|
En Uzun Gece: 15 Temmuz

15 Temmuz gecesi, saat 22.00 veya sonrası... sosyal ağlar üzerinden hemen hemen her akşam olduğu gibi haberleri takip ediyorum. Köprünün iki taraflı kapatıldığı, askerin tankla köprüde olduğu haberleri gelmeye başladı. Darbe girişimine ihtimâl vermediğimiz için acaba terör alarmı mı, diye soruştururken, ilk etapta "Terör alarmıdır, köprüler askerin korumasında" diye bir haber geçti, biraz rahatladım ama yerimde de duramıyorum. Bir yandan internet, diğer yandan televizyon üzerinden haber almaya çalışıyoruz. TVNet'i açtım, sosyal ağlar ile aynı zamanda hatta belki daha önce editörüm Ersin Çelik, bir darbe girişimi olduğunu ve sokaklara çıkılması gerektiğini, irademize sahip çıkmamız gerektiğini söylüyordu. Sonrası, kalbimin sesini kulaklarımla duydum...



Dönem itibariyle Samsun'dayım, saat 00.00 olmak üzere, burada sokaklarda ses yok, sadece sosyal ağlar üzerinden ileti okuyor ve paylaşıyoruz. Samsun'daki evim askeriyeye yakın, ne yapsam oraya mı çıksam, meydana mı insek? Hazırlandık, âilece meydana doğru yola çıktık. Hayatımda ilk kez aracın camından çıkıp "darbe oluyor, sokağa çıkın" diye bağırıyorum, kornayı hiç kesmiyoruz, korkuyorum ve şoktayım, ayrıca bu cürete karşı öfkeliyim, Samsun Bulvar Yolu üzerinde ilerlerken, üzerinde pijama, ayağında yırtık terlikle sokağa fırlamış bir adam gördüm, meydan yönüne doğru koşuyor, ilerledikçe insanların sokağa çıkmaya başladığını gördüm... Tamam dedim, hiçbir şey yapamazlar... Ama bir yandan korkuyorum, henüz Cumhurbaşkanımız Erdoğan iyi mi bilemiyoruz. "Erdoğan'ın iyi olduğunu söyleyin, gerisi hallolur inşallah" diyorum ama haber alamıyoruz, korkum artıyor.



Derken, yine Twitter üzerinden haberler gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "sokağa çıkın" çağrısı yaptı, o anı ömrüm boyunca unutamam, dizlerimin üzerine çöktüm hüngür hüngür ağladım. Erdoğan'ın çağrısı üzerine meydanlara koşan milyonlarca Türkiyeli, sokakları doldurmuştu. Her ilden binlerce insanın sokakta olduğunu gösteren fotoğraflar gelmeye başladı. Tamam dedim artık bir şey yapamazlar...



Lafım boğazımda kaldı... Gece uzundu ve her şey yeni başlıyordu.



Saraçhane, İBB, Boğaziçi Köprüsü, Vatan Caddesi'nde çatışmaların olduğu, tanklardan sivil halka ateş açıldığı, ölü ve yaralıların olduğu, aynı şekilde Ankara'da çatışmaların olduğu, sivil halka helikopterden ateş açıldığı, Erdoğan'ın kaldığı otelin bombalandığı, Meclis'in bombalandığı, 112'nin köprüye gelmediği, helikopterlerimizin ve F16'larımızın FETÖ'cü teröristlerce çalındığı haberi geliyor... Allah'ım ne karanlık gece…



Bir yandan Recep Tayyip Erdoğan'ın iyi olduğu haberi gelince rahatlıyor, diğer yandan şehit haberleri geldikçe yıkılıyoruz. Bir yandan halkın tanklara karşı nasıl direndiğini öğrendikçe cesaret kazanıyor, diğer yandan tanklardan açılan ateşin kıydığı insanlardan bahsediliyor, yıkılıyoruz. Saat kaç, tam olarak ne oluyor, bu işin içinde kimler var, ordu içinde FETÖ'ye destek veren hangi birimler var, karşımızdaki düşman ekibi kaç kişi... bunların hiçbirisini bilmiyoruz... Gece bitmiyor, arada net olmayan video görüntüleri yayınlanıyor, silah seslerini ve yere yığılan kahramanları görüyoruz, o kadar...



Sosyal ağlar üzerinden bir ileti geliyor: Çengel'de durum çok fena, ölü ve yaralılar var, Çengelköy esnafı ve halk, polisle birlikte darbecileri püskürtüyor... Vakit ilerlemiyor, hâlâ gece, gece bitmiyor.



Selâlar verilmeye başlıyor… Türkiye halkı, hem cesaretleriyle hem de gözyaşlarıyla meydanları dolduruyor... Gece bitmiyor, duâ ve korku: "Allah'ım yardım et..."



Sabah ezanları okunuyor, çatışmalar hâlâ şiddetli, halk tankları darbecilerden teslim almış ama sevinemiyoruz, tanklardan açılan ateşle vurulan insanların haberleri geliyor...



Gün ışıyor, sabah olmak üzere ama gece yine bitmiyor... Kuleli'de konuşlanmış darbeciler yeni bir taarruz için hazırda bekliyor.



Gece bitmiyor... F16'lar, helikopterler halkı vuruyor, bunlar yakıt ikmâlini nasıl sağlıyor, o an bilmiyoruz ancak sonra öğreniyoruz İncirlik'ten sağlanmış, ecnebi postalı darbenin içinde; gece zifir karanlık ve çok kalabalık...



Gece bitmiyor... Birer birer şehit haberleri geliyor, 16 yaşında Abdullah Tayyip, babasıyla yan yana şehit olmuş... 17 yiğit İBB'de... onlar ölüyor ama bir halk da diriliyor, ambulans yok, halk vatandaşları araçlarıyla hastaneye taşıyor, gece bitmiyor; FETÖ üyesi doktor yaralıyı tedavi etmek yerine saldırıyor...



16 Temmuz ikindi vakti olmuş ama gece bitmiyor, Halil Kantarcı aranıyor, âilesi gece 03.00'dan beri haber alamamış. Halil aranırken bir haber geliyor; Yeni Şafak foto muhabiri Mustafa Cambaz şehit olmuş. Peşine Halil'in haberi... Son mesajları halen sosyal ağ iletilerinde duruyor: "Milli iradenin muhteşem sembolü: EZAN-I MUHAMMEDÎ." demiş Halil, Allah yolunda geçen bir ömrü, O'nun adıyla tamamlamış... Gece bitmiyor, nasıl da karanlık.



Henüz 240 şehidimiz olduğunu bilmiyoruz, 116 şehit var haberleri geliyor, gece bitmiyor... Derken "darbeye destek veriyorum" diyemeyenler, "askerin kafası kesildi" diye yalan haber yapıyorlar. Henüz darbe püskürtülmemiş, henüz şehitlerimiz yerde, bir de yalan haberlerin doğrusunu izaha çalışıyoruz, gece bitmiyor, daha da kararıyor...



FETÖ, 17/25 Aralık girişimlerinde başını ininden çıkarmış bir örgüt olsa da, paralel devlet yapılanması olduğu uzun yıllardır biliniyor. Bu yapının en uzun soluklu olarak sızdığı kurum ise Türk Silahlı Kuvvetleri... Bu sızma yapı ile bugüne kadar mücadele eden de çıkmadı, Recep Tayyip Erdoğan istisna... Açıkçası, sokaktaki vatandaş da dahil olmak üzere bu yapının "asker" ayağının bir darbe girişiminde bulunacağını herkes hesaba katıyordu, kısmen önlemler alındı ama gerekli önlemler alınmamış bunu Cumhurbaşkanı'nın, darbeyi eniştesinden öğrendiğini söylemesinden anlıyoruz. Bir cumhurbaşkanı çıkıp da "MİT Başkanı'na ulaşamadım, şuna buna ulaşamadım" diyorsa, burada durup düşünmek gerekmektedir. Farkındaysanız, darbenin üçüncü günü oldu ama henüz gece bitmedi. Kurumsal olarak gevşek davranılmışsa, gece en karanlık haliyle devam ediyor demektir.



Gece bitmiyor, darbenin dördüncü ve beşinci günü olmuş, Uluslararası Af Örgütü, skandal bir rapor yayınlıyor... S&P, Fitch Ratings Türkiye'nin kredi notunu düşürüyor. Gece bitmiyor... darbeden bir gün önce bir gazetenin Erdoğan'ın kaldığı oteli teşhir ettiğini, CIA analiz sitesi olan Stratfor'un, günde bir adet twit atarken, darbe gecesi, Erdoğan'ın kamufle edildiği uçağın koordinatlarını 20 dakikada 5 kez paylaştığını öğreniyoruz, gece bitmiyor...



Darbe bitiyor, darbeciler birer birer yakalanıyor, işgal ettikleri yerler temizleniyor ama farkındaysanız henüz sabah olmuş değil çünkü gece bitmiyor...



Ne zaman kurumsal olarak ciddiyetle bu işler takip edilir, ne zaman bu ülke bir daha böyle bir girişimde bulunulamayacak hale gelir, ne zaman FETÖ başı buraya gelir, ne zaman halk meydan nöbetlerinden çekilir, ne zaman yeni atamalar titizlikle yapılır, ne zaman FETÖ'nün dış bağlantıları tespit edilip haklarında yargılama talep edilir, ne zaman şehit âileleri resmi statüde tazminat hakkına sahip olur, işte o zaman gece biter. Sabaha yaklaştığımız doğrudur. Başkomutan Erdoğan önderliğinde, halkın yoğun direnciyle, gazetecilerin titiz çalışmasıyla, darbeye "hayır" diyen askerlerin yardımıyla, emniyet güçlerinin azmiyle sabaha çok yaklaştık ancak henüz sabaha kavuşamadık. Herkesin kendi üzerine düşeni titizlikle yapması gereken zamanlar önümüzde, eğer yılgınlık ve yorgunluk hissederseniz, kardeşlerimizi nasıl şehit ettiklerini gösteren yüzlerce videodan birini izleyin ve yatalak annesine bakan ayakkabı tamircisini, üç çocuk babası seyyar pilavcıyı, gündelikle çalışan dolmuş şöförünü nasıl şehit ettiklerini hatırlayın. Unutmayın, yes'e düşersek, bir daha yaşarız, en uzun gecemiz 15 Temmuz sabah olmaz, o uzun gecenin içerisinde kalır ve kurtulamayız...




#15 Temmuz
#FETÖ
#Darbe girişimi
8 yıl önce
En Uzun Gece: 15 Temmuz
Mehdi gelmiştir, emin olabilirsiniz
Başka kurumlara atanan memurlara maaş borcu çıkarılır mı?
Bagajlar ağır olur, beliniz incinmesin…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek