“İ
nsana odaklanmak: Sürdürülebilir bir dünyada herkes için barış ve insanca yaşam mücadelesi
” gündemiyle toplanan BM Genel Kurulu’nda bu konuda mesajlarıyla öne çıkan lider Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünde yaptığı konuşma birçok mesaj içeriyor.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her yıl BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma adeta bir insanlık dersine dönüştü. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan
gelişmekte olan ülkelerle birlikte az gelişmiş ülkelerin sorunlarını tüm dünyaya karşı dile getirdiği gibi
, insani krizin kol gezdiği coğrafyanın sesini de duyuruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla bahsettiği “Dünya 5’ten büyüktür” ifadesi her ne kadar BM güvenlik konseyini oluşturan
5 daimi üyesi olan ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’dan
oluşmasına karşı bir çıkış olsa da aynı zamanda temsiliyet açısından da önemli bir çıkışı temsil ediyor.
Bu duruş, yeni bir dünya düzeninin var olduğunun, toplumların adil yaşaması gerektiğinin, kendinden başkasını önemsemenin, mevcut uluslararası kurum ve kuruluşların artık iflas ettiğinin ve sosyoekonomik eşitsizliklerin artık sürdürülemeyeceğinin ifadesidir.
Dolayısıyla,
dünya barışına, siyasetine, ekonomisine ve geleceğine karar verecek ülkeler yalnızca bahsettiğimiz 5 ülke olmamalıdır.
NEDEN 5 ÜLKE OLMAMALI?
Şöyle ki,
Dünya’da ekonomi ve siyasi sorunlar artık 1945 yıllarındaki bakış açısıyla çözülemiyor. Dünya ekonomisinin yapısı, sorunları ve en önemlisi de ülkelerin dünya ekonomilerindeki ağırlığı değişiyor.
Ancak, mevcut kurum ve kuruluşlar bu değişimlerin dışında ve bunları çok da dikkate almıyor.
Müslüman ülkeleri temsilen hiçbir ülkenin bulunmamasının, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birisini temsil eden Müslümanların uluslararası kurumlarda ve BM’de olmamasının
temsiliyet ve kapsayıcılık açısından önemli bir sorun olduğu
açık.
Dünya’da ekonomi ve siyasetin güç dengesi batı olarak adlandırdığımız gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere, yani yeni büyüyen ülkelere kayıyor.
Türkiye gibi gelişmekte olan dünya ekonomileri içerisinde yer alan ülkelerin uluslararası kurum ve kuruluşlarda daha fazla görünür olması gerekiyor.
1945 sonrası ortaya çıkan uluslararası kurum ve kuruluşların ne kadar yetersiz olduğu, dünyanın birçok bölgesinde ortaya çıkan krizler, çatışmalar ve bitmeyen zulümlerle görülüyor. Yıllarca devam eden Filistin sorunu, Arakan Müslümanların maruz kaldıkları zulüm, Suriye’deki ve Irak’taki durum sanırım bunu özetliyor.
Afrika ülkelerinin yıllarca borç krizinden, krizlerden ve yoksulluktan kurtulamamalarının en önemli nedenlerinden birisi uluslararası kurum ve kuruluşların yalnızca görüntü vermeye odaklı ve
“mış yapıyormuş”
gibi yaptıkları yardımların ve kalkınma yardımlarının etkin olmaması ve uyguladıkları politikaların çalışmamasıdır.
Aslında bu konuda birçok şey söylenebilir…
MEVCUT ULUSLARARASI KURUM VE KURULUŞLARA ALTERNATİF GELİŞTİRİLMELİ
Dünya’da adalet, eşitlik, barış, güvenlik için BM’nin reforme edilmesi kadar, BM’nin alt kuruluşlarının da yeniden yapılandırılması çok önemli.
1945 sonrası ülke ekonomilerinin karşılaştıkları kısa dönem finansal krizlerin etkilerini bertaraf etmek için kurulan
IMF gibi kurumların bu ülkelerde ekonomik krizleri daha da derinleştirmeleri bu kuruluşların ekonomi politikaları hakkında
eleştirilerin artmasına neden oldu.
Bugün IMF denildiğinde,
akla genelde kriz, ülkeler için yoksulluk ve borç geliyor. Oysaki IMF’nin kuruluş amacı bu sorunları ortadan kaldırmaktı.
Ayrıca, uzun vadeli kalkınma yardımlarını sağlayan Dünya Bankası gibi kurumların ne kadar etkin oldukları konusundaki soru işaretlerinin her geçen gün fazlalaşması,
yeni ve alternatif kurum ve kuruluşlara ihtiyacı artırmaktadır.
Bunun için başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkeler bu değişim ve dönüşümü zorlamalı.
Mevcut durumda dünyada yaşanan kaos ve çatışmalara, adaletsiz ve haksız uygulamalara bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerin değişimi ve dönüşümü başlatmak için yeni alternatifleri uygulamasının zamanı geldi de geçiyor.
#Türkiye
#Dünya
#BM
7 yıl önce
Dünya neden 5'ten büyüktür?
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
