|
Siyasal İslam’dan Müslüman demokrasiye

Arap Baharı, başladığı yerden doğdu. Tunus'ta Gannuşi'nin önderliğini yaptığı NAHDA hareketinin yeni siyaset tarzından bahsediyorum. Çünkü Arap Baharı, Arap toplumlarında diktatörler döneminden demokrasi dönemine geçiş arayışını anlatıyordu. İslami hareketlerin yeni siyaset içine dahil olması, yükselen farklı düşünce ve siyasetlerin iktidara yürümesi ve açık toplum döneminin siyasette tescillenmesi demekti. Tunus'ta başladı ve diğer bölgelere yayıldı. Fakat kısa sürede umutlar kaosa ve çatışmaya döndü. İslami hareketler İslam Devleti istediler. Diktatörler ve küresel işbirlikçileri de iktidarlarını korumaya çalıştılar. Sonuçta uzlaşma yerine diktatörlük ve isyan dualitesi baş gösterdi.



Tunus, bu kısır döngüyü aşmaya yönelik önemli bir adım attı. İslam Devleti ve diktatörler seçeneği ötesinde yeni bir tez ileri sürdü. NAHDA'nın lideri Raşid El-Gannuşi (19 yaşlarında okumaya başladığımız) son kongrelerinde genel başkan seçildi ve yeni tezler ileri sürdü. Siyasal İslam'ı bırakıp Müslüman demokrasiye geçtiklerini ilan etti. Din ve siyaset alanları arasındaki mesafenin önemine vurguda bulundu. Artık camide siyaset konuşulmamalı diyerek siyasetin dini alanın ötesinde konumlanması gerektiğine işaret etti. Bu bağlamda NAHDA cemaat ve parti ayırımıyla yeniden yapılandırıldı. Artık NAHDA'nın cemaati, dini faaliyetler yapacak ve parti de siyasal mücadele içinde bulunacak. Parti ve cemaat iki ayrı yapı olarak çalışacak.



Gannuşi, hem bir siyasal önder hem de bir entelektüel. Açılımlar yapmasını sağlayan en önemli boyutu bu. Yılları aşan bir örgütsel yapı ve entelektüel tartışmalar içinden geliyor. Mağrip entelektüel geleneğinin coğrafyasında yetişiyor. Avrupa'da, özellikle Londra'da on yıla aşkın sürgün hayatı yaşıyor. Bütün bunlar siyasal açılımlar yapması, yenilikçi olması ve İslam dünyasına yeni bir ufuk önermesi açısından önemli müktesebatlar.



Siyasal İslam'dan Müslüman demokrasiye geçiş yeni bir din ve siyaset ilişki tarzını İslam toplumlarına öneriyor. Yüzyıla yakındır İslami hareketlerin İslam Devlet tezini aştığı gibi laik rejimlerin İslam'ı dışlayan baskıcı siyasetlerini de aşıyor. Bundan dolayı önemli bir alternatifliği temsil ediyor. Mevcut haliyle süren diktatörler ve isyancılar dualitesini de aşan ve içinde çözüm taşıyan bir tez bu. (2001 yılında yayınladığımız Bilgi ve Düşünce dergisinde Müslüman Demokrasi tezini Ahmet Harputlu adıyla bir dizi yazıyla savunmuştum). Bundan dolayı Ortadoğu'da devam eden kaos ve terör sorunlarını çözmek için çok önemli bir imkan. İslam toplumlarının gerçekleştiremediği “demokrasi rönesansı” için büyük bir değer. İslam dünyasında geçen yüzyılın başında meşrutiyetçi akımlar bunun öncülüğünü yaptılar. Namık Kemal, Said Halim Paşa, Muhammed İkbal, Malik B. Nebi, Muhammed Cabiri gibi entelektüeller Müslüman Demokrasi siyasetinin önemli entelektüel öncüleriydi. Şimdi bu birikimin Tunus'ta Gannuşi'nin siyasal önderliği ve entelektüel girişimiyle yeniden yükselmesi büyük bir umudu ve açılımı ifade ediyor.



Müslüman Demokrasi tezi yeni bir din ve devlet ilişki tarzını getiriyor. Bu tarz hem bugüne kadar İslamcıların savunduğu İslam Devleti tezinden farklı hem de mevcut diktatör rejimlerin pratiklerinden. Bu yaklaşım ne laisist bir geleneğe yaslanır ne de buna karşıt gelişen siyasal İslam'a. Bunun yerine İslam geleneğindeki din ü devlet mirasını çağdaş dönem demokrasi teziyle birleştirerek bir yol bulmaya çalışıyor. Bu açıdan da hem gelenek hem de modern boyutları bir arada tutan yeni bir siyasal yaklaşım. İslamiyet'i dışlamayan ve “din devletine” de savrulmayan bir siyaset arayışı bu. Laiklik ekseninden öte demokrasi eksenini İslam siyaset ilişkilerine taşıyan bir nitelik taşımakta. Siyasetin beşeri, içtihadı ve şuraya dayalı Ehli Sünnet tezini çağdaş demokrasi ile ihya eden bir görüş. İslamcıların halifeliğin kaldırılması, sömürge ulus devletlerin kurulması ve soğuk savaş siyasal koşulları gibi etkenlerin etkisiyle geliştirdikleri İslam Devlet tezi, artık miadını doldurmuştur. Müslüman demokrasi yeni bir umut, yol ve siyasal barış tezidir.




#Arap Baharı
#Halifelik
#Laik rejimlerin
8 yıl önce
Siyasal İslam’dan Müslüman demokrasiye
Misafir Odası ve kadınlar
Marul meselemiz
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?