Sezon başından beri haklı eleştirileri omuzlayarak ilerleyen bir Galatasaray var. Galatasaray adına ortaya konulan tüm olumsuzluklar gerçek ama puan tablosu da öyle... Diğer yanda ise topladığı puanlardan çok, sezon başından beri onadığı oyunla kendisinden söz ettiren ve Süper Lig' in "sempatik" takımlarından Karabükspor. Ve o takımın ülkede uzun süre kalmaya aday teknik direktörü Tudor... Sarı-kırmızılılar için Karabükspor'la oynamanın tam zamanıydı aslında. Poko, Traore, Yatabare'nin yoklukları ev sahibi ekip için omurgasız sahaya çıkmak demekteki bir bakıma . Galatasaray'da ise Snejder'in yokluğunda Josue sahadaydı veya olmaya çalıştı diyelim!

Her iki takımın topun arkasında sağlam durma çabasının öne çıktığı ilk yarıda skoru belirleyecek olanın savunma ve hakem hataları olacağı aşikardı. Türk futbolu ve hakem meselesine maç yazılarında girmiyoruz o yüzden geçelim bu bahsi. Galatasaray'ın oyun olarak bir adım önde olduğu ama skor tabelasında beraberlik olarak yansıyan bir ilk yarı oldu. Sarı-kırmızıların biraz daha efektif bir Bruma' ya Karabükspor'un ise ani hücumları daha verimli kullanmaya ihtiyaçları, her iki takım için ilk göze çarpanlardı.

İkinci yarı da ilk yarıya benzer başladı. Sezonun ilk yarısında da görülmüştü aslında Sneijder'in yokluğunda Galatasaray orta sahasının oyunu sete çevirmede zaaf yaşadığı. Dünkü maçın büyük bölümünde bu gerçek bir kez daha görüldü. Hal böyle olunca Galatasaray pozisyon bulmak için ya rakibi az adamla veya defansın arkasına atılan ince pasları aradı sürekli. Yeni transferlerden Rodrigues'in Sahaya dahli beklenen hamle idi ama çıkması gereken Yasin mi yoksa Bruma mı olmalıydı tartışılır...

Galatasaray gol için yükleniyormuş gibi yaparken Karabükspor'da Serdar'ın golü geldi. Bu gol Konuk ekibinin bundan sonra da yaşayacağı savunma sıkıntılarının habercisi sanki. Golden sonra Galatasaray 10 kişi kaldı. Uzatma dakikaları bir beraberlik arayışı sonuç vermedi ve 3 çok önemli eksiğine rağmen Tudor Bey kazandı.