|
Neden İstanbul Finans Merkezi?
Türkiye ekonomisinin gelişmesinde yıllarca ayak bağı olan finansman konusu, halen daha sorun oluşturuyor. Yalnızca finansman ihtiyacını karşılayabilmek için,
IMF ile 19 standby anlaşması imzalandı, hatta 15 defa da
borç ötelemesi yapmak zorunda kaldık.


IMF'yle anlaşma yapmanın sadece ekonomik anlamı yok, aynı zamanda birçok alanda Türkiye'nin manevra alanının sınırlandırıyordu bu borç/kredi anlaşmaları.

Diğer yandan, yaşadığımız birçok ekonomik krizin sebeplerinin yüksek borç ve dış açıkların finansmanı olmasını göz önünde bulundurursak finansman ihtiyacının önemi ortaya çıkıyor.

Tabii finansmanı bulmak kadar, bu finansmanı en düşük maliyetle sağlamak asıl marifet.


Türkiye finansman ihtiyacını karşılamak için yıllarca dışardan borçlandı ya da doğrudan yabancı sermaye çekebilmek için her daim bir çabanın içinde oldu. Ancak, sorun kalıcı bir çözüme kavuşmadı.



Geçmiş dönemlerde gerçekleşemeyen birçok

altyapı yatırımlarının, kesintiye uğrayan büyük projelerin ve ödediğimiz yüksek faiz oranları

dolayısıyla ödenen yüksek faiz miktarının sebebi, tasarrufların az olması ya da finans sorunu değil miydi?



Ekonomide son dönemlerde

hızı ve şiddeti artan şoklar, faiz artırımı için tetiklenen kur hareketlerinin arkasındaki gerekçe, finans alanındaki

sıkışıklık değil mi?



Kredi derecelendirme kuruluşlarının ellerinde tuttukları not tehdidini güçlendiren,

Türkiye ekonomisinin finansman sorunu değil mi?



DÖNÜŞÜM HAYATİ DERECEDE ÖNEMLİ


Türkiye ekonomisinde, enerji alanında ciddi bir dönüşüm yaşanıyor, paradigma değişikliği yaşanıyor. Enerjiye ödediğimiz faturanın azalması ve enerjide güçlenmek ülkenin siyasi ve ekonomik geleceğinde kilit rol oynuyor.

Dolayısıyla da, enerjide büyük projeler başlatıldı ve farklı kaynak arayışları başladı. Enerjide görülen bu sürecin, finans alanına da sıçraması gerekiyor.


Dünya ekonomik ve siyasi güç dengesinin bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine geliştiği bir dönemde

, büyük altyapı projelerinin kesintisiz devamı için ekonomideki ayak bağı oluşturan düşük tasarruf ve finansman sorununu çözmeliyiz. Çözmek zorundayız.



Nasıl mı?



Bu çözüm önerilerinin başında “İstanbul Finans Merkezi” projesi geliyor.



Peki İstanbul'u finansın merkezi haline getirmek kolay mı? Açıkçası kolay değil. Çünkü, İstanbul'un finans merkezi olma iddiası, aynı zamanda birçok meydan okumayı içeriyor. Mevcut finans düzenine, güçlü finans kuruluşlarına ve finans merkezlerine meydan okumadan bahsediyoruz

.



Bu meydan okuma ne kadar zor görünse de, Türkiye ekonomisinin İstanbul'un finans merkezi olmasına ihtiyacı var, birçok sorunun çözümü İstanbul'un finans merkezinden olmasından geçiyor.



Bu yüzden, başlayan sürecin tamamlanması, yani İstanbul Finans Merkezi'nin hayata geçirilmesi gerek.


İSTANBUL FİNANS MERKEZİ ÇARE OLUR MU?


İstanbul Finans Merkezi'nin sağlayacağı avantajları, neden böyle bir yapıya ihtiyacımız olduğunu ortaya koymak için SETA Vakfı'nda “Finans Merkezi Olma Arayışı” raporunu yayımladık.

Raporda, “kurulacak yeni finans merkezinin Türkiye ekonomisine, bölge ekonomilerine, hatta yeni finansal sistemde ne gibi etkisi olacak?” sorusuna cevap bulmaya çalıştık.



Raporda da belirttiğimiz gibi,

Türkiye finans konusunda başta Londra, New York gibi finans merkezleri olmak üzere hep dışarıdan borçlandı.

Bu finans merkezlerine giden sermayenin büyük kısmı ise, Müslüman ülkelerinden giden İslami sermaye.


Bu açıdan, İstanbul'un finans merkezi olması durumunda, yani İstanbul Finans Merkezi adıyla finans alanında kurumsal bir yapının olması halinde, kurulacak altyapı ve uygulamaya konulacak finansal araçlar sayesinde bölgenin sermayesi Türkiye'ye çekilebilecek.

Özellikle de İstanbul'un, İslami sermeyenin en önemli merkezi konumuna yükselme avantajı var.


İstanbul'un finans merkezinin tamamlanması durumunda, kurulacak bölgesel kredi derece kuruluşları sayesinde, hem mevcut kredi derecelendirme kuruluşlarının oligopolünden kurtulmuş olacağız

hem de bunların etkinliklerinin azalmasıyla birlikte, bu kuruluşların ülkelerde oluşturdukları spekülatif ve manipülatif operasyonlar bitecek.



Bu yüzden, İstanbul'un finans sektöründe hem bölgesel hem de küresel bir merkez olması için atılması gereken adımları hızlandırmamız gerekiyor.


#Türkiye ekonomisi
#IMF
#Finans sektörü
7 yıl önce
Neden İstanbul Finans Merkezi?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’