Klasik savaş yöntemlerini çöpe atarak, Marmara Bölgesi'ni siber saldırılarla karanlığa boğmaya çalışanların kim olduğunu tahmin etmeye çalışın.

Geçtiğimiz yıllarda istihbarat birimlerimizin terör örgütleri içine yerleştirdiği elemanlarının listesini peşkeş çekip, infaz ettirenlerin; bugün uyuyan hücreleriyle tetiklerini yabancı diplomatlara çektiklerinin farkına varın.

15 Temmuz'da ülkemize düzenlenen terör darbesi sonrasında günlerce sesini çıkarmayıp, Reina'ya düzenlenen terör saldırısı sonrası tatilleri sırasında hemen kınama mesajı gönderenleri aklınızın bir kenarına kazıyın.

2016 yılında Ankara, Kayseri, Elazığ ve Beşiktaş terör saldırılarında kullanılan bombaların, ancak yüksek rütbeli bir NATO subayı tarafından tertip edilebileceği haberini bir kez daha hatırlayıp;

2017 yılında Suriye'deki barış masasına oturamayacakların, taşeron terör örgütleri ile korku salmaya devam edebilme ihtimallerini göz ardı etmeyin.

El-Bab'daki askerlerimizin yüzlerce DAEŞ'li teröristi öldürmesine müteakip, Reina'da katliama imza atan teröristin menşeini tahmin edin.

Teröristin noel baba kıyafeti giydiği ve mekan sahibinin Amerikan istihbarat birimlerinden saldırı öncesi ihbar aldığı yalanını yayan medya kuruluşlarının; Savcı Selim Kiraz'ın ve Rus Büyükelçisi Karlov'un katlinin görüntülerini medyalarında buzlamadan verdiğini hatırlayın.

Reina'ya düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden ve yaralananların çoğunun turist olmasına rağmen, masumlar üzerinden 'Anadolu halkı yılbaşı kutlarken katledildi' algısına yürüyenleri bir kenara yazın.

Canlı bombalarla yüzlerce masumu şehit eden PKK'yı, DAEŞ saldırısı üzerinden aklamaya çalışan Amberin Zaman'ın "YPG ve SDG ye saldırmaya devam edilecek mi acaba?" yorumunun, PKK Kandil kampının topuklu ayakkabılı ziyaretçisi ve sözcüsü olmasına,

Saldırı için "Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur" açıklaması yapan Diyanet İşleri Başkanı'nı hedef gösteren Ayşe Hür'ün daha önce paylaştığı “3 polisin intikamı için Kandil'i bombala. Ne kadar adi!” açıklamasına bağlayın.

Silah tüccarı üst akılların, yeni hamle olarak Türkiye'yi mezhep ve sağ-sol kavgasına tutuşturmak için oynadığı oyunlara gelmeyin.

Terör örgütlerinin dini, ırkı ve vatanı olmadığını,

En büyük silahlarının ise; gerek terör saldırıları gerek terör algısı dolu medya paylaşımları ile halk arasında korku, panik ve kutuplaşma yaratarak, insanları kendi arasında kırdırtmaya çalıştığını unutmayın.

Din, mezhep ve ırk ayrımı yapıp; her terör saldırısını laiklik, sekülerlik, muhafazakarlık konularına boğarak terör adresinin asıl istikametini şaşırtmaya kalkışanlara prim vermeyin.

Bu ülkenin topraklarında gözü olanlara, vatan hainlerine ve teröristlere karşı saflarınızı sıkı tutun.