PYD sınırımıza 'sınır çizerken' Bahçeli'nin tavrı ne olacak?

Meclis Başkanlığı'na İsmet Yılmaz seçildi ve 7 Haziran sonrası oluşturulan

“AK Parti'yi iktidardan alırız"

projesi de çökmüş oldu.

“Yüzde 60 blok"

kavramı ise tuz buz oldu. CHP ve HDP'ye göre bunun tek sorumlusu Deniz Baykal'a destek vermeyen MHP, yani Devlet Bahçeli. Evet Bahçeli, HDP ile ortak olmamak için CHP'nin adayı

Baykal'a destek verdirmeyerek Kılıçdaroğlu'nun hesaplarını da ters düz etti.

2010'daki kaset operasyonunun ilk günleriydi. Kemal Kılıçdaroğlu

“asla aday olmayacağım"

demesinden 24 saat sonra, genel başkanı adaylığını açıklarken,

halefi Deniz Baykal için de yeni bir yol çizmişti.

Siyasi analistler ve sıkı Kemalist CHP'liler bile Deniz

Baykal için 'politik kariyeri bitti'

yorumları yaparken Kılıçdaroğlu o gün

“Keşke Sayın Baykal Köşk'e çıksa. Kabul ederse Köşk adayımız olur''

demişti.

Baykal sevdalılarının umudu olmuştu bu sözler ama çabuk unutuldu.

En başta da Kılıçdaroğlu yedi, Baykal'a verdiği sözü.

2013'ün sonlarına doğru katıldığı bir televizyon programında ise

“CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı kadın olacak. Bu isim bizim partimizin içinden değil. Düşündüğümüz birden fazla kadın var"

açıklamasını yaptı.

CHP liderinin bu sözleri sonrasında “o isim kim" sorusu yanıt ararken Devlet

Bahçeli'nin bir not kağıdına çizdiği 'çatı aday' formülü

devreye girdi. Önce Baykal'ı, sonra da bir kadını Cumhurbaşkanı yapmak istediğini duyuran Kılıçdaroğlu, 52 milyon seçmenden en fazla

100 bininin adını duyduğu, 50 bininin de bir şekilde tanıdığı Ekmelettin İhsanoğlu

'nun adaylığını açıkladı.

CHP, MHP ve diğer 14 parti ile

Fethullah Gülen'in yoğun destek verdiği Ekmelettin İhsanoğlu,

'ekmek'li sloganı, gafları ve adının bir türlü doğru söylenememesi ile gündem oldu daha çok. En dikkat çeken icraatı ise rakipleri Recep Tayyip

Erdoğan

ve Selahattin

Demirtaş'a yaptığı biner TL'lik seçim kampanyası bağışı

oldu. Erdoğan parayı iade etse de,

bu jest Demirtaş'ta büyük bir karşılık buldu.

Twitter hesabından İhsanoğlu'na “Hocam zahmet etmişsiniz. Yalnız öbüründe çok var ondan, hepsini bana yatırabilirsiniz rahat olun" cevabını verdi.

Ekmel Bey, Demirtaş'a “Bu ülkeye sevgi, saygı, dirlik, birlik tohumları ekmek için çabalıyoruz. Sevgi en büyük zenginliktir aziz kardeşim" mesajını yollayınca

Bahçeli ne hissetmişti bilemiyoruz.

Ama bugünün şartları ile tahmin edebiliyoruz.

İhsanoğlu sadece MHP'nin adayı olsa o bin TL 'aziz kardeş' Demirtaş'a gitmezdi

herhalde.

İhsanoğlu ise Erdoğan'ın yüzde 52 oy aldığı seçimlerin ertesi günü

“Bende laf bitti"

diyerek sahneden çekildiğini açıkladı. Şöyle bir esip geçti derken MHP'nin 7 Haziran seçimlerindeki sürpriz adayı oldu. İstanbul'dan milletvekili seçildi ve Meclis Başkanı adayı gösterildi.

Sonrası tam bir hazırlıksız yakalanma durumu. AK Parti tek başına hükümet kuramayacağı gibi Meclis Başkanlığı'nı da alamayabilirdi.

Erdoğan'ın seçimin ertesinde Deniz Baykal ile görüşmesinin depremini yaşayan Kılıçdaroğlu buna rağmen başka bir hamle yaptı. Yaşından dolayı geçici Meclis Başkanı olan

Baykal'ı yakıştığı o koltuğa 'yapıştırmak' istedi.

Fakat olmadı. CHP'nin oylarını yüzde 25'e düşürmenin faturası kesildiğinde "Cumhurbaşkanı yapacağım" deyip bir kenarda unuttuğu Baykal var şimdi karşısında. Kılıçdaroğlu, rakibi olmasın diye Meclis Başkanı yapmak istediği

Baykal yerine partisinin de 'çatı adayı' İhsanoğlu'nu desteklese bugün hedef gösterdiği Bahçeli'ye yeni planlar sunuyor olacaktı.

HDP ile hiçbir şartta bir araya gelmemek için keskin siyasi hamleler yapan,

'kronik muhalefetin hedefindeki yeni isim' Bahçeli

, koalisyon görüşmeleri başlamadan önündeki tek seçenek olan, yüzde 41 almış AK Parti'ye ilk gün kapattığı kapıyı artık aralamak zorunda.

Ve Türkiye bugünden itibaren tam 16 yıl sonra koalisyon görüşmeleri gerçeği ile yeniden tanışacak. Gördüğümüz son koalisyonu 28 Mayıs 1999 günü kuran liderlerden

'siyaseten' ayakta kalan tek isim

Devlet Bahçeli. Başarısız koalisyonun bedelini ödeyenlerden aynı zamanda.

DSP

Anavatan

'ın nasıl yok olduğunu gördük.

Ecevit'e vurulan siyasi ve 'tıbbi darbe'

yıllarca tartışıldı.

Mesut Yılmaz

ise, en son bağımsız vekil olarak,

başörtüsüne özgürlük getiren düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne taşıyıp iptal ettiren 120 CHP'liye, 121. imzayı vererek yok olup gitti.

Son koalisyonun tek tecrübesi olan Devlet Bahçeli, ülkenin yönetilmez bir yola girmesine de müsaade etmemeli. Kılıçdaroğlu'nun

“Başbakan sen ol" çağrısına verdiği yanıtla, basit hesapların doğurduğu 'ucuz siyasete' kapılarını sert bir şekilde kapatan

MHP lideri, AK Parti koalisyonunun Başbakan yardımcılığı görevini yok sayarsa,

sınırlarımızdaki çok büyük tehlikeyi görmezden gelmiş olur.

Türkmenler yurtlarından edilip, Türkiye'nin Suriye sınırına Kürt devleti kurma planı işletildiği gün gibi ortada. Bahçeli, AK Parti'ye Esed'in avukatı ve sözcülüğünü üstlenen CHP'yi ya da PYD'nin siyasi hamisi HDP'yi reva görmemeli.

HDP/PYD hassasiyetini burada da göstermeli.

Diğer taraftan TBMM Başkanlık seçimleri ülkeyi geçici olarak yöneten AK Parti'nin kendine olan güvenini gösterdi. Koalisyon karşıtı duvarlar yıkılmazsa yenilenen seçimler,

bu yürüyüşün önünü bir Kasım ayında yeniden açacaktır.

Bu sefer

'seçim isteyen parti çöker' tezi değil de,

ekonomik istikrarı sekteye uğratan ve sınırımızdaki 'yeni sınırları' görmezden gelip, seçime mecbur bırakanların çöküşünü izleyebiliriz.

#Meclis Başkanlığı

#pyd

#suriye harekatı

#devlet bahçeli

#ak parti

#Koalisyon