Açıkça ifade etmek gerekir ki
Bilmemiz gereken, serbest kur sisteminde Türk Lirası'nın değer kaybetmesi bir kriz sebebi değil. Serbest kur sisteminde TL'nin değer kaybetmesi, oluşabilecek tıkanıkların sistem içerisinde çözülmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, kamunun borç yükü düşük, dolayısıyla bu durum oluşacak risklerin bertaraf edilmesini de kolaylaştıracak.
Ancak, tabii ki, ülke ekonomisinde küçük bir sorun gördüğü gibi zaman kaybetmeden açıklama yapan Moody's'in, yine fırsatı kaçırmadığına söylemek gerek. Kurlardaki artış ve artan hareketlilik karşısında, Moody's başarısız kahinliğine sığınarak, Türkiye'de bankaların artan ödenemeyen kredilerini dile getirdi ve kurlardaki artışın devam edeceğini öngördü.
Anlaşılan, hedefine ulaşmak için her fırsatı kolluyor.
Serbest kur sisteminde kurları baskı altına alıp kurlardaki hareketliliğe müdahale etmek kolay değil. Merkez Bankası'nın döviz satışı yoluyla direkt olarak döviz kuruna müdahale etme tercihi var, ama bu yöntemle sahip olduğu rezervlerini tüketme olasılığı da var. Dolayısıyla, bu yöntem her zaman tercih edilen bir araç olmuyor. Çünkü Merkez Bankası rezervleri ülke için bir sigorta görevi ifa etmektedir.
Tabii bir de, kur artışının ihracat boyutu var. İhracat artışı ile kur artışı arasında aynı oranda ve doğrusal bir ilişki olmasa da, kurun bu şekilde baskılanması ya da kur artışının engellenmesi ihracatçıların pek istemediği bir durum aslında.
Ancak şu da bilinmelidir ki,
Çünkü, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde üreticilerin, sanayicilerin ürettikleri ürünlerde ve ihracatında yüksek oranlardaki ithal girdiye olan bağımlılık, üretim üzerinde olumsuz etki yapabiliyor.
Ayrıca, yıllarca döviz kurlarında meydana gelen artış ile kur-enflasyon sarmalının sebep olacağı fiyat artışları, enflasyon-faiz kıskacını da beraberinde getirecek. Bu da,
Bu
Bu nedenle Merkez Bankası'nın elde edilecek kazanımları kaybetmemek için, daha cesur adımlarla hareket etmesi gerekiyor.
Türkiye ekonomisinde operasyonlara karşı nasıl bir yöntem geliştirmeli, ne yapmalı?
Ekonomide yeni bir hikaye derken, tam da bu sorunun çözümünden bahsediyoruz. Yani,
Bunun için de, ekonomik büyüme ve kalkınma öncelikli hedef. Tabii hedefe giden yolda, etkin araçlar kullanılmalı. Ekonomik istikrarın garantisi de, siyasi istikrar.
Şimdi bu açmazlardan kurtulmak için ve hem bugünün hem de gelecekteki olası belirsizliklerin ortadan kaldırılması için, bir fırsat var.
. Yani, Türkiye'de yeni anayasayla birlikte, siyaseti ve dolayısıyla ekonomiyi şekillendirmek isteyen vesayet odaklarının elindeki tüm araçları ellerinden almış olacak.