|
Kemalizm, Gülenizm'e nasıl kapı açtı?

Kemalizm, her ne kadar “Atatürkçülük" olarak tanımlansa da, ilk etapta İngilizlere ait bir tanımlama olduğunu, bir manada yergi içerdiğini de ifade edenler var. Aynı zamanda, Kemalizm'in bir ideoloji olmadığını ve hatta Atatürkçülükten farklı olduğunu ifade edenler de…



Atatürk'ün yaşadığı zaman dilimi ve günümüz şartları aynı kalmadığı için, bugün Kemalistler dediğimizde açıkçası yalın bir Atatürkçülüğü kast etmiyorum. Ayrıca Mustafa Kemal ilahi ve evrensel mesaj getiren biri olmadığı için, sorunumuzun Mustafa Kemal'den değil de, Kemalistlerden kaynaklandığını düşünüyorum. Tabi bahsettiğim Kemalistlerden, yerli ve milli Atatürkçüleri de ayırıyor, aynı kefeye koymuyorum.



Kemalizm rejimi, büyük oranda 1932-1935 yıllarında Kadro Dergisi'ni çıkartan ekip tarafından yerleşik bir ideoloji haline getirilmeye çalışılsa da, asıl tahakkümünü 1960'tan itibaren kurdu. 1960 darbesinin ardından oluşturduğu askeri-sivil bürokratik vesayet müesses nizamını 'de facto' olarak 2000'lerin sonuna kadar devam ettirdi. Acı bir şekilde tecrübe ettiğimiz üzere; Kemalizm, belirlediği tipte insanlardan oluşan, robot gibi sorgulamayan, tek kişiye neredeyse tapınan, holiganlaşan, doğal toplum kodlarıyla oynayıp, kurgulanmış bir toplum oluşturan bir yapıdır. Bu yapının bir diğer özelliği ise toplumun alt tabakası olarak gördüğü köylünün, işçinin, Anadolu insanının, yani bu ülkenin nüfusunun çoğunun bilek gücünden yararlanıp, bu gücü sömürüp, onları taşraya hapsetmesidir. Toplumun elit tabakaları ise Kemalizm'in şehirli bayraktarları olarak, sömürdüğü kesimin 'beyin gücü' olduğunu ilan eder. Kemalizm mevcut icraatlar ile yetinmez, belirlediği kalıba sokamadığı, toplumun ciddi bir kesimini teşkil eden Kürtler, Aleviler ve Müslüman dindarları bombalar, idam eder, dilini yasaklar, partisini kapatır, eğitim hakkını elinden alır. 6-7 Eylül olayları yaşansın diye, “Atatürk'ün Selanik'teki baba evi yakıldı" şeklinde yalan haberler yayar. Vatandaşların iradesini 1960 darbesinde asar, 28 Şubat'ta olduğu gibi tankları başkentte yürütür. Ordu içerisindeki “derin devlet askerleri" 18 yaşındaki erleri, göz göre göre PKK'nın bombalayacağı yerlere gönderir. İnsanları, pantolonlarındaki ütü izinden 'namaz kılıyor' diyerek fişler. “411 El Kaosa kalktı" manşetleri atar. Seçilmiş cumhurbaşkanlarını suikastlar ile öldürtmeye kalkar. Torpil işlemesine gerek yoktur, zira hiçbir görevde eşit şartlarda katılım olmaz, elit Kemalistlerin üst düzey kadrolardaki yeri hazırdır. “Anadolu çomarı" diyerek aşağıladığı en geniş toplumsal kesimi ise taşraya / köyüne hapseder. Kemalist eğitim okullarda başlar, 7 yaşından başlamak üzere her Türkiye vatandaşı Kemalist eğitim kadrolarının eğitiminden geçer, sonuçta ezberci ve sorgulamayan 'Kemalistçik bireyler' ortaya çıkar. Kemalizm, bir kadın prototipi de oluşturur; saçı kısa, döpiyesli kadını 'ideal kadın' olarak tanımlar, Kemalist kadın da bu tarzı üniforma olarak kabul eder ve gururla taşır. Tabii mevzunun bir de rüyalı, mistik yanları da vardır. Kemalistler bazen mevzuyu o kadar ileri götürür ki, Atatürk'te dini ve manevi değeri olan kişilerin bedeninin hulul ettiğini iddia eder. Hatta, Kemalistlerin figüran olduğu derin devletin adamlarının terör örgütü üyeleri, mafyalar ile ortak çalıştığı, gazete bombaladığı, toplumda kaos oluşturacak cinayetler işlediği bilinmektedir.



Gülenizm'e döndüğümüzde gördüğümüz şey aslında özünde Kemalist kurgulardan çok da farklı değildir. Tek kişiye tapınılmış, giyim, yaşam, evlilik, meslek gibi konularda bireyin hiçbir söz hakkının olmadığı, tek kişinin tek başına söz hakkına sahip olduğu yapıdır. Bu yapının başındaki Fetullah Gülen, emrettiği gibi olmayan kişilere imha edene kadar düşmanlık güder, kendisine bağlı kilit noktalarda kadrolaşmış kişilere verdiği emirlerle işlerini gördürür. Mesele dershane meselesi değildir; o dershaneler Gülenistler yetiştirmek adına en değerli insan sermayesi devşirme kurumlarıdır. O kurumları kapatmak en doğru hamle olduğu için FETÖ ile mücadeleye oradan başlanmıştır, zaten FETÖ de bunu bildiği için, kendisini varoluşsal bir tehdit altında hissetmiş ve bu girişim sonrası defalarca kamikaze yapmıştır. Mesela FETÖ tetikçisi, Hrant Dink'i öldürür, FETÖ savcısı davayı süründürür. FETÖ'cü askerin imamı darbede aktif rol alır, FETÖ'ye bağlı kolluk kuvveti bu kişiyi salar, gümrük görevlisi kaçırır, büyükelçisi vize verir. Öyle karanlık ve nefret dolu bir yapı ki, Uludere'deki sivil insanları bombalama, terör ihbarlarını bilerek dikkate almayarak Reyhanlı'da bombaların patlamasını sağlama, ordu içerisinde konuşlanıp PKK ile çatışmama ve her gün gelen şehit haberleri ile ülkeyi gerginliğe sürükleme gibi icraatları vardır. Birçok masum insana iftira atar, işlenmiş suçların olduğu davaları sulandırır, “gazetecilikten tutuklanmadılar" manşeti atar ancak kendisi 'darbecilikten' tutuklanınca “gazetecilik karinesinden" özgürlük naraları atmaya kalkar. Fetullah Gülen sözüm ona 'mehdidir', güya din adamıdır ancak muhipleri bir arsaya işgal etmek için göz koyduklarında, arsa sahibini Gülen'in uydurma rüyaları ile etkilemeye kalkarlar, güya Peygamber (SAV)'i rüyasında görmüştür ve Peygamber arsanın kendilerine bağışlanmasını istemiştir.



Kemalizm ve Gülenizm, ifşa ettiğim üzere birbirine çok benzer yapılardır. Ancak Kemalizm, bir farkla öndedir. Zira Gülenizm'e kapı açmıştır.



Kemalizm, kendi elit tabakasıyla birlikte kendini, ülkenin sahibi olarak gördü ve kendi dışındakilere ciddi şekilde zulmetti, zulmedilen kitlenin çoğunluğunu ise Müslüman dindar kesim oluşturuyordu. Bunun sonucunda içten içe öfke duyan, sindirilmiş, itilmiş insanlar yekûnu ortaya çıktı. Bu yekûn, yaşadığı “yalnızlık ve başsızlık" hissi içerisindeyken, imdada(!) Gülen yetişti. Merkezdeki baskın Kemalistlerden, bu ezilmiş kitlelerin gasp edilmiş haklarını geri almak üzere çalıştığını iddia eden Gülen, bu kitlelere şeytanın sağdan yaklaşması gibi en fazla yara alan manevi değerlerinden yaklaştı. Kendini; ülkeye hizmet eden biri, Allah rızası için çalıştığını söyleyen biri, Türk okulları açan biri, öğrenci yetiştiren, dünyada gözü olmayan bir lider olarak tanıtan Gülen, tüm manevi değerleri gasp edilmiş yekûnu uyuşturdu. Bunlar, mevzunun sosyo/psikolojik arka planı. Bu arka planın bir de icraata dökülmüş kısmı var. Gülen, öncelikle Kemalistlerin çalıştığı gibi çalışarak, stratejik noktalara sızdı. Emriyle karısını boşayacak, anasını babasını silecek hale getirdiği küçük Gülenistleri, ilk olarak orduya sızdı. Dershane denilen Gülenist rende makinelerinde robotlaşmış Gülenistler, hiç sorgulamadan Gülen'in emrini, Allah'ın emrine tercih ettiler. Namazı terk, alkol alma, başını açma hatta bikini giyme, soru çalma, iftira atma gibi fiilleri hiç tereddüt etmeden uyguladılar. Bir nevi, intikam almaya çalıştıkları Kemalistlerin yerini aldılar. Ergenekon Davası FETÖ eliyle hiç edilirken, Milli Ordu'ya kumpas kurulurken; Zaman ve Taraf gazetelerinde bu davanın yolunu yapan, bu yanlış icraatların yolunu yapan, suçluları salıp, masumları mağdur eden Altanlar, Ilıcaklar gibi isimler, o günlerde kilit noktalardaki, yani askeriye ve yargıdaki Kemalistlerin tasfiyesi sırasında algı yönetimi rolünü üstlenmişlerdi. Kemalistlerden boşalan kadrolar FETÖ'cülerle doldu taştı. MİT'e darbe, Oslo Kumpası, 17/25 Aralık Girişimleri, Gezi Süreci gibi girişimlerde başarılı olamayan FETÖ, son kozunu ilk sızdığı kurum olan askeriye üzerinden oynamaya kalktı ve 15 Temmuz gecesi, en mağlup haliyle çıktığı bir darbeye girişti.



17/25 Aralık'tan bu yana AK Parti'yi, FETÖ'yü beslemekle itham eden Kemalistlerin, FETÖ'nün bir benzeri yapı olduğu, FETÖ'nün varlığında mevcut siyaseti nedeniyle büyük payı olduğu ve hatta son 4-5 yıldır bizzat FETÖ'nün aklı ve söylemleriyle hükûmete muhalefet ettiği, FETÖ ile yer yer ortaklık yaptığı oldukça net bir durum. Bakın olana ki; Türkiye'nin önündeki en büyük iki engel olan baskıcı Kemalizm ve işgalci Gülenizm ile bu ülkeye gerekli olan huzur, özgürlük, kalkınma, eşitlik, demokrasi, ilerleme adına en çetin mücadeleyi verme şerefi de, 15 Temmuz'da sokağa çıkan şanlı millete, 15 yıldır her saldırıdan büyük güçle çıkan Ak Parti'ye nasip oldu. Geçmiş olsun.




#Kemalizm
#Gülenizm
#FETÖ
8 yıl önce
Kemalizm, Gülenizm'e nasıl kapı açtı?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset