|
Katil kim? (2)

Bana gönderdikleri yazılara, anlatım bozukluklarına rağmen dokunamadım. Sadece imla hatalarını düzelttim. Evlatlarının askerdeyken intihar haberleri ile sarsılan, davayı kapatan savcısı şu an FETÖ'den tutuklu olan Mehtap Kutluk ve Hasan Akça'nın bana aktardıkları faili meçhul intihar vakaları ile sizleri baş başa bırakıyorum…



“Sevgili Elvan Hanım,



Ahh ah yine yaram deşildi.7 yıl önce Mersin Akdeniz Bölge Komutanlığı'nda görevli Deniz Piyade Astsubay Evren Aydın' ın ablasıyım. “İntihar" deyip elimize verdiler cenazesini. Ne hikmetse bu olayı ilk Cihan Haber Ajansı duyurdu basına. Aynı zamanda asker kızıyım. Bilirim ki intihar eden hiç bir askere devlet töreni yapmazlar ve bayrağa sarmazlar, ama bizimkine onu bile yaptılar. Hiçbir bulgu onun intihar ettiğini göstermiyordu. Elinde barut izi yok, silahta parmak izi yok. Adli tıpta giriş soldan dediler. İnanır mısınız buna rağmen hiçbir şey ispat edemedik. Takipsizlik sonucu kapandı dosyalar. Zaten adamakıllı ilgilenen de olmadı. Hayat dolu bir insan, hiç bir sorunu yokken inanmadık tabii ki ama ispat da edemedik. Acımı 7 senedir içime gömmüştüm. 2 yıldır faili meçhul cinayetlerde hep bunlardan şüpheleniyordum, haklı da çıktım. Davaya takipsizlik kararı verip dosyayı kapatan Askeri savcı şu anda FETÖ'den tutuklu olan Mehmet Oğuz Akkuş'tur. Bilginize, ilginize sunuyorum. Hayırlı geceler. Mehtap Kutluk"



NOT:



“Benim yeğenim İsmail Akça. Şırnak'ta görev yaparken şehit olmuştur. Biz haberi alır almaz babasının yanında Kuşadası'na gittik. Baba evinde bölüğünden ve garnizondan komutanlar vardı. Bize İsmail'in intihar ettiğini, komutanın tabancasını alarak sol eliyle ateş ederek kendini vurduğunu, intihar etmek istediğini söylediler. Biz bunun mümkün olamayacağını belirtirken bir telefon geldi. Arkadaşı, “İsmail kendini öldürmedi. İsmail'i yediler “diyerek babası ile konuştu. Babası ısrarla “İsmail kendini öldürmedi" dediğinde “Evet İsmail kendini öldürmedi, olayı araştırın" diyerek babasına, abime taziyelerde bulundu. O sırada kardeşi “İsmail kardeşim kendini öldürmemiş, niye yalan söylüyorsunuz?" diyerek bölükten gelen komutana kafa attı, ortalık karıştı. Komutanlar hiç beklemediği bir tepki almıştı. Türk insanının yapısını tanımayan bu insanlar her şeyi oldu bittiye getirip işlerini halledeceğini sanmaktaydılar. Karmaşa sırasında komutanlar, “Hasan bey bizi buradan çıkar" dediklerini hatırlıyorum. Daha sonra basından tanıdığım kişilere olayı anlattım aa ve dha, iha ve diğer İzmir temsilcileri yola çıkarak basında oldukça meşgul etmiştir



Benim yeğenim deli dolu ama sevimli, içki ve sigarası olmayan, dans etmeyi seven birisi idi. Anlatayım; kız kardeşim cenazenin defin sırasında hırkasının her iki tarafında cepleri olduğu kalabalık esnasında art niyetli yankesiciler ceplerini karıştırdığını, bunun üzerine “Biz dağ gibi yeğenim gitmiş, al mendilden başka bir şey bulamazsın" diyerek söylenmiş. Cenaze gömüldükten sonra ve bir Romen vatandaş gelir. “Ah İsmail, Ah İsmailim ah" diyerek ağlar. Herkes kız kardeşime “herkes cebine sahip olsun der." Olay ''Benim evime kim yemek getirecek. Benim çocuklarım bile bakmazken İsmail bana yemek getirirdi." diyerek yas etmekteydi. Olay anlaşıldı ki; yeğenim herkesin dışladığı insanlara “garip" diyerek, yiyecek alarak, ekmek alarak bu kişinin evine gittiğini öğrendik. Böyle bir çocuktu.



İzine geldiğinde askerin içinde hainler olduğunu, nöbette iken gözetleme yaptığını, bazı şüpheliler gördüğünü, ama komutanlarının bazıların “boş verin geçsinler" diyerek ateş emri vermediğini, bunun tekrarlandığını, kendisinin buna anlam veremediğini, bu yüzden büyük bir sıkıntı yaşadığını anlatmıştı. Ordu içinde hainler olduğunu söylemiştir. Haksızlığa tahammülü olmayan birisi idi.



İsmail yetenek sizsiniz yarışmasında kendini göstermiş, tüm ada halkı tarafından sevilen, tanınan bir çocuktu. Kimse ile düşmanlığı ve polemiği yoktur." İntihar etti" dediklerinde inanmamız oldukça zordur. Kuşadası'nda on binlerce kişi de inanmamış, cenazesinde muazzam bir kalabalık vardı. Bir keresinde kaldığı koğuşta karşıt görüşlü 12 PKK yanlısı kişilerle kavgaya tutuşmuş, kollarını bağlamışlar. Kurtulmayı başararak 8 tanesini yere sermiş bir kişidir. Cengaver bir çocuktur. Çatışmada zaten öleceğini hiç düşünmedik, hain saldırı olmadıkça öldürüleceğini bile düşünmedik.



İlk gün yapılan araştırmalarda yeniden otopsi için uğraştık. Öğleden sonra askerlerden ayrılarak evin çatısına çıkarak röportajda, ordu içinde karanlık güçlerin öldürmüş olabileceğini belirttim. 5N1K'da da yengem Münire Akça esas hainlerin ordu içinde olduğunu, PKK'nın ordu içinde olduğunu söylemiştir.



Açık net olarak hala bizim çocuğumuzun kendini öldürme intihar ihtimalini düşünemiyoruz. Böyle bir çocuk değildi. Vatansever, merminin önüne atlayacak kadar yiğitti. O zamanlarda da söylediğimiz gibi bu vatan içinde hainler tarafından öldürüldüğünü düşünmekteyiz. Ama hainlerinin en yakınımızdakiler olduğunu bile düşünmedik. Basında oldukça meşgul etmesinden dolayı bizimle aynı durumda olan birçok kişi aradı. Yurdun birçok yerinden aradılar. İntihar etti denilen oğlunun üzerinden 3 mermi çıkanlar, terhis olacağı gün kaçan ölü bulunan ve diğerleri karanlık dosyalar. Hepsinin ortak özelliği açık sözlü, haksızlığa tahammül edemeyen karakterde olan kişiler olduğu.



Sol elini kullanması, merminin sağ tarafından yukarıdan aşağıya doğru hareket ederek ölümüne sebebiyet vermiştir. Hiç sol elini kullanmayan birinin, tabanca gibi bir silahı, sol eline alıp kendini öldürmesi inandırıcı değildir. Ayrıca merminin hareketi yukarıdan aşağıyadır. O sırada çatışma olduğu için hastaneye yetiştirilemediğini bahsetmekte olup, erlerin ifadesinde de hiç çatışma olmadığından bahsetmektedir.



Biz bu nedenle askeri mahkemelere karşı olduğumuzu; tek devlet tek yargı ile mümkündür. Hepsi kapatılsın. Biz şüpheli ölümlerin araştırılması isterken, o dönemde intihar olaylarını araştırılması yönüne kaymıştır. Bazı kararlar alınmıştır. Bizim çocuğumuz intihar etmedi bu araştırmalar yapılırken hiç bir şekilde ifademiz alınmamıştır.



Konu ile ilgili dava Diyarbakır'da devam etmektedir. 15 Temmuz'dan sonra Dava hakimleri FETÖ'den tutuklandı. Haricen öğrendiğimize göre İsmail'in komutanları da FETÖ suçundan tutuklandı. Olayla ilgili bizi İzmir Adli Tıp Kurumu'na, oradan da İstanbul Adlı Tıp Kurumu'na yönlendirmişlerdi. Şu an İstanbul Adli Kurumu'ndaki memurların nerdeyse %70'i FETÖ'den tutuklu.



Böyle bir yazıyı kalem aldığınızda bizim de size yardımcı olabilirsem ne mutlu bize. Saygılarımla Hasan Akça."




#FETÖ'
#PKK
#İsmail Akça
٪d سنوات قبل
Katil kim? (2)
Başkanlık Sistemi’ni esas iş dünyası istemeli
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?