Şampiyon olmasa da
sevmenin bir yolunu bulan
, hâlet-i ruhiyesi…
olmak için
oy vermeniz gerekiyor,
önerdiği hayatı yaşamanız yeterli değil sadece.
Şampiyon olsa da, kötü futbol oynayan
, terk eden
tatminsizliği…
Denklemi kurmak için epey uğraştım ama sonunda başardım, bu iş böyle.
Her türlü standartları
döneminde yükseltilen semtler, mahalleler, zamanla
yaşam havuzuna dönüşüyor.
de,
ayrılanlar kurmuştu zaten, niye ezeli rakipler ki, hiç anlamış değilim.
Neyini anlamıyorsun;
Bak şimdi, mesele nereye gidiyor
Tartışmanın bu noktasında bir cıvıklık hissediyorsanız, bizim iklimi kokluyorsunuz demektir.
Anlayın ki, pala bıyıklı komiserin,
demesi yakındır.
…
Her zaman söylüyorum, tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan tartışmasıyla açıklayamazsın, bizim ülkenin düellosunu.
Patlatma kafanı yazıktır,
denedi olmadı,
kullanarak siyasi alana,
kullanarak kültürel alana hakim olmak istedi, devreyi yaktı.
, cennete gideceksek, biraz da mevzuyu tatlıya bağladığımızdan gideceğiz galiba.
Ciddiyetsizliğimizden desem yanlış anlaşılacak, en iyisi
diyeyim bari.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu memlekette
hakkında yazmak kolaydır, rahattır, tehlikesi de yoktur, zaten bu duruma da kendileri yol vermişlerdir.
, gelinin duyması gereken şeylerin söylendiği masum kızdır amma eninde sonunda kızın istediği düzen kurulur.
padişah alerjisi, demokratik taleplerinden mi kaynaklanıyordu, ne alakası var canım, onların derdi de padişahın
dayatmamasıydı.
Padişahın laik olanına, herkesten çok bağıracaklardı,
diye.
Demokrasinin,
mayalandığına inanan zevat ile
tarif ettiği cennete giriş konusunda bu mayanın işe yaramadığını düşünenlerin gerdiği asma köprüde yaşanıyor herşey.
demokratik düzen deniyorsa ve bu düzene itiraz eden de
ise ne olacak?...
Onun için diyorum,
diye.
Çok barışık ülke tez yıkılır derler, örnek mi istiyorsunuz, alın size
Bakın
diyorum,
diyorum, daha ne kadar yanak yanağa kalabilirsiniz ki; yeni dönemin de gündüze geceye, uzuna kısaya, güçlüye zayıfa, haklıya haksıza, ihtiyacı var, her şey zıddıyla kaimdir, değil mi…
Dikkat ediyorum, her büyük hadiseden sonra
biraz daha yerleşiyor topluma, çaktırmadan
dönüşüyor.
Esas mesele toplumun gerçek hayatıdır, bu hayatın nereye evrildiğidir, dikkat etmek lazım.
Esas mesele, halkın tercihlerini, tavırlarını, örneklerini, dilini, iklimini nereden damıtarak hayatına hakikat yaptığı meselesidir, bunu görmek lazım.
, batılılaşma tutkusunun dışarıdan değil, içeriden kök salan bir tutku olduğunu söylüyor.
Eskiden böyle düşünmezdim fakat ne yalan söyleyeyim,
haklı buluyorum şimdi.
Kendi çevremden yola çıkıyorum,
özümsemiş insanların elinde kalan tek direnç noktası,
oy vermemeleri, sadece bununla övünüyorlar.
…
Bakıyorum bakıyorum
diyorum.
diyorum.