15 Temmuz başarısız darbe girişimindeki rolü unutulan Büyükada, bugünlerde yeniden gündemde.Hatırlayalım;
Eski CIA'li Türkiye uzmanı Henry Barkleydarbe sabahı İstanbul Atatürk Havalimanı’na giriş yapmış ve Büyükada’daki SplendidPalace Otel’deki bir toplantıya katılmıştı. (SplendidPalace Otel 1919 yılında İngiliz ordusunun karargahıydı…)Eski CIA yöneticisi ve Fetullah Gülen’in ABD’de “Olağan üstü yetenekleri olan yabancı” statüsü ile yerleşmesine referans olan kişi Graham Fuller de; o gizli toplantıya Barkley’le birlikte başkanlık yapmıştı.
17 kişinin katıldığı toplantıda Orta Doğu uzmanı MarwaDaoudy, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi görevlisi EllieGeranmayeh, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü programı uzmanıAhmedMorsy, Woodrow Wilson Center yöneticisi Ali Vaez, Irak’ın eski ABD Büyükelçisi Samir Sumaidaie, üst düzey Orta Doğu analizcisi MasoodKarokhail, Obama’nın İstihbarat Danışma Kurulu üyesi Ellen Laipson, siyasi analist Sylvia Tiryaki gibi yabancı isimler de vardı.
Gerenmayeh15 Temmuz gecesi 7 dakika araylatwitter hesabından şunları paylaşmıştı: “Türkiye uzmanı HenriBarkey'le birlikteyim. Kendisi birçok şeyin Erdoğan ve başbakanın tutuklanıp, tutuklanmamasına bağlı olduğunu söylüyor. Darbenin gerçekliğini tespit etmek için zamana ihtiyaç var", "Erdoğan, Facetime'dan CNN Türk'e bağlanıp halkın sokağa çıkmasını istedi. Bu sırada kendisi güvenlik için komşu bir ülkeye gidiyor."
İki gün süren toplantının ardından Henry Barkey, 19 Temmuz sabahı resepsiyona üzerinde “Pensilvanya” yazan bir çan bırakarak Türkiye’den çıkış yaptı.GrahamFuller’in ise Yunanistan’a askeri helikopterle firar eden 8 vatan haini FETÖcü askerle birlikte kaçtığı iddia edildi. Bu iddia ne Yunanistan makamları ne de Fuller tarafından yalanlanmadı…
Büyükada’daki CIA toplantısı dolaylı yoldan Donald Trump tarafından da dile getirilmişti. Donald TrumpTwitter hesabından, CIA yetkililerinin Türkiye'deki darbe teşebbüsüne yardımcı olduklarına dair kanıta sahip olduğunu iddia etmişti. 14 CIA yetkilisinin olaya karıştığını iddia eden Trump, Obama'yı başarısız bir lider olmakla suçlamıştı.
Büyükada’daki CIA toplantısına ABD’li papaz Andrew CraigBrunson da katılmıştı. Darbe girişimi sonrası FETÖ kapsamında tutuklanan papaz Brunson eskiden Amerikan Ordusu'nda özel harp subayıydı. Brunson’un FETÖ ve PKK yetkilileri ile temaslarıbulunduğu, teröristlere kilisede maddi destek ve konaklama imkanı sunduğu kayıtlara geçmişti. (Başkan seçildikten sonra birçok söyleminden 180 derecelik dönüş yapmak zorunda kalan Trump,Brunson’u 3 defa iade edilmesini istemişti…)
Gelelim bugüne;
Büyükada’daki ABD CIA organizasyonu toplantısı hala tartışılırken, gündeme Alman istihbarat örgütü BND’nin organize ettiği düşünüldüğü başka bir toplantı düştü.
5 Temmuz 2017’de Büyükada AscotOtel’de düzenlenen bir toplantı, polis tarafından basıldı. Toplantıya katılan biri Alman ve İsveç uyruklu, 10 insan hakları örgüt üyesinden 6’sı ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ iddiasıyla tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, serbest bırakılan 4 kişi hakkında ise yakalama kararı çıkarttı. Toplantıya HDP Gençlik Kolları Başkanlığı ve yöneticilik yapmış L.P.’ninde katıldığı ancak polis baskınından 1,5 saat önce saat 08.30’da oteli terk ettiği iddia edildi.
Almanya Başbakanı Merkel, Amerika ve İsviçre Dışişleri Bakanlığı tutuklamalara sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı ise tepkilere şöyle cevap verdi: “15 Temmuz’un devamı niyetinde bir toplantı için bir araya gelmişler.”
Yeni Şafak’ın haberine göre; toplantının BND tarafından finanse edildiği ve BND Türkiye raporuna hazırlık yapıldığı iddiaları kapsamında Büyükada toplantısının BND ayağı araştırılıyor.Sizler için Büyükada’daki son toplantıdan basına yansıyan haberleri derledim. Okuyup, kararınızı verin. Büyükada yapılan toplantının insan haklarına katkısı nedir?
Tutuklanan İsveç uyruklu Ali Ghravi’den Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölümleri bölünmüş Türkiye haritası çıkmış. Alman Peter Steudtner ve Ghavari toplantıda;ByLock nasıl yüklenir, kalkışmalarda sosyal medya yönetimi ve kitleleri hareket geçirmeyle ilgili teknik bilgiler verilmiş.Toplantıya katılan Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser’de Türkiye'ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Ankara Büyükelçiliği'ne yazılmış belgeler bulunmuş. Bir diğer toplantı katılımcısı Helsinki Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran'da; toplumsal yürüyüşlerle ilgili ilçelere nasıl yayılacağı hakkında yazılara ulaşılmış.
Toplantı notlarından:
“-Referandum döneminde belliydi, hayır çıkarmaktı. Ama şimdi? Nereye varmak istediğimizi ortaklaşa tartışıp bir programa varmış değiliz. Gezi Parkı'nda da aynı şey vardı. Çok güçlüydü, militandı ama sönümlendi. Şimdi biz kendiliğimizden bir direnişin patlak vermesini bekleyemeyiz. Bir siyasal programımız olmalı.”
“-Dayanışma ekonomileri çökertici bir şeydir. Üretim ve paylaşım kolektifleri kurabiliriz. Bizim AKP liderine biat etmiş yapılardan değil, doğrudan üreticileri kullanarak bu iktisadi sistemi sermayeyi çökertmeye ihtiyacımız var.”
“-İş konuşalım, siyaseti de iş olarak algılayalım. Bize destek olan STK'lar vs. ile görüşerek bir Halk Meclisi kuralım. Pilot bölge olarak da Kadıköy'de bir mekan kurulsun.”
