Türkiye, 2013 yılı öncesinde de defalarca istikrarsızlık girişimine maruz kalmıştı. Ancak 2013 sonrasında, Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması için gerçek manasıyla ülkeye karşı ekonomik ve siyasi bir terör ittifakı yaşanıyor.
Türkiye'yi istikrarsızlaştırma çabası, kimi zaman “özgürlüklerin tehlike altında olduğuna" dair kasıtlı söylemlerini Batı'ya pazarlamada, hatta yalvarmada karşımıza çıkıyor, kimi zaman
girişimiyle ve kimi zaman da
balonunun şişirilmesiyle.
FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimi ile bu çabalar, açık bir terör şekliyle ortaya çıkıyor.
Ancak tüm bu çabalara ve çırpınışlara rağmen Türkiye sahip olduğu
desteğinin sayesinde, bölgede siyasi ve ekonomik istikrarını korumaktadır.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde başarısız olması nedeniyle
dediğimiz bu unsurlar, hem içerde hem de dışarda Türkiye'yi çevrelemek ve kıskaç altında tutma girişimlerini sürdürecek.
Dış aktörlerden uluslararası finansal kuruluşlar, kredi derecelendirme kuruluşları ve bunların sahibi ve ortakları olan fon sahipleri,
En son Fitch kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin notunu değiştirmemesine rağmen not görünümünü negatife çevirdi. Bu durum, negatif algı oluşturma sürecinin halen devam ettiğinin bir göstergesidir. Üstelik
İçerde de Türkiye'yi kıskaca almak isteyen başta FETÖ, PKK ve DAEŞ olmak üzere, terör örgütleri kaos oluşturma peşindeler.
Terör saldırılarına karşı yalnızca ekonomik ve siyasi dinamiklerini değil,
Van, Diyarbakır, Elazığ ve en son Gaziantep'te
Sahi, DAEŞ, PKK ve FETÖ terör örgütlerinin isimlerinin farklı olmasının bir anlamı var mı? Adları farklı olsa da yapısal kodları ve hedefleri aynı.
Vardiya sistemine geçmiş gibi, birinin bıraktığı yerden diğeri başlıyor.
?
FETÖ, PKK veya DAEŞ, kim olursa olsun, ülke içinden veya dışından Türkiye düşmanlığı yapanlara ve ülkede istikrarsızlık oluşturmak isteyenlere verilecek en iyi cevap,
Türkiye'nin başladığı ekonomi hikâyesini, gerçekleştirilen projelerle, bulunduğu bölgede geçmişte olduğu gibi teslim olmayıp farklı ülkelerle geliştireceği ilişkilerle yeni entegrasyonlar ve işbirlikleriyle yazacak, tamamlayacak.
Biliyoruz ki, bu bölgede olmanın maliyeti var. Ancak maliyetin yanı sıra, bir de bu bölgede
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra, Rusya ile var olan krizin bitirilmesi ve kriz öncesi döneme geri dönüş konusundaki
Aslında, Rusya ile yakınlaşma Türkiye'deki saldırıların bu kadar artmasının en önemli sebeplerinden birisidir.
15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında Türkiye'yi sıkıştırmak, yalnız bırakmak ve ülkenin teslim olmasını bekliyorlardı. Yani Türkiye'nin bölgede ne ekonomik olarak ne de siyasi olarak bir aktör olmasını istemiyorlar.