Zirve iddiası olmadığı zamanlarda da İstanbul takımlarını ağırladığında dolu tribünlere oynardı Bursaspor. Dün akşam Galatasaray karşısına çıkarken tribünlerdeki boşluklar Bursaspor ileri gelenleri için bir uyarı niteliğindeydi bu anlamda. Sezon başında Harun ve Batalla ile topladığı puanların kredisi ile Süper Lig'de kalacak gibi görünen Bursaspor'a karşı Galatasaray hızlı ve etkili başladı oyuna. Aslında Tudor'un gelişinden sonra bir iki istisna dışında her maç başladığı gibi diyelim. Ama bu kez karşısında hiçbir direnç gücü kalmamış bir takım vardı. Bruma dışında Sabri'nin de yıldızlaştığı ilk yarı boyunca Galatasaray girdiği pozisyonlarla maçı bitirmiş olarak soyunma odasına gidebilirdi. Faul yapacak mecali bile kalmamış, yegane etkili adamı Batalla'nın bile gardı düşmüş bir Bursaspor karşısında Cimbom, ilk yarıda sahanın her yerini dilediği gibi kullandı. Bruma'nın 2. golü geldiğinde, Faty kimseye sormadan soyunma odasına gittiğinde ve Bursa tribünleri protestolara başladığında maç fiilen bitmiş; 'formalite icabı' bir ikinci devre kalmıştı geriye...
Öyle de oldu. İlk yarı nasıl bittiyse ikinci yarı öyle başladı. Bursaspor'un ne skora ne de oyuna reaksiyon gösteremeyeceği aşikardı ve meydan tamamen Galatasaray'a kaldı. Hal böyle olunca sarı-kırmızılılar için hafif bir antrenman maçına döndü ikinci devre.
Bursaspor için kötü kadro inşaatının bedelini ödeme anlamında kalan haftalar taraftar için ızdırap olacak belli ki. Galatasaray adına ise Süper Lig'de sezon sonu sıralamadaki konum ve elbette Tudor'un önümüzdeki sezon öncesi kredisi anlamında kolay ve kıymetli bir 3 puan oldu. vesselam.
