|
Enflasyona çözüm yolu, yapısal sorunlara çözümden geçiyor
Türkiye’de enflasyon oranını belirleyen bir çok faktör var.
Enerji fiyatları, kurdaki oynaklık ve gıda fiyatları
enflasyon oranını doğrudan belirliyor. Tabii bunların dışında da başka faktörler de var.
Enflasyon üzerinde etki gücü yüksek olanlardan birisi enerji fiyatları.
Geçmiş dönemdeki petrol şokları ve krizleri, önce enerji fiyatlarını sonra da üretim maliyetlerini yükselttiği çok görüldü. Doğal olarak enflasyonun artmasına da neden olduğu aşikar.

Kurlardaki hareketlilik ya da TL’nin değer kaybetmesi
sonrasında ithal girdilerin fiyatlarındaki artış da enflasyon oranını yukarı çeken faktörler arasında öne çıkıyor.
Aslında enflasyon oranının artışına sebep olan unsurlar, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin yapısal olarak tanımladığımız sorunları.
Dolayısıyla, yapısal sorunlarımızla yüzleşmek ve çözüm üretmek aynı zamanda enflasyonu baskı altına alan sorunlara da çözüm bulmak anlamına geliyor.
Çünkü enerjide dışarıya olan bağımlılığı azaltmak, enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısını da hafifletecek.
Yani, yapısal sorunlarımızdan olan enerji bağımlılığını azaltacak adımlar, ülkedeki enflasyonun düşmesine de olumlu yansıyacak.

Diğer bir konu ise, finans alanında yaşanan sorunlar. Yapılacak yatırım ve projelerde gereken finansmanın uygun koşullarda sağlanması, olası finansal şoklara karşı dayanıklılığının artırılması ve kur oynaklığının azaltılması gerekiyor.

Bu şekilde hem finansman sorunu çözülecek hem de kur oynaklığından kaynaklanan enflasyon artışı engellenmiş olacak.
Bu noktada, hep söylediğimiz gibi İstanbul’un finans merkezi olma hedefi kararlılıkla uygulanmalı.
Tüm bu çabalar ve atılan adımlar iki taraflı bir fayda sağlayacak.
Bu şekilde hem yıllardır Türkiye ekonomisinin ivme kazanmasının önünde duvar olan yapısal sorunlar çözülecek hem de enflasyon üzerindeki baskı azalacak.
GIDA ENFLASYONU İÇİN ÇARE

Diğer bir konu ise gıda enflasyonu. Türkiye bir tarım ülkesi ve birçok tarım ürünü yetiştiriliyor. Böyle bir avantajı varken, gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırma imkânı da var.

Bu imkânın kullanılması gerekiyor, özellikle de Dünya’da gıda fiyatları düşerken birçok çeşit tarım ürünü üreten Türkiye gıda enflasyonuyla uğraşmamalı. Tam da bu noktada h
ayata geçirilen Gıda Komitesi'nin alacağı kararlar gıda enflasyonu için önemli.
Gıda Komitesi’nin ne yaptığına bakarsak, komite gıda fiyatlarındaki oynaklığı azaltmak için kısa vadeli tedbirleri hayata geçiriyor. Bunlar, gıda arzını arttıracak ve gıda fiyatlarındaki fiyat oynaklığını azaltacak yapısal önlemler. Örneğin,
meyve ve sebzede fire oranlarının düşürülmesi, depolama,
kayıt dışılığın azalması ve lojistik
kalitesi, öne çıkan uygulamalar olacak.
Gıda fiyatlarındaki dalgalanmayı önlemek için ürün planlaması şart.
Ürün planlamasının yapılmaması, arz talep dengesini bozuyor. Nasıl mı? Şimdi bir ürün kârlı olduğu bir dönemi var, tüm üreticiler de bu ürüne yöneliyor ve bir sonraki dönemde tek bir üründe arz fazlası yaşanırken diğer ürünlerin üretimi azalıyor. Doğal olarak da, fiyat dalgalanmaları yaşanıyor.
Bu durumun akademik karşılığı, Örümcek Ağı Teorisi.
Yani, belirli ürün piyasalarında ve fiyatlarda görülen dönemsel veya sürekli dalgalanma.
ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME
Aslında enflasyon oranı, Türkiye ekonomisinde en bilindik sorunlardan birisi.
Enflasyon oranının yüksekliğini anlatabilmek için “enflasyon canavarı” şeklinde resmedilen günler yaşadık.

Ama 2002’den sonra birçok makroekonomik göstergede yaşanan olumlu değişim, enflasyon oranında da görüldü. Ancak oranında ciddi bir düşme gerçekleşse de halen daha ekonomik dengede, yapısal sorunların katkısıyla problem olma potansiyeli taşıyor.

Enflasyonun fiyat istikrarını da ekonomik büyümeyi de etkileme gücü var. Bu yüzden enflasyonun düşürülmesi her zaman öncelikli ekonomik hedeflerden birisi
. Çünkü 2002 sonrasında GSYH’nin üç kat büyümesinde fiyat istikrarının ve enflasyonun tek haneye inmesinin büyük katkısı var.
Bu yüzden ekonomik büyümenin tek başına bir hedef olarak seçilmesi yeterli değil
. Kişi başına gelirin artışı, birçok makroekonomik göstergede olumlu rakamların yakalanması, enflasyon oranının düşmesiyle doğrudan ilgili.
Yani, ekonomik büyüme – enflasyon ikileminin yaşanmadan iki göstergenin birbirini destekleyecek şekilde yönetilmesi gerekiyor.
Dolayısıyla asıl hedef, enflasyonun tek haneli değil, daha da düşük olması.

Çünkü, düşük oranlı enflasyona sahip olup bu düşük oranla ekonomik büyümenin arttığı, işsizliğin azaldığı ve düşük oranlı faiz oranına rağmen yatırımcıların yatırımlarını arttırdığı ülke örnekleri var.

Ülke örnekleri incelendiğinde,
asıl meselenin yapısal sorun dediğimiz konularda kalıcı çözümler ürettiklerini ve süreç boyunca sabırlı ve kararlı olduklarını görüyoruz.
#Enflasyon
#Ekonomi
7 yıl önce
Enflasyona çözüm yolu, yapısal sorunlara çözümden geçiyor
3 maddede, Mahsun"un neden sevilmediğinin gerekçeleri
Bob Marley: “Para Hayatı Satın Alamaz”
Onlar ve biz
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek