'nin teklifi desteklemesi, rejimin garantide olduğu hissini veriyor bazı kesimlere.
olmayıp teklife
diyecek olanlar,
diye düşünüp oy verecekler.
'nin,
yaygarasını boşa çıkaran en önemli argüman da bu zaten.
Siyasi ortam partiler üzerinden propaganda yapmaya uygun değil, buna rağmen
vurgusu yapılıyor, çok yanlış.
Teklifi hazırlayan parti,
'nın ilk dört maddesinin korunacağını
endişelendirmemek için özellikle vurguladı, doğru yaptı.
, kurulu devlet düzenini tamir edip yoluna devam edecek, başka şansı yok zaten.
Muhalif kanadın,
yaygarası, ne kendilerine bir tek oy kazandırır, ne de
cephesine bir tek oy kaybettirir.
Daha bugüne kadar,
tarafından hazırlanmış,
düzenin yerine inşa edilecek yazılı bir metin görmedik, duymadık.
Bu işi kapatalım, tedavülden kalkmış tartışmaları devreye sokmanın kimseye faydası yok.
Sahaya bakalım, sahada ne göreceğiz, kimi göreceğiz, cepheler nasıl oluşacak, mitinglerde neler olacak, ekranlara kimler çıkacak, bunları konuşalım.
Son dönemde tekrar sahne alan, referandumun sonucuna göre kendini konumlandırmaya hazırlanan, varlığını yokluğunu buna bağlayan, fırsat buldukça sağa sola saldırmayı ihmal etmeyen
bile hoş karşılıyorum artık.
Hepsini ekranlarda göremiyorum ama…
Sanırım milletin aklına kötü şeyleri getirmesinler diye çıkartmıyorlar, yoksa ilimlerinden bilimlerinden sual olunmaz canım…
Ülkücüleri savunuyorlar, İslamcıların siyasi mücadelelerini sırtlanıyorlar, rejimle hesaplaşıyorlar falan filan…
Yahu bakıyorum, hiç birisinin ne özel hayatı, ne siyasi birikimi, ne geçmiş dönemdeki söylemleri böyle bir kavga için referans olarak kabul edilemez.
Ne okudukları okullar sistemin gazabına uğramış, ne oy verdikleri partiler kapatılmış, ne kılık kıyafetlerine birisi laf etmiş, hiçbir sıkıntıları yok ama en çok onlar bağırıyor.
Peki ne oluyor da bu adamlar ötekine berikine savaş açıp, hayali düşmanlar yaratıp kendilerince büyük kavganın fedaileri oluveriyorlar?
Şimdi diyeceksiniz ki, bu ülkede herkesin oy verdiği bir parti mutlaka kapatılmıştır.
Doğru, haklısınız, darbeler oldu, milli irade ipe çekildi, bunlar yaşandı, fakat bugün milletin önüne getirilen anayasa teklifi, esas itibarıyla
darbesinin perişan ettiği insanların mağduriyetleri üzerinden şekillendi, bunu kimse unutmasın.
Bu teklife
diyorsa,
diyorsa, sadece
için
demiyor,
'ın arkasında durmanın gereği olarak
diyor, danışıklı dövüşün,
ve
arasındaki enteresan ilişkinin gereği olarak
diyor.
Tamam kardeşim, savunun, bağırın, çağırın, kavga edin, rızkınızı koruyup kollayın da komik duruma düşmeyin, taşın üstünden atlayan teke gibi çırılçıplak kalmayın.
Şimdi bakın, anlayacağınız şekilde anlatayım…
ile
'ı ayıran şey
'dür, başka bir şey değildir.
Eğer
, kaçak
ile kartopu oynamayı bırakıp,
'nın yanına dönseydi, muhtemelen
olmayı sürdürecekti.
Ama
ile
'i ayıran şey sadece
değildir, başka şeylerdir ve o başka şeyler, bu anayasa teklifinin ruhunu oluşturmaktadır, ben de o ruhu desteklemekteyim.
Bu hayatın bir kısmını
, bir kısmını
gibi yaşayanlar, vakti gelince de
a dönüşüverdiler.
Hangi devirde, hangi dönemde kişisel çıkarları dışında sistemle ters düştüler de yeni sistemi değerlendirmeye alan insanları sigaya çekme hakkını kendilerinde görüyorlar?!...
Şimdi diyelim referandumdan
çıktı, ne olacak, iş bitmiş mi olacak?
Referandumdan
çıktı diye, birilerinin milli iradeyi, bu kırılgan dönemde koalisyonlarla parçalayıp ana omurgayı sindirip memlekette istedikleri zaman at koşturmalarına müsaade mi edilecek?
Ya da tersini düşünelim…
Referandumdan
çıktı, fakat yeni sistem bazı sorunları çözemedi, memleket beklenen hamleyi yapamadı, işler ters gitti; ne olacak, millet oy verdiği çocuklarını infaz mı edecek?
Göreceksiniz, bu şakşakçıların hepsi ortadan kaybolacak…
En başından beri
diyenler, o meydanda saf tutacaklar.
Sonuç ne olursa olsun, meydanın asıl sahipleri, meydanda kalacaklar…