|
İstihdam artışı sosyal koruma kapsamının genişletilmesiyle mümkün
Ç
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB
), çalışma yaşamına dair tüm politikaların ve uygulamaların çatı kurumu. İşsizlik sorununun hafifletilmesi, istihdam oranlarının arttırılması, istihdam alanlarının çeşitlenmesi,
çalışanların hakları ve sorumlulukları, çalışma yaşamında karşılaşılan güçlükler, vb. birçok konunun doğrudan muhatabı ÇSGB.

Hatırlayalım, ÇSGB bu yıl içinde 2017-2019 dönemini kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin yayınladı.
Asıl aktör ÇSGB olmasına rağmen, çalışma hayatının öznesi insan olunca stratejide de göreceğimiz gibi istihdam konusunda paydaş birçok kurum var.
ÇSGB öncülüğünde dün gerçekleşen
“İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi Teknik Yardım Projesi”
kapanış toplantısında da, istihdam alanında uygulanacak politikaların tek boyutlu değil,
eğitim, sosyal politika gibi çok boyutlu bir yaklaşımla belirlenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuş oldu.

Toplantıda öne çıkan başlıklar eğitim ve sosyal politikaların desteğiyle istihdam oranlarında artış sağlanabileceği.

Peki istihdam politikalarının etkin olabilmesi için neden eğitim politikalarına ve sosyal politikalar ihtiyaç var?

Türkiye’de Temmuz 2017 verilerine göre işsizlik oranı yüzde 10,7.

Türkiye ekonomisinde gerçekleşen ekonomik büyüme istihdam artışına katkı yapıyor.
Ancak, farklı sebeplerden dolayı ekonomik büyümedeki artış, özellikle de yıllarca işgücüne katılamayan kadınların işgücüne katılmaları nedeniyle istihdam oranlarında beklenen pozitif etkiyi sağlıyorsa da işsizliğin düşürülmesi zorlaşıyor.

Yani, mevcut durumda kötüleşme olmasa bile, yüksek miktarda artan işgücüne katılım nedeniyle istenilen artış gerçekleşmiyor.

SOSYAL KORUMA ZIRHI GÜÇLENDİRİLMELİ

İstihdam oranını arttırmak ve mevcut işgücünü istihdama katabilmek için başlıca hedef kitlelerden birisi ise yoksullar ve kadınlar.
Öncelikle yoksulluk riski taşıyan veya yoksul olan kişilerin çalışma süreçlerinin sosyal korumayla güçlendirilmesi gerekiyor.
Şöyle ki, yoksulluk riski taşıyan hanelerdeki çalışan birey eğer işini kaybettiğinde, bir daha iş buluncaya kadar geçen süreci herhangi bir ekonomik ve sosyal maliyetle karşılaşmadan geçirmeli.
Bu noktada, işsizlik sigortası çok güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.
İşsizlik sigortasına sahip olan çalışan, çalışmadığı sürede hem kendisi hem de bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yoksulluk yaşamasının önüne geçilmeli.
Bu yüzden işsizlik sigortasından faydalanma şartları, işsizlik maaşının süresi ve miktarı, vb. kriterlerin daha esnek bir yapıya kavuşturulması gerekiyor.
Mevcut durumda işsizlik maaşından faydalanma kriterleri işten ayrılmadan önce 120 gün prim ödenmesi ve son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primlerinin ödenmiş olması.
Kriterlerin daha esnek bir yapıya kavuşturulması, sosyal politikaların çalışabilecek durumda olan bireyi tekrar çalışacağı güne kadar yani iş buluncaya kadar geçen sürede koruma alanı sağlayacak.
Diğer bir hedef kitle ise kadınlar.
Kadınların istihdam oranı, Temmuz ayında yüzde 32,6. Eğitim seviyesi arttıkça kadınların işgücüne katılım oranı artıyor
. Dolayısıyla, kadınların eğitim sürecinde kalabilmesi aynı zamanda istihdam oranlarının artması demek.
Bu yüzden, kadınların eğitime erişim ve eğitimde kalma, yalnızca eğitim politikası değil aynı zamanda
istihdam politikası.
Kadınların çalışma hayatındaki karşılaştıkları en zorlu ikilem ise aile ve iş sorumlulukları
. Hem üniversite hem de lise mezunlarının istihdamdan çekilmelerinde evlilik, aile ve çocuk sorumluluklarının önemli bir payı var.
Dolayısıyla, kadınların istihdam oranlarının arttırılabilmesi aile ve iş uyumunu sağlayacak politikalardan geçiyor
.
Kadınların çalışma hayatındaki beklentilerini ve taleplerini en iyi bilen ve tecrübe edenlerden olan
Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olması da büyük bir avantaj.
#Ekonomi
#İstihdam
6 yıl önce
İstihdam artışı sosyal koruma kapsamının genişletilmesiyle mümkün
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’