Fenerbahçe ve Galatasaray' ı resmen değilse de fiilen yarışta saf dışı bırakıp yakınında sadece Başakşehir kalan Beşiktaş için Rizespor maçı, aşılması kolay bir engel gibi duruyordu. Hava güzel Beşiktaş'ta işler yolunda dolayısıyla da tribünler tıklım tıklım doluydu Dolmabahçe'de. Saha içi ve saha dışında her şey Beşiktaş'ın lehine görünüyor; küme düşme hattındaki Rizespor'u zor bir maç bekliyordu. Tam da bu görüntüde başladı maç. Quaresma ve Talisca'nın etkili oyunuyla Beşiktaş maça oldukça baskılı başladı. İlk Şenol hocanın tandemde Atınç tercihi Galatasaray maçıyla sınırlı değil ve sürecek anlaşılan. İlk dakikalardaki şoku atlatan Rizespor'un hızlı çıkışlarla Beşiktaş savunmasını 2 sarı karta mecbur ettiği bölüm dışında siyah-beyazlılar, net pozisyon bulamasalar da oyun kontrolünü hiç bırakmadılar. Beşiktaş'la ilgili tüm olumlu cümlelerin istisnası olarak şunu belirtmek lazım; hala Quaresma'ya endeksli bir takım. Bu gerçek bazı maçlarda Beşiktaş'ın işini zorlaştırıyor ve galiba sene sonuna kadar bu durum devam edecek.

İlk yarının sonunda bulduğu gol ile soyunma odasına rahatlamış olarak giden Kara Kartal, ikinci devreye de iştahlı başladı. Bu arada tüm hücum atraksiyonlarını Kweuke'nin fizik gücü üstünlüğüne bağlamış Rizespor'un işinin maçın skorundan bağımsız bundan sonrası adına da zor olacağını hatırlatmak gerek...Son yarım saate girilirken Şenol Hoca, Quaresma'yı biraz sonra da Cenk'i dinlenmeye, Tolgay ve Ebubekir'i de oyuna aldı. Quaresma'nın kenara gelirken yansıttığı sinirli haller oynama arzusuna işaret ki olumlu okumak mümkün bunu da. Oyun ne kadar kontrolünüzde olursa olsun farkı ikiye çıkarmadığınız maç her an sizi sıkıntıya düşürebilir. Dün gece Beşiktaş bunu yaşamadıysa Rizespor'un "savunma arkasına top atmayı" geç akıl etmesinden. Hikmet Karaman ve oyuncuları Beşiktaş'ın bu zaafını değerlendiremeyince Şenol Güneş talebeleri ve 30 binden fazla Beşiktaşlı istedikleri 3 puanı almış olarak ayrıldılar Dolmabahçe'den.