|
Camileri oyun alanına çevirmek ne kadar doğru?
etrafında tartışmalar devam ediyor.


Bugün size okuyucu mektuplarını aktaracağım.Cemaatin namaz kıldığı alanı masalar, sandalyeler ve oyuncaklarla çocuk parkı haline getirilmesini değerlendiren beş mektup sunacağım. Mektupların hepsi de hanımlardan. Meseleye eleştirel bakanlar “sahadaki” gözlemlerinden yola çıkarak görüşlerini beyan ediyor. Caminin iç mekanlarının –dış mekanlardaki parka kimsenin itiraz ettiği yok- oyun parkı haline getirilmesine olumlu yaklaşanlar ise uygulamanın aksayan yönleri ile hiç ilgilenmeyerek, caminin hayatın merkezi haline getirilmesi fikrinden yola çıkıyor.



Buyurun:



“Oyun alanı olan camilerde imamın sesini duymakta zorluk çekiyoruz”


“Aslında iyi niyetle başlatılan bir uygulama. İçerisinde oyun parkı olan camiler teravihlerde çok daha kalabalık. Bu tarz bir kaç camiye gitmiş biri olarak şu hususa dikkatinizi çekmek isterim: 6 yaşındaki çocuğumun diğer camilerdeki oyunu bizimle namaz kılıyormus gibi yapmak. Arada farklı hareketler yapıp kıkırdamak bile onu yeterince eğlendiriyor. Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde bu uygulama başlatılmadan önce de çocuklar ortada kosturuyorlardı fakat ses daha azdı ve daha huşu ile namaz kılınıyordu. Yine Ankara'da bu uygulamanın yapıldığı Yahyalar Camii'nde artık imamın sesini duymakta bile zorluk çekiliyor ve gerçekten kılınan namazdan hiç birsey anlaşılmıyor. Oyun parkını bayan bölümüne yaptıklarından kocaman erkek çocuklar bile babalarının yanında olmaları gerekirken bayan bölümüne çıkıyorlar. Bu uygulama 2-3 yaşlarındaki çocuklar için güzel bir uygulama olabilir. Belki de o yaş grubu için düşünülmüştür. Ancak 7, 8, 9, 10 yaşlarında belki daha da büyük çocukların bu oyun grubunda hem de namaza hiç saygı göstermeden oynayışları bu uygulamanın yanlış olduğunu düşündürüyor. Zaten yılın her vakti çocuklarını camiye götüren bir millet değiliz. Çoğunlukla Ramazan'da camiyle tanışan çocuklarımız bırakalım da oranın sadece ibadethane olduğunu bilsinler. Ve en azından namaz kılana saygı duymayı öğrensinler... Amaç ille de çocuklara camiyi sevdirmekse bayan ve erkek bölümlerine ek olarak, çocuklara kendilerini özel hissettirecek ve dikkatlerini çekecek renk ve süslemelerle çocuk namaz bölümleri yapılabilir.”



Hande B.


“Mescidi Nebevi'deki uygulama örnek alınabilir...”


“Mescid-i Nebevi'de şöyle bir uygulama var, çocuklu anneler bölümü ayrı. Yanınızda çocuk varsa sadece o bölümde kılıyorsunuz namazı, böylece çocuklar da kendi aralarında oynuyor, bazen ağlıyor, çocuk sesleri yankılanıyor cemaatle namaz kılarken ama bir süre sonra bu normalleşiyor. Bu bölümde çocuklarla ilgilenecek bir görevli olabilir.



AVM'de oyun parkına bırak alışveriş yap, camide oyun alanına bırak ibadet et gibi oldu sanki. Çocuklar da oturup izlemeyi, beklemeyi öğrensin biraz. Eğlenceli vakit geçirmek zorunda değiller her zaman.”



Sevim K.


“Çocuklar safta kalsın”


“Biz küçükken Ramazanlarda teravih namazı için camiye giderdik. Kimse bize kızmazdı. Camiye gitmenin güzel tarafı mahalle arkadaşları ile birlikte olmak, cami yolunda ateş böceği yakalamak, camiye girince sessiz sessiz kuralları çiğneyip kıkırdaşmaktı. Camiye girince sessiz olmamız gerektiğini bilir, ona göre sessiz yaramazlıklar yapardık. İmama uymanın en eğlenceli tarafı, sureleri kendin okumak zorunda olmamaktı. Bu boşluğu birbirimize yan yan bakıp kıkırdaşarak doldururduk. Hele secdede başını yan çevirip yanındaki arkadaşınla göz göze gelmek yok mu? Etkisi en az bir rekat sürerdi. Herkes secdeye eğilirken biz de eğilir gibi yapıp ayakta kalır, sonra cemaat başını kaldırmadan onlara yetişirdik. Kıyamda birbirimize dirsek atmak da ayrı bir eğlenceydi. Kısacası kural dışı yaptığımız her harekette kıkır kıkır güler, Vitr'in üçüncü rekatında hoca kunut duaları için tekbir alınca şaşırıp rüküya gidenleri takip eder üstüne onlara kıs kıs gülerdik. Camiden çıkarken de yaramazlıklarımızı fark etmeyen büyüklerden bir sürü aferin alırdık. Üstelik sevap da kazanmış olarak yine ateş böceklerini yakalaya yakalaya evin yoluna düşerdik. Namaz kılmayı, cami adabını böyle böyle öğrendik.



Şimdilerde camilere çocuk oyun alanları yapılıyor. Çocuklar oynasın bu arada aileleri rahat rahat ibadet etsin diye. Bilmiyorum ne kadar doğru. Çocuk camiye gelecekse cami adabını da öğrenmeli bence. Orada sessiz olması gerektiğini, cemaatin düzenini bozmaması gerektiğini, cemaatle birlikte hareket etmenin önemini öğrenmeli. İbadet edilirken ibadete katılmalı, bilir bilmez büyükleri taklit etmeli. Sıkılınca saflar arasında parmak uçlarında koşturabilir, arka sıralarda arkadaşları ile fısıldaşabilir bunlarda sorun yok. Ama fazla şımardığı zaman “şişşşt” uyarısı alacağını, cemaatin düzenini bozarsa paparayı yiyeceğini de bilsin. Ben eski kafayım. Ya camiye gelmeyeceksin ya da geldiysen imama uyacaksın. Aileler rahat alış-veriş yapsın diye AVM'lerdeki oyun alanları misali, büyükler rahat ibadet etsin diye camiye oyun alanı ne kadar doğru bilmiyorum. Camiye çocuğunu götüren anne baba çocuğuna biraz sabır karşılığında hem ailesinin takdirini alacağını hem de Allah'ın rızasını kazanacağını telkin etmeli. Çocuklara verilecek en büyük ödül sevdiğinden aldığı aferindir. Cami çıkışı imam çocuklara kocaman kocaman aferinler verse, büyükler maşallah deyip başlarını okşasa ve çocukları onore etse, çocuğun camiye alışması açısından oyun alanından daha etkili olur. Bir de eve dönerken -aslında yaramazlık yapmış olsalar bile sabır ve usluluklarından dolayı- anne babadan bir dondurma. Ohh yeter de artar bile. Oyun alanı, sabırla çocuğa bir şeyler öğretmek yerine, onu başından savmak gibi sanki. Belki yanılıyorumdur.



Bu arada yaz kurslarında çocuklar için camilerde oyun alanı olması eleştirilerim dışında. Yazın çocuklar ibadet saati dışında camide oluyorlar. Hem eğlensin hem Kur'an öğrensinler. Namaz vakti de hocaları ile saf tutup namazlarını kılıp eve gitsinler. Ona bir diyeceğim yok.”



Hülya A.


“Hayat camide olmalı”


“Camiyi sırf namaz için kullanmayı veya düşünmeyi ne zaman bırakacağız! Düğünler, sünnetler, sohbetler, buluşmalar okumalar camilerde veya cami avlularında yapılmadığı için ve sadece gasilhane olduğu için akla ölüm getiriyor. Cami hayat olmalı hayatın merkezi olmalı. İyi niyetli bir eleştiri olsa da eksik kaldığını düşünüyorum. Yurtdışındaki camilerde özellikle Ramazan'da çoluk çocuk camiye gelip iftar yapıyor insanlar. Çocuklar koşuyor oynuyor.”



Saliha E

.



“Camide oyun alanı fikrini çok beğendim”


“Ben oyun alanı fikrini çok beğendim ama belli yaş grubu için kitap okuma gibi bir alanı olabilir, çocuk bir kaç rekat namaz kılıp sonra yine sakin bir köşede vakit geçirebilir. Camiyi bir çok şey için kullanabileceğini bilmeli artık bu millet. Çocukların zihni yetişkinlerinki gibi çalışmıyor onlar namaz alanı içerisinde de başka faaliyet yapmalı koşmalı arkadaşlarıyla iletişim kurmalı.”



Ahsen A.



#Camilrdeki çocuklar
#Diyanet
#Namaz vakti
8 yıl önce
Camileri oyun alanına çevirmek ne kadar doğru?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset