlarında örgütün ''Tango programını '' kullandığını belirtmişti. Bu programın normal Tango programı olmayıp farklı bir yazılım ile hazırlanmış bir program olduğunu, ismi ve amblemi açısından internette herkesin kullandığı Tango ile aynı olan ancak sadece yazışma yapılan bir program üzerinden örgüt içinde iletişim kurmaya devam ettiklerini açıklamıştı. İtirafçı gizli tanık 'Bilinen ismi dışındaki örgüt tarafından benzer isimle kurulan ve kullanımına geçilen 'Tango Programı' 15Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi günü dahi kullanılmıştır, şeklinde itiraflarda bulunmuştu.



14 Ekim tarihli Milliyet gazetesinin ''

'' manşeti ile verdiği haber kanaatime göre tipik bir algı ve sulandırma operasyonuna işaret ediyor. Haberin gerek manşetinde gerekse iç sayfalarında yer alan içeriğine göre, Fuat Avni'ye bilgi sızdırdığı iddiası ile tutuklanan Başbakanlık Uzmanı Koçyiğit, MİT'in 20 bin kişilik FETÖ'cü listesini İstihbarat Dairesi'nden aldığını itiraf etmişti. Mustafa Koçyiğit ifadesinde 'Emniyet İstihbarat Dairesi'nde çalışan, Burak isimli şahıstan aldığımız talimatları yerine getirdik. Mühendislerle Bylock'tan yazışıyorduk. Daha sonra da Eagle ve Tango kullandık. Bu programlar yazışmaları 3 gün içinde otomatik olarak imha ediyordu. En son kullandığımız program Tango'yu 30 bin civarında kişi kullanıyordu. 15 Temmuz'u evimde geçirdim. Ertesi gün dışarı çıkmıştım. O zaman telefonumu çöpe attım. Pazartesi günü itibariyle Başbakanlık'taki görevine döndüm'' ifadeleri yer almıştı.



Milliyet gazetesinde sür manşetten verilen haberde Mustafa Koçyiğit'in, FETÖ'nün darbe gecesi Tango programını kullandığı iddiası ile ilgili olarak aynı haberin devamında kamuoyunun, Tango programının arka planı konusunda bilgilendirilmemesi haberin algı ve sulandırma operasyonuna işaret ettiğinin bir göstergesi gibi görünüyor. Tango sosyal ağının, dünyada popüler video iletişim aracı olarak kullanıcı sayısının 100 milyonu aşması, gazetede verilen haberde Tango sosyal ağının darbe ile ilişkilendirilmesi, Türkiye'de işinde gücünde önemli bir sayıda sade vatandaş kitlesini rahatsız ve tedirgin ettiği ise aşikar görünüyor

.

ByLock'un MİT tarafından deşifre edildiğinin FETÖ tarafından anlaşılması sonrasında örgütün Eagle adlı uygulamayı tersine mühendislik adı verilen bir yöntemle kullandığı uzmanlarca belirtiliyor. Yine örgütün Eagle alt yapısı kullanılarak Line, Whatsapp ve Tango görünümlü uygulamaları üretip kullandığı, bu uygulamaların sadece isim ve logalarının orijinal olduğu, Eagle'dan teknik açıdan herhangi bir farkının olmadığı, haberleşmenin yine kriptolu olarak sağlandığı tespiti yapılıyor. Eagle'da üç katmanlı şifreleme tekniğinin kullanıldığı, kullanan terör örgütü mensuplarının deşifre olmaması için kullanıcıların isim, soy isim, telefon bilgilerinin tutulmadığı, her kullanıcıya bir kod verildiği, ayrıca sistemin hatalı şifre girilmesi durumunda bütün verileri sildiğinin tespit edildiği de özellikle belirtiliyor.



Evet, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, kurumsal olarak 15 Temmuz kalkışmasını önceden haber alıp hükümete bildiremedi ama FETÖ'nün darbe öncesi ve sonrası kullandığı ByLock ve Eagle programlarının şifresini kırarak 100 milyondan fazla kriptolu çoğu kalkışma mesajını deşifre ederek FETÖ'ye büyük bir darbe vurulmasını sağladı. Aynı zamanda 15 Temmuz kalkışmasında görev almış bu uygulamaları kullanan 150 bin FETÖ'cüden 56 bin kişinin deşifre edilerek yargı önüne çıkarılmasına neden oldu. Diğer FETÖ'cü militanların da kısa sürede deşifre edilmesiyle 15 Temmuz kalkışmasının içinde olan tüm hainlerin adalet önüne çıkarılıp vatanımıza ve milletimize neden ihanet ettiklerinin, şehit ve gazilerimizin hesabı sorulabilecek. Bu nedenlerle Türkiye olarak 15 Temmuz sonrasında yaptığımız eleştirilerle MİT'e ve Hakan Fidan'a haksızlık ettiğimizi düşünüyor tüm istihbarat birimlerimize ülke adına başarılar diliyorum.




#MİT
#Hakan Fidan
#FETÖ
#15 Temmuz
7 yıl önce
MİT’e haksızlık mı ettik?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı