|
İhracat artarken, kalitesi de artırılmalı
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan Eylül ayı ihracat rakamlarına göre Türkiye’de ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,9 artış
. İhracat miktarı ise 11 milyar 337 milyon dolar. İlk dokuz ayda geçen yıla göre meydana gelen değişim ise yüzde 10.6.
Bu rakamlar, ihracattaki olumlu havanın devam ettiğini gösteriyor. Yani, ihracatta Eylül ayı rakamları, bundan sonraki dönem için de umut verici. 2017 yılı için ihracat hedefi 153,3 milyar dolardı.
Yeni açıklanan OVP’de (2018-2020) bu hedef revize edilerek 156,5 milyara yükseltildi. İhracat hedefinin yukarı yönlü revize edilmesinde son 11 aydaki ihracat performansının etkisi var.

Türkiye’nin ihracat yaptığı sektörlerin başında otomotiv, hazır giyim ve kimyevi maddeler geliyor. Otomotiv ve hazır giyim ürünlerindeki gidişat, ihracatın, yani Türkiye ekonomisinin gidişatını da belirliyor.

Ülke bazlı değerlendirirsek ise, Rusya ile olan ticari ilişkilerin güçlendiğini görüyoruz. Kısa süreli de olsa Rusya ile yaşadığımız anlaşmazlık, ilk olarak ticari ilişkilere yansımıştı.
İki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkinin düzelmesi, ihracat rakamlarında kendini gösteriyor.
Eylül ayında en fazla ihracat yapılan ilk 20 ülke arasında Rusya, yüzde 54 ile ilk sırada.
Diğer yandan, Türkiye’nin en önemli ticaret partnerlerinden birisi olan AB ülkelerine yapılan ihracat bu dönemde yüzde 10,2 arttı. AB’nin Türkiye ihracatındaki payı yüzde 51,6.
Bu artış hem ihracat için önemli, hem de özellikle Almanya olmak üzere AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı takındığı olumsuz tavrın ticari ilişkileri etkilemediğini göstermesi bakımından anlamlı.
İHRACATIN GSYH
İÇİNDEKİ PAYI ARTIRILMALI
Bir yandan jeopolitik riskler varken ve korumacı yaklaşım etkisini arttırıyorken, ihracattaki artış trendi, ekonomik büyüme için güven veriyor. OVP’de (2018-2020) belirlenen ekonomik büyüme hedefi yüzde 5.5.
Bu hedefe ulaşılabilmesi ancak ve ancak ihracat miktarının arttırılmasıyla mümkün.
Peki yalnızca ihracat miktarını arttırmak yeterli mi?

Türkiye’de ihracat miktarı artıyor ama, bu miktarın GSYH içindeki payını da artırmak gerekiyor. Demek istediğim şu: Türkiye’de ihracatın miktarı GSYH’nin yaklaşık 20’sine denk geliyor. Bu oranı gelişmiş ülkeler ile karşılaştırdığımızda, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki GSYH ve kişi başı gelir arasında neden farkın bir türlü kapanmadığını da görüyoruz.

Mesela Almanya’nın ihracatının değeri GSYH’nin yaklaşık yüzde 47
’sine, Güney Kore’nin
yüzde 42
’sine, Fransa’nın yüzde 30’una denk geliyor. Dolayısıyla, bu ülkelerdeki kişi başına düşen gelir de artıyor.
Türkiye açısından yapılması gereken, hatta zorunlu olan ihracatın GSYH içindeki payının yükseltilmesi.
Bu oranı yükseltmenin tek çaresi de ihracatın niteliğini, yani teknolojisini yükseltmek. Her ne kadar,
son yıllarda hem ihracatın miktarını hem de ihracatın niteliğini artırmak için özellikle de Ar-Ge alanında özverili bir çaba gösterilse de, Türkiye’nin ekonomik hedefleri açısından daha güçlü ve büyük adımlara ihtiyaç var.

Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payını yüzde 1’in üzerine çıkardık, ancak halen sanayi ürünlerin ihracatında yüksek teknolojik ürünlerin payı yalnızca yüzde 4 civarında.

Bu oran, 2015 yılı için AB’de yüzde 17, Güney Kore’de ise yüzde 20. Bu ülkelerdeki kişi başı gelirin yüksek olmasındaki ana etkenlerden birisi de ihraç edilen ürünlerdeki teknolojinin payı. Yüksek teknolojik ürünlerin ihracat içerisindeki payının düşük olması, ihracat miktarının artmamasına ve ihracatın kilogram fiyatının değişmemesine yol açıyor.

Türkiye’nin bu oranı artırmaktan başka çaresi yok.

Yüksek teknolojik ürünlerin ihracat içindeki payının artması ise, birçok yüksek gelirli ekonomilerin GSYH’den Ar-Ge harcamalarına büyük oranlarda kaynak aktarmaları ile birebir ilişkilidir. Bu şekilde üretilen yüksek teknolojik ürünlerin ihracatıyla daha hızlı yol aldıkları ise ortada.

Dolayısıyla, ihracatta bahsettiğimiz hususlar, Türkiye’nin hedeflediği ve 2018-2020 dönemini kapsayan OVP’de de belirtildiği gibi yüksek gelirli ekonomiler grubuna girmesi için, en sihirli dokunuşlar olacak.
#Türkiye
#OVP
#GSYH
7 yıl önce
İhracat artarken, kalitesi de artırılmalı
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…