Bazı tartışmaları külliyen bitirmenin zamanı gelmiştir, hatta geçmiştir.

Kimse kimseyi kandırmamıştır, bir vatan ve bir devlet lazımdır, vatan kurtarılmıştır, devlet de kurulmuştur,

'nin son yüzyıldaki hikâyesi budur.

Artık bundan sonra yapılacak tartışmalar, milletin mayasını karan ruh mimarlarını, milletin dünyasını kuran aksiyon adamlarını kapsamamalıdır.

Bu fasit dairenin dışına çıkmayan her kimse, savaş yorgunu halkın toplandığı meydana alınmamalı, görüşlerine itibar edilmemelidir.

Büyük milletimiz her türlü acıyla sınanmıştır ama iki kutuplu dünyanın doğu tarafına da bir manifesto yazmayı başarmıştır.

***

, derin odalarda, kirli masalara bu dünyanın haritasını serip plan üstüne plan yapanların, muhteris suratlarını ekşiten, ellerini titreten ruhtur.

, şehit gövdelerini emanet ettikleri mezarlarını arkada bırakıp, koşmaya devam edenlerin cisimleştirdiği ruhtur.

,

'a kul, habibine ümmet olmaktan gayrı başını eğmeyen, yıldızı aya yakıştırıp, bu âlemin en güzel resmini çizen ruhtur.

Kimsenin çuvalına sığmayan, hakikati ve adaleti alnına meşale yapan, sadık yâri kara toprak olan, bir yaralı millettir işte!...

***

sözcüklerini vurguluyorum; çünkü hikâyemizin ağır aksak ilerlediği dönemlerde bile aramızdaki bağı ve bağlantıyı bu sözcüklerle ördük.

Bugün, tarihin bir kısmını unutmamız, bir kısmını da hiç unutmamamız gerekiyorsa öyle yapacağız.

Bir kere daha düşersek kalkamayız, nefretle yarılırsak toparlanamayız, aziz milletimizi direnişe çağıracak marş bulamayız.

Bizi ayakta tutan

bağrımıza basacak halde olmayız.

Devlet kökleşti, sistem yerleşti, milletin adı manevi

potasında kaynadı, birbirine karıştı, maya tuttu.

Daha nasıl tutacak, yirmi sekiz boy, gönlünü seyran edip bir bayrağa râm oldu,

dedi.

Daha ne olacak, nasıl olacak, bin bir renk bir milletin göğsünde başka türlü nasıl bayraklaşacak?

Vicdanı olanlar için gerçekten ibretler çoktur, ama büyük

'nin yıkılacak, parçalanacak bir devleti daha yoktur!...

***

Biz,

dışında bütün cephelerde kaybettik,

'da kaybettik,

'da kaybettik,

'ta kaybettik,

'ta kaybettik,

'de kaybettik,

'da kaybettik.

'de kazandık,

'da kazandık,

'da kazandık.

'dan,

'dan,

'den,

'tan,

'dan,

'tan da geldiler,

'de,

'da,

'da kazandık,

Biz de gittik,

'den,

'dan,

'a,

'a,

'e,

'a,

'a,

'a gittik ama kaybettik.

Çünkü biz, hiçbir zaman

dışında bir millet olamadık, gittik kaybettik, geldiler kazandık.

Onun için buraya

dedik…