FETÖ soruşturması kapsamında haklarında yakalanma kararı bulunan ve şu an firari olan Hakan Şükür ve Arif Erdem, hafta sonunda Galatasaray kulüp üyeliğinden oy çokluğu ile ihraç edilmedi.

Sonuç: 71 yaşındaki babam ve tanıdığım birçok fanatik Galatasaraylı arkadaşım, Tanju Çolak gibi Galatasaray taraftarlığını askıya aldı.

Galatasaray taraftarlarının yoğun tepkisi nedeniyle ertesi gün Galatasaray Yönetimi olağanüstü toplandı. FETÖ firarisi Hakan Şükür ve Arif Erdem'i takımdan uzaklaştırmak için yeni bir formül bulundu. Hakan Şükür ve Arif Erdem gibi Galatasaray üyelik aidatlarını 6 yıl ödemeyenlerin üyelikleri düşürüldü.

Peki, Türk futbol tarihinde kara bir leke olarak anılacak skandal bitti mi?

Galatasaray camiasına yakışmayan bu karar 24 saat sonra düzeltilse de hem Galatasaray taraftarlarının hem de tüm halkın yüreğinde derin bir acı bıraktı.

Futbol kurumlarında teröre alenen destek için kalkan eller ifşa oldu.

15 Temmuz sonrası halk, FETÖ'nün futbol camiasında nasıl hücrelendiğine bir kez daha tanık oldu.

Hangi isimlerin siyaseti ve terörseviciliği futbola alet ederek şah damarımıza bastığına şahitlik ettik.

“Hakan Şükür ve Arif Erdem'i salyalar saçarak savunanlar, Galatasaray'lı olduğu bilinen Abdullah Öcalan'a da kulüp üyeliği teklifi götürür mü?” diye düşünmeden edemedik.

“15 Temmuz'un 249 şehidinin katili FETÖ ile organik bağı ispatlanmış olanları koruyanlar, yarın PKK'yı normalleştirerek elebaşını ya da militanlarını “Kandırılmış olamaz mı?” diye savunmaz mı?” girdaplarına girdik…

FETÖ firarisi eski futbolcuları futbol kulüplerinden ihraç etmeyenlerin, karar sonrası İzmir Marşı'nı okuması ise ayrı bir skandaldı.

“Terör örgütüne destekten aranan adamları ihraç etmeyerek koruduk” diye şöyle bir Fetösaray Marşı okusanız iyiydi:

“Pensilvanya sarayında Gülen Hoca yaşar,

Yaşa Fetullah Gülen Hoca yaşa,

Müritlerin bize emanet sen meraklanma.

Galatasaray'ı FETÖsaray yaptık

Yaşa Fetullah Gülen Hoca yaşa,

Müritlerin bize emanet sen meraklanma.”