İlk yarı kısmet İkinci yarı akıl

Grubun en iddialı takımıydı Napoli. Üstelik şehir de futbola bambaşka anlamlar yükleyen dünyanın ender şehirlerinden biri. Uzun süre sonra Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı ilk kez kendisinden daha iyi bir orta saha ile oynayacaktı. Maç tam da bu gerçekle başladı. İlk 10 dakikanın tamamı Beşiktaş yarı sahasında oynandı. Atiba'nın topa ilk kez basıp takıma "sakin olun" demesi ile rakip sahaya gidip 1-0 öne geçmek arasında galiba 2 dakika bile yoktu. Napoli'nin malum savunma zaaflarını kullanmak için yapılması gereken belliydi; topu mümkün olduğu kadar o bölgeye taşıyabilmek. Sonra doğal olarak yine Napoli baskısı ve golü geldi. İşler kötü giderken bir kez daha rakibin savunma zaafı bu kez kendi hataları ile ortaya çıktı ve galibiyet golü geldi. Beşiktaş, Kiev maçında ne kadar kısmetsiz ise bu kez tam tersi idi. Ve buradan 3 puan almanın imkansız olmadığı fikri oluşmaya başladı kafalarda. Soyunma odasına giderken ikinci yarı adına bir Necip-Gökhan İnler değişikliği bekledik. Bu arada unutmadan yazmalı; evet Ebubekir net vuruşlar yapamıyor ama rakip savunmayı da canından bezdiriyor.

İkinci yarı yine Napoli'nin baskısıyla başladı ve ilk geldiklerinde penaltı kazandı İtalyanlar. Bu kez sahneye Fabri çıktı ve altı çizili olarak penaltıyı kurtardı.

Penaltı sonrası 60. dakikaya kadar oynanan bölüm tam da Beşiktaş'ın istediği gibiydi. Siyah-beyazlılar, belki rakip kalede etkili olamadı ama Napoli'yi de ceza sahasına yaklaştırmadı bu bölümde.

İşler yolunda gider, hatta Beşiktaş, Napoli'nin dengesini bozmuşken ikinci ve ucuz penaltı kararı geldi hakemin. Beraberlikten sonra Şenol Hoca'nın biri zorunlu iki değişiklik kararı geldi. İlk yarı için değil ama ikinci yarıdaki oyun kesinlikle Beşiktaş'ın üç puanı hakettiği biçimdeydi. Duran toptan gelen Ebubekir golü de bunun habercisi... Grubun en zor deplasmanından 3 puanla dönmek için artık Beşiktaş'ın birkaç dakika sabretmesi gerekiyordu. Gereken de yapıldı...

#Napoli

#Beşiktaş

15 Temmuz

Kudüs: Bir şehrin hikayesi

Ramazan

Seçim

Spor

Borsa