Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1920 yılında Misak-ı Milli sınırlarını çizen konuşmasından beş yıl sonra yazılmış olduğu anlaşılan mektubunda da Atatürk, Musul, Süleymaniye ve Kerkük’ün Türk vatanının bir parçası olduğu inancını ve yakın bir gelecekte kurtularak anayurda katılacağı ümidini muhafaza etmekte ve tekrarlamaktadır. Atatürk’ün vasiyeti sayılan bu mektubun yanısıra Mustafa Kemal’in İsmet İnönü’ye şifahen aktardığı vasiyetinde ise ’‘Musul, Kerkük ve Süleymaniye için Lozan’da gereğini yapamadık. Tedbir alınmazsa bu bölge Türkiye’nin başına her zaman problem olacaktır. Türkiye’nin bu problemi çözmesi lazımdır’’ dediği İnönü tarafından Ecevit’e aktarılmıştır.
Özal’ın Musul-Kerkük’ girme projesini kimler engelledi?
Ahmet Özal, ise bazı televizyon kanallarına yaptığı açıklamalarda; ’’O dönemde asker irade gösterseydi Özal Musul ve Kerkük’e girecekti. Turgut Özal 'Körfez krizi eninde sonunda bitecek. Harp bittikten sonra Amerika, İngiltere ve Fransa ile birlikte Türkiye’nin masa başında olması için sahada olması gerek bu nedenle en azından 1 tabur askeri bölgeye göndermemiz gerekir' demişti. Meclis'te Anavatan hükümeti vardı. Ancak tezkere geçmediği için Türkiye masada olamamıştı. Rahmetli babam bana 'Bugün asker gönderme tezkeresini çıkaramadık. Bunun faturasını Türkiye 20 sene sonra çok ağır ödeyecek' demişti. Türkiye masa başında olsaydı terör ve IŞİD problemi kalmayacaktı, Türkmenler hatta Kürtlerin de hakları doğru korunabilecekti. O süreçte Mustafa Kemal’in vasiyetini yerine getirebilecek bir hareket imkanı Türkiye’ye tanınmıştı. Ancak bazı askerler ve siyasiler bunu anlamadılar ve Türkiye bugüne geldi.
2003 Tezkeresi için Tayyip Bey çok çalıştı. Tezkere çıksaydı Türkiye masa başında olacaktı. Söz hakkımız olacak, terör yok olacaktı. 1991’de yapılan hatalar tekrarlandığı için günümüzdeki sıkıntıları yaşıyoruz’’ demişti.
1 Mart 2003 tezkeresinin iktidara rağmen reddedilmesinde ordu içine sızmış FETÖ (Gladyo B) militanlarının rolü olduğu kesindir. Kanaatime göre PENTAGON ve CIA, Özal ve Erdoğan dönemlerinde Türkiye’nin Musul ve Kerkük üzerinde hak ve söz sahibi olmasını engelleyen psikolojik harp yöntemleriyle Türkiye’yi bölgeden dışlayıp, çeşitli ayak oyunlarıyla Türkiye’yi bölüp parçalayacak senaryolara imza atmaktadırlar. Bir taraftan Irak’a müdahale ederken diğer taraftan Türkiye’de tezkerenin reddi için Gladyo B’nin faaliyete sokulması, tezkere reddedildiği için stratejik ortak Türkiye’nin suçlanması tam da derin Amerika’ya özgü bir kumpas. Ne dersiniz?