|
Araştırma yapan profesör ve okunmuş elma satan hoca

Esergül Balcı adlı bir profesör, tarikatlar üzerine saha çalışması yapmış. Araştırmaya göre 2,6 milyon insanın tarikatlarla ilişkisi varmış. İstanbul’da 445 tekke ve bir de apartman medreseler bulunuyormuş. Tarikatçıların onda dokuzu “ılımlı İslam” yerine cihat diyormuş. Ak Parti iktidarıyla beraber şehir merkezlerinde medreseler artmış. Tarikat ve cemaatler taraftar kazanmak için eğitimde örgütleniyormuş. FETÖ de öyle yapmış. O da eğitimde örgütlenip adam yetiştirerek sonra da devleti ele geçirmiş. MEB’nin verilerine göre 10 bin 53 özel öğretim kurumu varmış. Bunların 1/3’ü tarikatlara aitmiş. 200 binden fazla öğrenci okuyormuş bu tarikat okullarında. 2014 yılında Ak Parti’nin çıkardığı yeni kanunla öğrencilere 900 milyon civarında para aktarılmış.

Bir profesörün yaptığı bu araştırma, her açıdan problemli. Çünkü tarikat ve cemaatleri düşman gösteriyor, tamamen ötekileştiriyor. Tek parti döneminin karanlık zihniyetiyle bakıyor. Bu yapıların resmi kanunların sınırlar içinde sürdürdükleri çalışmalar illegal gösteriliyor. Türkiye’yi ele geçiren tehdit edici yapılar haline getiriliyor. Sol Kemalizm’in her zaman yaptığı gibi. Cemaat ve tarikatları Gülen örneği ile beraber göstererek tamamen itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Bu araştırmaya göre tarikat demek dünyadan el etek çekmekmiş. Ama tam tersine tarikatlar dünyaya sarılmışlar. Sadece Fatih’in yanında İstanbul fethine katılan hocası Akşemsettin’e bakınız! Dergah ve değirmen yan yanadır. Hacı Bayram Veli’ye bakınız! Dergah ve tarımsal faaliyetler iç içedir.

Ahi Evranlara bakınız! Esnaflık ve tarikat iç içedir. Tarihsel varlıklarında ticaretin de, eğitimin de, dinin de olduğu yapılar bunlar.

Araştırma bir hükme varıyor ve bir de ceza kesiyor: “Tarikatlar, geldiği nokta itibariyle yola çıkış amacından uzaklaşmış, dahası kendi tarihlerine ihanet edercesine şirketleşmişlerdir”.

Bu profesörün araştırması yayınlandığı demlerde Masum Bayraktar adlı sarıklı, cübbeli, sakallı bir hoca da yeşil elmalara okuyor! Onlarla şifa ve bereket dağıtıyor. Kısırlaşmanın arttığı dönemde, doğurgan yapıyor kadınları! Bununla ilgili kamuoyuna sunulan tanımlama da ilginç: İsmailağa tarikatının bir kolu olan Fatih medreselerinin başındaki hoca! Ne güzel! Tam da profesörün ürettiği şirketleşme, hainlik, cehalet, medreselerin çoğalması, Ak Parti iktidarı gibi tablo ile bütünleşen bir algı.

Profesörün araştırması sanki bu hoca için yapılmış ya da Hoca sanki bu profesör “uyduruk” bir çalışma yapsın diye uydurulmuş. Hangisi ajan? İkisi de mi? Ne münasebet efendim! Kocaman profesör işte! Sayılar veriyor, yıl veriyor, araştırma diyor. Daha ne desin? Kocaman bir profesör ve bilim yalan mı söyleyecek? Peki hocaya ne denmeli? İşte uyduruk haber, İsmailağa’nın bir kolu diyor. Fatih medreselerinin başı. Sonra tivit de atmış hoca. Gelin elma ile kısırlığınızı kaldırayım diye. Nedir bu elmadan çektiğimiz! Her zaman insanları baştan çıkarıyor! Hz. Adem ve Havva’yı da şeytan, elma ile başa çıkarmıştı ya!

Nasıl güzel bir yalan tablosu! Tam cahil laikçilerimizin psikolojisine hitap eden bir tablo. Apriorik tarikat bilinçlerini pekiştiren ve psikolojilerini rahatlatan bir tablo. İnsanı mutlu ettikten sonra yalan yalanmış, ne kıymeti var? Sonuçta insan mutluluk ve doyum peşinde değil mi? Mutluluk için bütün yollar mubahtır! Amaca ulaşmak doyum veriyorsa, bütün yolar mubah olur.

Oysa İsmailağa Cemaati, mahkeme kararı ile Masum Bayraktar’ın kendileriyle hiçbir alakasının olmadığını ortaya koymuş. Bunu kamuoyuna duyurmuş. Medyada da haber yapılmış. Bunların önemi yok! Çünkü laikçiler, av peşinde. İlla da tarikatları avlayacaklar. Evet evet! Onlar için tarikatlar ve cemaatler birer av! Çiftliğinde serçe yetiştirip sonra da ormana salıp arkasından da ellerine son model tüfekler alıp onları avlamaya çıkan kişilere benziyorlar. Yetiştirilen ya da satın alınan bir iki sapkın tarikat görüntülü kişileri öne çıkarıp bütün tarikat ve cemaatleri avlamak istiyorlar! Hep tekrarladıkları ve toplumu bununla yönlendirdikleri bu yalanı ve bu av ritüellerini bu defa millet yemeyecek! Unuttukları ve göremedikleri bu. Artık ya kendi yalan ritüellerinden vazgeçecekler ya da gerçekliğin altında yalanlarıyla yıkılacaklar. Aslında araştırmayı yapan zihniyet ile elmalara okuyan zihniyet ne kadar da birbirine benziyor! İkisi de “uyduruk” faaliyetleri ile insanları yönlendirmeye çalışıyor. Profesörlük ile sakal-cübbe işin lansmanı için kullanılıyor.

#Akademi
#Araştırma
#Profesör
4 yıl önce
Araştırma yapan profesör ve okunmuş elma satan hoca
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset