|
Kadın istihdam oranını arttırmak, ekonomik büyümeyi hızlandıracak
T
ürkiye’nin son 5 yılındaki istihdam performansı umut veriyor. Bu dönemde 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlandı.
Avrupa’da en yüksek miktarda kişinin istihdam edildiği ülke Türkiye. Her yıl işgücüne girmeye hazır 900 bin kişi için ek istihdam sağlandı.

Mevcut istihdam alanlarının kapasitesinin geliştirilmesi ve yeni istihdam alanlarının oluşturulması için olmazsa olmaz şart, ekonomik büyümenin devamlılığı. Türkiye ekonomisi, ekonomik büyüme konusunda hem istikrarlı hem de başarılı bir grafik çiziyor.


2017 yılında da ekonomik büyümedeki olumlu trend sürdü. Bu yılın ilk iki çeyreğinde ekonomik büyüme oranı sırasıyla yüzde 5,2 ve yüzde 5,1.
Ekonomik büyümenin istihdam dostu olduğu, her yıl iş piyasasına giren 1 milyona yaklaşan işgücünün istihdam edilmesi.
Ancak tüm bunlara rağmen, yani yüksek sayıda iş piyasasına giren işgücünün istihdam edilmesine ve istihdam artışına rağmen, işsizlik oranı halen çift hanede. Bu yılın Temmuz ayındaki işsizlik oranı da yine çift haneli, yüzde 10,7.
Bu noktada, işsizliği azaltmak için tematik çözümlere ihtiyaç var.
Bu tematik çözümlerin önemli hedef kitlelerinden birisi de, kadınlar, yani kadınların istihdam oranının arttırılması.

Kadınların istihdam edilmesi, yani çalışması küresel ekonomik büyümeyi arttıracak temel unsurlardan birisi olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin de bu alanda, yani kadın istihdamının arttırılması için, küresel ekonomik konjonktürü takip etmesi gerekli.

Peki ekonomik büyümede kadın istihdamının etkisi ne olacak?
Öncelikli hedef, ekonomik büyümenin hızlandırılması ise ekonomik üretimi sağlayacak işgücünün potansiyeli tam verimlilikle kullanılmalı. Çünkü sermayeyi hariç tutarsak, ekonomik büyümeye en önemli katkı nitelikli işgücünden gelecek.
Bu işgücünün önemli bir kısmı da kadınlardan oluşuyor.
Kadın istihdamı oranlarına bakıldığında, olumluya giden bir tablo çıkıyor karşımıza. Kadın istihdamı 2002 yılında yaklaşık olarak yüzde 25 iken, en son açıklanan TÜİK 2017 yılı Temmuz verilerine göre, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı yüzde 52,5.
Bu oran erkeklerde yüzde 72,3 iken kadınlarda ise yalnızca yüzde 32,6. Erkek ve kadın istihdamı arasında 2 kattan fazla fark var.
Avrupa Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde ise; 2015 yılında kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 74 ile İsveç.
En düşük olduğu ülke ise yüzde 42,5 ile Yunanistan. Avrupa Birliği üye ülkelerinin (28 ülke) ortalama kadın istihdam oranı ise yüzde 60,4.

Her ülkenin sosyoekonomik kodları farklı, bu bir gerçek. Ancak hem ülke ekonomisi için hem de toplumsal cinsiyet eşitliği için Türkiye’nin kadın istihdam oranını yukarıya çekmesi bir zorunluluk.

Yani, yüzde 32,6 olan kadın istihdamı bizim için yeterli değil.
Ciddi bir işgücü potansiyelinin olduğu ve bu potansiyelin ekonomik üretim sürecine yansıtılması durumunda ortaya çıkacak katma değer gerçeğini açıkça görüyoruz.
Bunun için de yapılması gereken, kadınların istihdam oranlarının arttırılması için bir yol haritası belirleyerek adım adım uygulamalarla hedef orana ulaşmak.
KADIN İSTİHDAMI İÇİN YENİ
STRATEJİ ZORUNLULUĞU

Tabi işe, öncelikle kadınların neden iş piyasasına giremediklerini, hangi sorunlarla ve engellerle karşılaştığını belirlemekle başlamalıyız. Eğitimin istihdam edilebilirlikte kilit değişkenlerden olduğunu biliyoruz. Eğitim seviyesi arttıkça istihdam oranı da artıyor.

Bu durum, özellikle kadınlarda çok belirgin. Yani kadınların istihdam edilebilme olasılığı, eğitim seviyesi arttıkça diğer gruplara göre daha fazla artıyor.
Dolayısıyla, kadınların eğitime erişiminde ve eğitim sürecinde kalmasına yönelik destekleyici uygulamalara ihtiyaç var.
Diğer bir mesele ise, çalışan kadınların iş piyasasından çekilmesine sebep olan unsurların belirlenip çözüm geliştirilmesi.
Özellikle aile-iş uyumunun olmaması, ailesi ve işi arasında kalan kadınların işten ayrılmak zorunda kalmaları, kadın istihdamını azaltıyor. Ayrıca, nitelikli olan, yani yetişmiş işgücü aile sorumluluklarından dolayı ekonomik üretime katılmayıp, tüketici konumuna geçiyor.
Bu sorunlara, iş yaşamında maruz kalınan kötü ve haksız davranışlar, iş güvencesinin olmaması, yoksulluk, eğitimin yarım bırakılması gibi birçok sebep eklenebilir.
Tüm bu sorunların, sebeplerin ve tabi ki kadınların istihdamı için beklenti ve taleplerinin belirlenmesi gerekiyor.
İstihdam oranının arttırılması için dezavantajlı olarak kabul edilen gruplar için tematik programlar gerekiyor.
Bunun ilk adımı da, yukarıda ifade ettiklerimi bir yol haritası olarak sunabilecek kadın istihdamı ulusal stratejisi hazırlanarak başlanabilir.
#Türkiye
#İstihdam
#Ekonomi
٪d سنوات قبل
Kadın istihdam oranını arttırmak, ekonomik büyümeyi hızlandıracak
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler