|
Ar-Ge neden önemlidir?
Ekonomide üretimin niteliğinin yüksek olması, üretilen ürünün rekabetçi olması ve üretilen nitelikli üretimden gelir elde edilmesi için
Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) hayati derecede önemlidir.
Ar-Ge harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) içindeki payı birçok alanda kullanılan önemli bir gösterge.
Ar-Ge harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) içindeki oranının yüksek olduğu ülkelerde kişi başına gelirin ve refahın yüksek olduğu da bir gerçek.
PEKİ, NEDİR AR-GE?
TÜBİTAK’a göre Ar-Ge,
‘‘bilimsel ve teknik bilgi birikimini artırmak amacıyla, sistematik bir temelde yürütülen yenilikçi faaliyetler ve oluşan bilgi birikiminin yeni uygulamalarda (ürün, süreç) kullanımıdır.’’

Yalnızca Ar-Ge yapmak yeterli değildir. Önemli olan Ar-Ge ile ortaya çıkan yenilikler sayesinde ekonominin yapısını, üretim alışkanlıklarını da değiştirmektir.

TÜBİTAK yeniliği de şöyle tarif ediyor:
‘‘Yenilik, bir fikri, geliştirilmiş, iyileştirilmiş ya da yeni ve satılabilir bir ürüne veya sürece dönüştürmeye yönelik bir dizi bilimsel, teknolojik, mali ve ticari faaliyeti ifade eder. ’’
Dolayısıyla, geliştirilen ürünün yeni ve satılabilir bir ürün haline gelm
esiyle ve bu yeni ürün sayesinde ekonominin üretim yapısı ve ülkenin refah seviyesinin değişme ihtimali yüksektir.
AR-GE İLE NE DEĞİŞİYOR?
Ekonomide teknolojik seviyesi yüksek ürün üretmek, katma değerli üretim yapmak ve dolayısıyla ekonomiyi rekabetçi yapmak için Ar-Ge’ye çok kaynak ayırmak gerekiyor.
Daha çok Ar-Ge daha yüksek katma değerli üretim beklentisini oluşturmaktadır.
Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmak daha yüksek oranlarda ekonomik büyüme anlamına da gelecektir.
Daha yüksek ekonomik büyüme ile artan kişi başı gelir sayesinde ülke sınıflandırılması için kullanılan eşik kişi başı gelir rakamlarının yükselmesi ile ülke ekonomisinin de bulunduğu gelir grubu da değişecektir.

Birçok gelişmiş ülkenin daha doğrusu yüksek gelir grubunda yer alan birçok ülkenin Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının yüksek olması da tesadüf olmadığı açıktır.

2021 yılında Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının en yüksek olduğu İsveç’te bu oran yüzde 3,35, Almanya’da yüzde 3,13 ve Hollanda’da yüzde 2,25 oldu.
AB ortalaması ise yüzde 2,27 seviyelerinde.

Diğer yandan ABD’de bu oran yüzde 3,45 Japonya’da yüzde 3,26 ve Güney Kore’de ise yüzde 4,81 olarak gerçekleşmiş.

TÜRKİYE’DE AR-GE
Türkiye’de de son yıllarda Ar-Ge’ye ayrılan kaynağın miktarı artmaktadır.
Ar-Ge’nin GSYH içindeki payı 2021 yılında yüzde 1,40’a ulaştı.

Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklar ile başta da savuna sanayiinde ve diğer sektörlerde, orta çıkan katma değerli ürünler sayesinde hem ülkenin üretim yapısı değişmekte hem de birçok sektörde bir sinerjiye neden olduğu açıktır.

Bu nedenle Türkiye, daha rekabetçi bir ekonomiye sahip olması, teknolojik seviyesi yüksek üretimini
sürdürebilmesi
ve bulunduğu orta gelir grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna yükselmesi için
Ar-Ge’ye ayırdığı kaynak miktarını daha da artırmalıdır.
#Ekonomi
#Ar-Ge
#TÜBİTAK
#Teknoloji
#Erdal Tanas Karagöl
1 yıl önce
Ar-Ge neden önemlidir?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’