Türkiye, henüz 3 gün önce bir uçurumun kıyısından son anda kurtuldu.
FETÖ'ye bağlı rütbeli askerlerden ve yine aynı silahlı terör örgütünün sivil üyelerinden oluşan ihanet şebekesinin kalkıştığı darbe girişiminde, sivil halkın üzerine savaşta kullanılabilecek silahlarla ateş açıldı. Bu ülke vatandaşlarının parasıyla alınan helikopterlerden, bu ülke halkını vurdular. Bu ülkenin tankları ile bu ülkenin vatandaşlarının üzerinden geçtiler. 16 yaşındaki çocuğu öldürdüler. 240 şehidimiz var. "İhanet" kelimesi, bu düşmanlığı, bu nefret dolu vahşeti ifade etmekte oldukça yetersiz... Burada önemli soru şu:
Türkiye halkı, "vur emrine itaat etmeyen kahraman askerler", canını ortaya koyan Türkiye polisi, muhalif medya, toplumun farklı kesimleri o gece hep birlikte, darbeye karşı direndiler. Allah'ın yardımı ve saydığım kesimlerin direnişi sayesinde çok büyük bir badire atlatıldı. Allah hepsinden râzı olsun, mekânları cennet olsun, geride kalanlara onların kahramanlıkları sabır için şifâ olsun. Birlik olanlar sağ olsun, darbe girişimine tepki verenler var olsun.
FETÖ Darbe Girişimcileri, yalnızca 240 kişiyi katletmedi, toplumsal bir travmaya sebep oldular. Düşünsenize, 3 yıldır FETÖ ile mücadele ediliyor ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaveri hain bir örgüt üyesi çıkıyor. Bunlar bu denli yalan ve riyâ içerisinde yaşayabilen, insan onurundan bîhaber varlıklar. Bu yapıyla mücadelenin en büyük zorluğu buradan geliyor. Bu yapının oluşturduğu travma, güven hissinin kaybı, anksiyeteye varan sorunlar doğuracak boyutta. Darbe büyük oranda püskürtüldü ama elimizde böyle de güvensizlik dolu, travmatik bir ortam kaldı.
FETÖ, ile en büyük sorunumuzun dini boyutla alâkalı olduğunu, bunların İslâm'a en büyük zararı verdiğini, bir İlâhiyatlı olarak 17/25 Aralık öncesinden başlayarak defaatle ifade etmiştim. Allah'ın adıyla insanları kandıran bu terör örgütü, Allah'ın adına yapılacak olan hakkaniyetli işlere de engel oldu. Darbeyi büyük oranda püskürttük ancak elimizde İslâm'a verilmiş zarar kaldı.
Bu ülkede 4 yıl askerlik yapmış, bu ülkenin tarihi olan 87 yaşındaki dedemin, darbe girişiminin ertesi günü ifade ettiği, bugün Devlet Bahçeli'nin de değindiği acı gerçek büyük oranda püskürttüğümüz darbe girişimin ardından önümüzde kaldı: PKK terör örgütüyle mücadele sırasında verilen şehitler, FETÖ'cü askerlerin gerçek mücadele vermemesiyle alakalı olabilir mi? Pek âlâ mümkün, zira her darbe öncesi şartların olgunlaşması gerekir, o şartlar, çok sayıdaki şehit haberleri ile kısmen sağlandı gibi... Siz, 240 şehidimize, PKK ile mücadele sırasında katledilen şehitlerimizi de ekleyin. Darbe girişimini büyük oranda püskürttük ama elimizde ihanetin arka planının oluşturduğu acı ve şüphe kaldı.