Son birkaç yılda başgösteren boş tribün sorunsalının Lig'de sahne alan yıldızlara rağmen devam ettiğini hatırlatarak başalamak lazım.Seyirci sağlık gibidir; kaybedildiğinde değeri anlaşılır ve geri getirmek için harcanması gereken enerji çok çok daha fazladır. İlk 10 dakika ev sahibi Rizespor'un baskısıyla geçti. Yeri gelmişken Karadeniz ekibinin geçtiğiimz hafta yaşanan "Kweuke krizini" ustalıkla savuştırduğunu belirtmek lazım. "Mehmet Topal ve Van Persie tercihleri Fenerbahçe'ye beklenen hareketi ilk dakikalar itibariyle getirmedi" cümlesini yazarken iki eski United oyuncusunun "biz geldik"mesajları kabilinden golü geldi Sarı Lacivertlilerin. Bu bölümde Nani' nin Fenerbahçe yarı sahasında üç top kazandığını araya sıkıştırmak lazım; goldeki gayreti kadar kayda değer hareketlerdir zira. Aynı Nani' nin hatalı pası sonrasında gelen penaltıyı Rizespor'un penaltıcısı Deniz'in kaçırması ise geçen haftadan devam eden bir dizi film gibiydi adeta...Ne yedikleri gol ne kaçırdıkları penaltı Rizesporluların iştahını azalttı;öyle ki ilk yarı Rizespor' direnen Nani ve Volkandı demek yanlış olmaz. Rizespor'un bu baskısı Fenerbahçe'yi bu sezon ilk kez tek forvet oynamak zorunda bıraktı. Orta sahadaki yokluğu Alper ile varlığa dönüştürmeyi denedi Pereira. Rizespor'un arzusu baki kaldı ise de Alper Potuk hiç değilse Fenerbahçe mahkumiyetine son verdi ve Fenerbahçe rakip sahaya çok adamla gitmeye başladı. Pereira'nın değişikliğine Hİkmet Karaman Mehmet Akyüz ile cevap vermeyi denedi ise de çare olmadı. 50 65 arası ilk yarıdaki rollerin tam tersi hikayeye döndü maç; fizik ve moral üstünlüğü tamamen Fenerbahçe'ye geçti. İlk yarı boyunca Fenerbahçe'yi sahadan silmesine rağmen gol bulamayan Rizespor'un beraberlik golünü,sahadan silindiği anlarda sahanın en iyilerinden Alper'in hatası ile bulması bir kere daha hatırlattı bize futbolun biraz da kısmet olduğunu...