Geçen yaz Portekiz, tarihinin ilk Avrupa şampiyonluğu kupasını kaldırdı Ronaldo ile. Gerçi daha yarım saat dolmadan sakatlanıp çıkmıştı ama Ronaldo’nun o kupadaki emeğini herkes takdir eder. Aynı Ronaldo bu sezon takımı Real Madrid ile hem ligde hem Şampiyonlar Ligi'nde hedefe ulaştı. Yani son 1 senede geçtim oynadığı maçları, antrenmanları falan, başarı listesi bile yoracak bir oyuncudan bahsediyoruz (Şampiyonlar Lig’inde 140 maç 107 gol gibi). Aynı Ronaldo şu anda Portekiz Milli Takımı ile Rusya’da Konfederasyonlar Kupası maçlarına çıkıyor. İsmi son derece görkemli olsa da, aslında önümüzdeki sene yapılacak Dünya Kupası organizasyonunun provası… Hadi biraz daha wikipedia bilgisi ile süsleyelim yazıyı: Kupa ilk olarak 1992 yılında Kral Fehd Kupası olarak Suudi Arabistan'da doğmuştur. 1995 yılında da aynı ülkede düzenlendikten sonra FIFA, organizasyonu bünyesine geçirerek uygulamaya koymuştur. 2005 yılına kadar 2 yılda bir düzenlenen turnuva, artık 4 yılda bir düzenlenecek ve FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak ülke, Dünya Kupası'ndan önce bu turnuvaya ev sahipliği yapacaktır. Bu sayede Dünya Kupası'nı organize edecek ülkeler bir yıl önceden eksiklikleri ve kusurlarını görme imkanına, yani bir nevi prova yapma olanağına sahip olacaklar…

Şimdi Portekiz yerine Türk Milli Takımı'nı, Ronaldo yerine de o milli takımdan dilediğiniz ismi koyun. O isim de Ronaldo’nun geçen yıl elde ettiği başarılara kendi kulübü ile de ulaşmış olsun. Allah aşkına gider miydi Rusya’daki organizasyona? Bu soruya kendi kendimize “Elbette giderdi” cevabını kolay veremediğimiz için Türk futbolu bu halde. Sizi bilmem ama ben bunları düşünürken, mesela bugüne kadarki tek Konfederasyonlar Kupası'na katıldığımız 2003 yılına döndüm. Bir yıl önceki Dünya Kupası'ndaki kadroya nazaran çok genç bir kadro… Hatta Şenol Hoca eleştirilmişti sonralarda "O genç kadro ile elemelere devam etseydi keşke" diye. Neyse, uzatmayalım. İlk fırsatta soracağım Şenol Hoca’ya 2003 Fransa seyahati öncesi acaba takımdaki ekabir ağabeyler “Hoca biz yorulduk bu hikayeden, organizayona sen gençleri götür” demişler midir? Milli takım geleneğini öğrendikçe bu tür sorular artacak vesselam; bizim yıldızlar Rusya’ya gider miydi?