|
Mavi Marmara davası geri çekilmedir! Vazgeçme asla…

Mavi Marmara davası düştü. Aslında Türkiye İsrail ile anlaştığı zaman düşmüştü. Nitekim savcı da buna referansta bulundu. Yapılan anlaşmaya göre Türkiye açtığı davalardan vazgeçiyor. Görünen o ki Mavi Marmara davası devletler arası bir davaya dönüşmüş ve dolayısıyla devletler arasındaki görüşmeler ve anlaşmalara göre de bir sonuca ulaşılıyor. Burada İsrail devleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin tavırları belirleyici olmuş. Ancak bu davada İHH etrafında örgütlenen, olayda yer alan, şehit olan kişiler ve aileler de yer almaktadır. Bir sivil toplum girişimiydi her şeyden önce Mavi Marmara girişimi. Bundan dolayı sonuçtan memnun kalmayan aileler, bireyler ve sivil toplum katılımcıları bulunuyor. Hatta AK Parti iktidarı ve sivil toplum kuruluşu İHH etrafında bir tartışma ortaya çıkıyor. Belki de daha çok çıkarılmak isteniyor.



Her şeyden önce İHH bir sivil toplum kuruluşu, AK Parti bir siyasal harekettir. Aralarında etkileşim, diyalog ve kimi zaman ortak çalışmalar olsa da ikisi birbirinden oldukça farklı yapılar. Bundan dolayı her bir yapıyı yerinde değerlendirmek lazım. Sivil toplum kuruluşu farklı yöntemlerle çalışır. Temelde toplum içindeki gruplarla, kesimlerle ve sivil toplum çevreleriyle beraberdir. Temel amaç toplumları ıslah etmek, onların sorunlarını çözmek, acılarını azaltmak. İHH bugün dünyanın her yerinde bunu yapmak için sefer halinde. Türkiye'de insanlar İHH bunu yapsın diye destekliyor. Doğrudan halkın, halkların yanında olsun, hayır işlesin, hizmet yapsın, acıları dindirsin diye yardımlarda bulunuyor. AK Parti ise bir siyasi hareket ve de bir iktidar partisi. Ana amacı devleti yönetmek, halkın devletle ilişkilerinin sağlıklı yürümesine katkıda bulunmak. STK hayır ve hizmet doğası ile çalışır. Parti ve siyaset çıkar, pragma ve çatışma doğasıyla çalışır. STK'da hayır esastır. Partide başarı ve çıkar. Her birinin çalışma yöntemi de buna göre şekillenir.



İHH Mavi Marmara olayına salt hayır, hizmet ve yardım ekseninde bakarak hareket eder. AK Parti bunlarla beraber iktidar olmanın ve siyaset yapmanın gereği olarak çıkar ve başarı ile beraber düşünmek zorunda. İsrail ile bir devlet olarak İHH değil, iktidar oturur konuşur. Bütün Türkiye'nin, milletin ve devletin “çıkarlarını” İHH değil, iktidar düşünür. Bundan dolayı bu konuda farklı diller, farklı duygular ve farklı içtihatlar meydana gelir. Önemli olan bunlardan fitnelerin ve yarılmaların oluşmasına izin vermemek. AK Parti iktidarı ne Kudüs davasından vazgeçer ne de Siyonizm'e karşı mesafe içinde olmaktan. Erdoğan, bir lider olarak her zaman açıktan ve yüksek sesle Kudüs davasına sahip çıkmaya devam ediyor. Erdoğan'ın içinde yetiştiği ve var olduğu siyasal sosyolojide Kudüs bir davadır ve bunun için sonuna kadar mücadele edilir. Bu mücadelede bazen durulur, bazen de geri adım atılır. Ama asla vazgeçilmez.



Muhafazakârlığın siyasal tahayyülünde Kudüs bir ontolojik meseledir. İsrail'in Siyonizm politikaları ontolojik bir davadır. Bundan dolayı güncel siyasal pragmalardan kaynaklanan kimi durulmalar ve geri çekilmeler olsa da asla vazgeçilmez. Açık konuşmak gerekirse bu ontolojik duruşu ve sosyolojik varlığı ne CHP anlar ne de ulusalcılar. CHP ve ulusalcılar sadece AK Parti'yi ve muhafazakârlar hattını zayıflatmanın peşindedirler. Şunu sormak istiyorum: Mavi Marmara gemisinde kaç tane CHP'li seçmen vardı, hangi CHP'li vekil Mavi Marmara'ya yapılan müdahaleyi protesto mitinglerine katıldı? Mavi Marmara davasını uluslararası arenada savunmak amacıyla CHP hangi katkılarda bulundu?



Mavi Marmara, aslında sivil toplum, devlet, siyaset ve siyasal parti ilişkileri konusunda bizlere yeni düşünme imkânlarını da sunuyor. Bu yapılar arasındaki beraberlikler ve mesafeler üzerine belli noktalara dikkat çekmemiz gerekiyor. Ancak bunu şu an yapmanın çok uygun bir zaman olduğunu söylemek zor. Çünkü Türkiye muhafazakâr siyasetin önderliğinde sistem değişimine gidiyor. Burada aciliyet taşıyan, önem arz eden birinci mesele budur. Şu an bütün muhafazakâr çevreler bu konuda seferber olmak zorundadırlar. Çünkü hem Türkiye'nin hem de onların geleceği için hayati bir önem taşıyor.


#Mavi Marmara davası
#İHH
#İsrail
7 yıl önce
Mavi Marmara davası geri çekilmedir! Vazgeçme asla…
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler