|
PKK, Gültan Kışanak’ı öldürebilir…

Devlet, yaptığı şeylerden dolayı cesaretle, yapmadığı şeylerden dolayı korkaklıkla itham edilemez, edilirse devletin aklı zayi olur.



“Kimse devletin cesaretini test etmeye kalkmasın”

durumundan,

“Herkes devletin cesaretini test etsin, denesin, görsün”

durumuna geçiş yapılıyor.



Çok dikkat etmek lazım…





PKK,

bugüne kadar

Kürt

mağduriyetiyle değil,

Kürt

psikolojisiyle ayakta kaldı.



Yıllardır

“PKK, sebep değil, sonuçtur”

diyenler de buraya çalıştılar,

Kürtlerin

devletle olan ilişkilerini buradan örselediler.





1843

'te,

Osmanlı'ya

isyan eden

Botanlı Bedirhan, 1839'da Tanzimat Fermanı

ile azınlıkların, yani gayrimüslimlerin elde ettiği haklara dayanarak harekete geçmişti.



1845

'te

Cizre

'de, kendi adına para bastıran bu zat, kolu kanadı kırılmış devletin hangi baskıları sonucu baş kaldırmıştı?



Baktı ki,

İngiliz, 1838

'de ticari,

1839

'da da hukuki anlaşmalarla

Osmanlı'nın

boynuna boyunduruğu taktı,

Bedirhan

da,

“Fırsat bu fırsat”

deyip, isyan bayrağını açtı.



Ne sebebi, ne sonucu Allah aşkına!...


O zaman da

Kürtçe

yasaklanmış mıydı,

Kürt

medreselerinde,

Divanü Lugati't Türk

veya

Muhakemetü'l Lugateyn

mi okutuluyordu,

Türkçe'den

gayrı başka dil kullanılmıyor muydu, kentlerin adları mı değiştirilmişti,

Kürtlere

işkence mi yapılıyordu, ne oluyordu yani?



Devletin gücü, kudreti sarsılmıştı, olan biten buydu.



O

Bedirhan'ın

aşireti, ilk isyandan

140 yıl

sonra kurulan

PKK'nın

şehir yapılanmasını örgütledi, aksiyoner hale getirdi,

Kürtlerin

bir kısmını,

Türk düşmanı

olarak

Batı'ya

eklemledi, terör örgütünün modernizasyonunu yaptı.



Bu açıdan

bakıldığında

, “Kürt isyanlarını

,

tamamen Cumhuriyet Türkiye'sinin uygulamalarına bağlamak haksızlıktır, vicdansızlıktır”

diyorum.





Son dönemde

Kürtlerin psikolojisi

, düşünce iklimi devletten yana işliyor.



Neredeyse

40 yıla

dayanan çatışma sürecinin ardından, devlet ve örgüt arasında adı konulmamış anlaşmalar, gelenekler oluştu sanki.



Dağa çıkmayan, silahlı eyleme katılmayan birisi,

PKK

terör örgütünü destekleyen siyasi oluşumların içinde yer alabiliyor mesela.



Bu durumu tersine çevirmek,

PKK'nın

siyasi uzantılarının da suçluluğuna hükmetmek gerçekten zor, alışkanlıklar oluştu, devlet teknik hata yaparsa

Kürtlerin

nezdinde yakaladığı psikolojik üstünlüğünü kaybedebilir.



Gültan Kışanak

hadisesi bu açıdan önemli…





Suriye

ve

Irak

operasyonları devam ederken, eş zamanlı olarak,

PKK'nın

siyasi destekçilerine karşı yargının harekete geçmesi umarım detaylıca hesaplanmıştır.



Terörle mücadele konusunda konsept değişikliğine gidildiğini

Cumhurbaşkanı

söylemişti,

“Defans değil atak yapacağız”

demişti.



Kışanak

gözaltına alındıktan sonra

HDP'li

vekiller,

Kürtleri

sokaklara çağırdılar.



PKK, Doğu'

da ve

Güneydoğu

'da, bazı şehirleri işgal etmeye kalktığında aynı şey yapmışlardı fakat çağrıları karşılık bulmamıştı.



Bu kez halkı, oylarına sahip çıkmaya çağırıyorlar, çok tehlikeli bir durum,

“Eli silahlı teröristi desteklemeye gelin”

çağrısına benzemiyor.



Daha da önemlisi,



Kürtler,
HDP

'

nin

provokasyonuna gelmezlerse, yani sokaklara inmezlerse,

PKK

, son çare olarak siyasi cinayetlere girişebilir.



HDP'li milletvekilleri, belediye başkanları, STK temsilcileri, hepsi ama hepsi PKK'nın tehdidi altında, bunun bilinmesi lazım.


Kürtleri

sokağa indirmek için sebep arıyorlar,

Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş

ya da

Sebahat Tuncel

fark etmez, halkı devletle çatıştırmak için

PKK

tarafından kurban edilebilirler.



Nasıl olsa cinayetleri üstlenecek onlarca örgüt var, bölgede.



Amerika

adına,

Suriye'de

,

Irak'ta

savaşan silahlı

Kürt grupları, Amerika

adına,

Diyarbakır'da, Cizre'de

neden savaşmasınlar ki!...



Ya da savaşmadılar mı?...


#PKK
#Gülten Kışanak
7 yıl önce
PKK, Gültan Kışanak’ı öldürebilir…
Gazze Şeridi’ne bir halka olmak
İrfana muhtaçsın demek hakaret sayılır mı?
Savaş kabinesiyle yüzleşmek
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?