|
‘Baykal’
Erdal İnönü
,
DEP
'i meclise soktu,
Leyla Zana
,
Öcalan
'ın direktifiyle yemin metnini
Kürtçe
okudu,
Baykal
çıktı,
“Bu yemin Atatürk'ün meclisine saygısızlıktır, kınıyorum”
dedi,
Leyla Zana
ve arkadaşları hapsi boyladı.


HDP

, kendi kendine meclise girdi,

AK Parti

, çözüm sürecini başlattı, o güne kadar

“Teröristle müzakere olmaz, anladığı dilden konuşacaksın”

diyen

Baykal

çıktı,

“Muhafazakarlar sizi anlamaz, hepimiz soldan geliyoruz, bu barışı yapacaksak beraber yapacağız”

dedi, bu sefer de

Ahmet Türk

ve arkadaşları hapse girdi, aynı

Baykal, Ahmet Türk

'ün eşini ziyaret gitti,

“Geçmiş olsun”

dedi.



***


Erdoğan

'ın genel başkanı olduğu parti iktidar oldu,

Erdoğan

, yasaklıydı,

Baykal

çıktı,

“Bu iş demokrasinin ruhuna aykırıdır, partisi mecliste, kendi dışarda, böyle olmaz”

dedi,

Erdoğan

'ın meclise girmesi için ne gerekiyorsa yaptı.



Aynı

Erdoğan

'ın partisi, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine, yani sistem değişikliğine karar verdi,

Baykal

çıktı,

“Bu da demokrasinin ruhuna aykırıdır, hiçbir faniye bu kadar yetki verilemez”

dedi, bu sefer de

Erdoğan

'ın karşısına geçti.



***



Suriye rejimi

,

Sünni Müslümanlara

yönelik baskılarını artırdı, katliamlara başladı,

Türkiye

, muhaliflerden yana tavır aldı,

Baykal

çıktı,

“Halep, Sünni bir şehirdir, oranın demografik yapısına müdahale edilemez, rejim suçludur”

dedi,

Erdoğan

'ın yanında yer aldı.



Rusya

,

Esad

'a omuz verdi, rejim ayakta kaldı,

Halep

yerle bir edildi,

Sünniler

,

Halep

'ten kovuldu,

Baykal

çıktı,

“Baştan beri Suriye politikamız yanlıştı”

dedi, bir kere daha

Erdoğan

'ın karşısına geçti.



***


7 Haziran

seçimleri yapıldı,

AK Parti

iktidarı kaybetti, koalisyon görüşmeleri başladı,

Baykal
Beştepe

'ye çıktı, koalisyon kargaşasına itiraz eden isimlerden biri oldu,

Erdoğan

'ın yanında yer aldı.



1 Kasım

seçimleri yapıldı,

AK Parti

tek başına iktidar oldu,

Türkiye

, rayına oturdu, başkanlık sistemini tartışmaya başladı,

Baykal

çıktı,

“Koalisyonlar demokrasi kültürünü yansıtır, koalisyon uyumdur”

dedi, yine

Erdoğan

'ın karşısına geçti.



***



Tarikatların, cemaatlerin siyasi partilerden, devletten, kamusal alandan çekilmesi gerektiğini söyledi,

“Atatürk devrimlerinden ödün veremeyiz, Türkiye, çağdaş, modern, demokratik, laik bir hukuk devletidir, Ortaçağ'a, dönemeyiz”

dedi.



Aynı

Baykal

, tarikat müntesibi olduğu belli olan, çarşaflı bir hanımefendiye, grup toplantısında

CHP

rozeti taktı,

Atatürk

'ün eşinden, annesinden örnekler verdi, devrimleri mevrimleri çöpe attı.



***



Başta

Ecevit

olmak üzere, sol taraftaki bütün liderleri canından bezdirdi, hepsini koltuklarından etti,

90

yıllık

CHP

'yi barajın altında bıraktı,

Baykal

'a kimse bir şey demedi, öyle ya da böyle yoluna devam etti.



Sarıgül

, kendisine rakip oldu, Baykal çıktı, partisinde dönen bütün dolapları kamuoyunun önünde sayıp döktü, kurultayda kan gövdeyi götürdü,

Sarıgül

bir daha iflah olmadı.



***



Kaset skandalı patladı, ertesi sabah

Kemal Kılıçdaroğlu

ile görüştü, düşündü taşındı, kendine göre suçluyu buldu,

“Bu iş olsa olsa Erdoğan ve ekibinin işidir, Pensilvanya'dan haber geldi, onlar yapmamış”

dedi.



Aynı gün öğleden sonra

Kılıçdaroğlu,
Baykal

'ın yerine aday olduğunu açıklayınca işin rengi değişti,

CHP

,

FETÖ

karargahına dönüştü,

Kılıçdaroğlu

,

FETÖ

'den tutuklu gazetecileri alkışlattı, aynı

Baykal

çıktı,

“Bu iş böyle olmaz, partimiz zarar görüyor, sorumlular hesap vermeli, halka hesap veremeyiz”

dedi,

CHP

'ye,

FETÖ

'nün operasyon çektiğini ima etti.



***



Baykal

, demokrasiye, sandığa, halkın iradesine inandığını, hayatını bu ilkeler uğruna mücadele ederek geçirdiğini söyledi.



Menderes

'in idamına,

Özal

'ın kuşatılmasına,

Erbakan

'ın tasfiyesine,

Erdoğan

'ın ötekileştirilmesine sessiz kalan siyasi anlayışın en ateşli militanı oldu.



***



Baykal

,

“Gençlerin önü açılmalı, kimse oturduğu koltuğa yapışmamalı, yeni fikirler, yeni düşünceler etkin olmalı”

dedi.



Allah

uzun ömür versin ama kendisi de tam

10

dönem milletvekilliği yaptı, meclise çivi çaktı.



***



Son tahlilde şunu diyeceğim,



1974'

ten bu yana

, Baykal

'la yol arkadaşlığı yapıp da ona

“hizipçi”

diyenlere hiç katılmıyorum.



Baykal

gibi hoşgörülü,

Baykal

gibi uyumlu,

Baykal

gibi namuslu, evet namuslu bir siyaset adamını

“hizipçilikle”

suçlayanları orta şiddette kınıyorum…


#Deniz Baykal
#HDP
#FETÖ
#Suriye
#Ahmet Türk
٪d سنوات قبل
‘Baykal’
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset