|
Reina katliamında 150 bin ABD Doları'nın sırrı

Londra merkezli uluslararası haber ajansı Reuters'in, İstanbul Ortaköy'de bulunan gece kulübü Reina'da yılbaşı gecesi düzenlenen silahlı saldırıyı terör örgütü DEAŞ'ın üstlendiğine yönelik haberi bana iki nedenle hiç inandırıcı gelmemişti. Çünkü İngiltere mahreçli Reuters bu konuda sabıkalı ve şaibeli açıklamaları ile tanınıyordu. Direk İngiltere Kraliçesi ile bağlantılı bu haber ajansı daha öncede PKK'nın taşeron olarak gerçekleştirdiği birçok 'Küresel Terör eylemini' PKK'yı örtmek amacıyla TAK veya DAEŞ'ın gerçekleştirdiğini açıklayarak iç ve dış kamuoyunu aldatmıştı. İkinci neden ise Reina'da 39 kişiyi katleden 69 kişiyi de yaralayan tetikçi Özbek uyruklu Abdülkadir Mashariopov'un eylem taktik ve tarzının bildik DEAŞ terör örgütü eylemlerinden farklılıklar göstermesi diyebiliriz. Ancak geçmişte Türkiye'de gerçekleştirdiği hiçbir eylemi kabul etmeyen DEAŞ'ın kendi haber ajansında Reina saldırısını bizzat üstlenmesi bir ilk olarak önemliydi. DEAŞ Suriye'de EL-BAB'ta, Fırat Kalkanı operasyonunda binlerce örgüt elemanını kaybetmenin verdiği intikam hırsı ile mi bu operasyona sahip çıkıyordu. Yoksa ABD'nin yeni Başkanı Trump'un haftalar önce açıkladığı gibi DEAŞ, eski ABD Başkanı Obama ve Hillary Clinton tarafından Pentagon ve CIA ya kurdurulan kurgu bir örgüt müydü? Şüphesiz DEAŞ ABD ve Batılı birçok ülkenin, Suriye ve Irak'a müdahalesine meşruiyet sağlayan bir maymuncuktu. DEAŞ ile birlikte Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması, Yeni Türkiye'nin 2023 ve 2071 ideallerinin terörle önünün kesilerek ulusal güvenliğin ve toprak bütünlüğünün tehlikeye düşürülmesi amacıyla PKK/YPG, FETÖ, DHKP/C ile birlikte toplam 13 aşırı illegal sol örgüt üst akıl tarafından kullanılıyordu. Bu nedenle Reina katliamını tek başına değerlendirmemiz büyük resmi görmemizi engeller diye düşünüyorum. Bu katliamı Maçka ve Dolmabahçe Kayseri, İzmir, Gaziantep Karlov suikastı hatta bu yazının kaleme alındığı saatlerde DHKP/C'nin İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Ak Parti İstanbul İl binasına Lav silahlı saldırıları ile Esenyurt'ta polis ekiplerine ateş açılması eylemlerini bu çerçevede topyekun olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.



Reina gece kulübünde seyyar dipçikli seri numaraları silinmiş Kaleş marka tüfek ve Flashbank şok bombalarını aşırı bir profesyonellik ile birlikte kullanarak insanları tek tek katlederken gözünü dahi kırpmayan tetikçinin kaçış sonrasında sergilediği acemilikler ve geride bıraktığı izler bilinçli miydi ?.

Mashariopov katliam yaptığı mahalden mağdur yaralı pozisyonunda, ayrılırken bindiği taksilerden biri olan 34 TBN ... plakalı taksinin şoförünün telefonundan, 0531516 .. .. numaralı hattı aramıştı. Bu önemli bir hata idi. Zira güvenlik güçleri, bu hattın DEAŞ'ın emir düzeyinde olan Hoca Aka isimli şahsın yardımcısına ait olduğu belirlemiş. Hoca Aka'nın ayrıca DEAŞ'ın Türkiye'ye savaş açtığı şeklinde söylemlerde bulunduğu tespit edilen Yusuf ile irtibatlı olabileceği değerlendirilerek bu yönde operasyonlar başlatılmıştı. Emniyet'in tespitlerine göre şüpheli, saldırıdan sonra elektronik posta hesabına girmişti. Bu önemli ikinci hata idi. Polis Teknik istihbarat faaliyetleri sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda Küçükçekmece ilçesinde üç adres, Silivri ilçesinde 12 adres ve Pendik ilçesinde 2 adrese operasyon düzenlendi. Bu adreslerde çok sayıda kişi gözaltına alındı. X plakalı taksi sürücüsü ifadesinde Zeytinburnu'nda bulunan bir kafe önünde şüpheliyi indirdiğini, şüphelinin işyerinin önünde bulunan şahıslarla konuştuktan sonra parayı ödediğini söylemişti, bu üçüncü hatasıydı. Bu işyerinde 6 şüpheli polis tarafından gözaltına alınmıştı.



Tetikçi teröristin kendisini bu terör eylemine arka planda azmettiren Batı'lı ülke istihbaratlarına duyduğu aşırı güven ve Türkiye'den kaçırılacağı inancı ile katliamda birlikte hareket ettikleri DEAŞ hücre ve mensuplarını dolaylı bir şekilde deşifre ederken, arka planda hangi ülke gizli servisini örtmeye çalışıyordu? Tetikçi terörist ve arkasındaki güçler, Türk güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerini hafife mi almıştı. Zira, Reina saldırganının Türk polisinin önemli noktalarda aldığı önlemler nedeniyle yurt dışına kaçamadığı, hatta bu eylem sonrasında 5 Ocak 2017 günü Silivri'de bir adreste saldırgana ait olduğu belirtilen 150 bin ABD Doları'nın dahi kendisine verilemediği tespit edilmişti. 150 bin ABD Doları'nın sırrı bu parayı veren güçleri, arka planı ortaya çıkarabilecektir. Bu paranın eylemi gerçekleştiren tetikçi teröriste verilmesi zayıf bir ihtimaldir. Bu para büyük bir ihtimalle Mashariopov kanalı ile Rakka'ya gönderilecekti. Bu durum DEAŞ'ın bu katliamda taşeron bir örgüt olduğunun en büyük kanıtıdır. Abdülkadir Mashariopov'un ise 2013 yıllarda Afganistan'ın Ferah şehri yakınlarında DEAŞ ve Taliban kamplarında askeri eğitim aldığı bilhassa meskun mahaller savaşlarında yetiştirildiği (Sivil halka yönelik eylemler) ayrıca Özbekistan Kurtuluş Ordusu üyesi olmaktan Özbekistan'da arandığı belirtilmektedir. Aralık 2015 yılında İran tarafından gözaltına alınan Mashariopov'un Özbekistan'a teslim edilmeden bırakılması CIA'nin örtülü olarak devreye girdiği şeklinde yorumlanmaktadır. Esasen Afganistan ve Pakistan'daki DEAŞ ve Taliban kamplarında CIA'nin mutlak ağırlığı günümüzde de devam etmektedir. Yeni Dünya Düzeni ve ABD emperyalizmi Asya'ya yönelmiştir. Türkiye'nin İslam coğrafyasına yönelmesi, Türk Cumhuriyetleri ile kurduğu ilişkilerde bu açıdan önem kazanmaktadır.



Günümüzde bazı medya organlarında bu katliam yalnızca DEAŞ eylemi olarak görülmekte arka plan aktörleri özellikle gündeme getirilmemektedir. Oysa 1999 yılında Özbekistan'da FETÖ mevcut iktidarı yıkmak için Türkiye'de olduğu gibi başarısız bir darbe gerçekleştirmiştir. Bu tarihten günümüze Özbekistan'ın sınır komşusu olan Kırgızistan'da ise FETÖ'nün 15 Temmuz Kalkışması sonrasında Türkiye'den Kırgızistan'a kaçan 4000 firari olduğu belirtilmektedir. Orta Asya'da FETÖ'nün merkezi Kırgızistan olarak telafuz edilmekte kaçaklarla beraber 10 binin üzerinde FETÖ'cünün bu bölgede ABD'nin yeniçerileri olarak istihdamı söz konusudur.



Bu nedenle Reina katliamının arkasında CIA olduğu CIA'nın bu katliamda Gladyo B unsurlarını kullanıp kullanmadığı katliamcıyı sorgulayan görevlilerin en dikkat etmesi ve aydınlatılması gereken bir duruma işaret ediyor.




#Ortaköy
#Reina saldırısı
#Reuters
#DEAŞ
#FETÖ
7 yıl önce
Reina katliamında 150 bin ABD Doları'nın sırrı
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler