|
Siyaset: Damsız girilmez

Cumhurbaşkanlığı düşünü görmeye başlamış siyasetçi eşlerinin, meydana inip kurdele kesişini, emanet düşüceler üzerinden emanet konuşmalar yapmalarını görüyoruz nice zamandır. Siyaset Türkiye''de ve belki de bütün Ortadoğu''da, damsız girilmez ibaresiyle karşılanan diskotek kapılarına dönmüş durumda.

Nazmiye ve Rahşan Hanım karışımı bir “vizyon”, büyük oynayan, eş durumundan siyasetçi kadınların, ufuk çizgisi hükmünde. Nazmiye Hanım gibi, yani şöyle tayyörleriyle eşinin daima yanında ama, hem de Rahşan Ecevit gibi akıl verip fikir devşirmede mahir! Sonunda ne Nazmiye Demirel gibi olunuyor, ne de Rahşan Ecevit gibi. Ortaya en fazla Berna Yılmaz modeli çıkıyor. Kadınlar bu durumda hem endam aynası, hem de endam aynasında endamı güzel olacak biri olmak durumunda. Ki böylece, ne giydikleri, nereden giyindikleri ve giysilerine kaç dolar harcadıkları köşebazların çenesini yorsun.

Hal böyle olunca, Çankaya''ya çıkacak kişinin özelliklerini ille de endam üzerinden temellendirmemiz gerekiyor. Fakat medya kamusu hata yapıyor, Çankaya''ya çıkacak kişinin özelliklerini ortaya koyarak. Çünkü hazımsızlığı ve hazırlıksızlığı mevki-makam olarak benimsemiş sipsivri kalemler için, Çankaya''ya çıkacak kişinin eşinin tayyör standartlarına uyup uymayacağı önemli. Bakınız Ahmet Necdet Sezer''in Köşk''e çıkar çıkmaz sebep olduğu Anayasa kitapçığı krizini hatırlayan var mı? Hayır. Nasıl hatırlanacaklar? Eşi Semra Sezer''in cumhuriyet tarihine adını yazdırmasıyla. Ne diyor köşebazlarımız “Zarafette adı yazılacak üç first ladyimiz oldu: Mevhibe İnönü, Emel Korutürk ve Semra Sezer.” Bu üç hanımefendinin ortak özelliği, fiziklerinin kırk bedeni aşmaması ve bittabi etek boylarını hemen dizin altında bitiren giyim üslupları.

Yani beyhude yere Çankaya sakininin kimyasını tartışıyoruz. Asıl tartışılacak olan sevgili ve muhterem eşlerinin fiziğidir. Şimdi bu durumda tek seçenek var. Kimseye eşini boşa, şu özellikte biriyle evlen, seni Çankaya''ya taşıyacağız denmeyeceğine göre… Ki bazı diplomatik şahsiyetler mesleklerine halel getirecek şekilde, Emine Erdoğan''a Türkiye için başını aç diyerek nezaketi imha edip, faşist bir hizalamayı rasyonelleştirmeye çalışıyor. Biz nezaket paydasını terk edemeyeceğimize göre, bekarlar ve dullar için öneriler sunmuş olalım.

Bu durumda herkesin üzerinde “beden ittifakı” kuracağı müstakbel “Çankaya kadını” için seçenekler mankenler dünyasından çıkacak… Hatırlayacaksınız (boşuna gayret pekçoğunuz tabiî ki hatırlamayacak, o kadar yoğun algı bombardımanı işlevsel bir hafıza mı bırakır?) ülkemize gelen yabancı first ladyiler, daima bedenleri üzerinden manşet oluyor. Eşi türbanlı bir erkeği Çankaya''da görmek konusunda pek hazırlıksız olan ve daima hazırlıksızlık üzerinden imaj belirlemeye çalışan medya kamusu için, beden ölçüleri tescilli, eski bir mankeni hazmetmek hiç zor olmayacaktır. Yani dindar kişilik “sorun” oluyor ama, sanmıyorum ki eski bir Yeşilçam artistinin ya da mankenin first''lüğü sorun olsun.

Bakınız meselenin önemli bir kısmını çözdük. Bu iyiliğimiz hafızada kaydı tutulsun lütfen!!! Neymiş elde kırk beden bir tayyör varmış. Bu tayyöre kim sığırsa o lady oluyormuş. Eşi de Cumhurbaşkanı tabiî. Nasıl Sinderalla masalı gibi değil mi? Semra Sezer''in ayakkabıcısı yeni ayakkabılar yapar. Kaybolan teki aramaya gerek yok.

Bütün bu aşamalar geçildikten sonra sıra elbette terzi yamaklarından protokol kurallarını öğrenmeye geliyor. Bakınız Bayan Buş/Boş bile hata yaptı. Protokolda türban takılmaz/pantolon giyilmez kuralını ihlal ederek. Esasında kadın iyi niyetliydi ama kim anlıyor! Madem ki dedi Erdoğan''lar türban takarak protokol kurallarını hiçe sayıyor bari ben de pantolon giyerek onlar ile yekdil olayım da ev sahipliğime halel gelmesin. Ama terzi yamağı nerden bilecek bu incelikleri. Bilmiyor işte. Öyle konuşuyor.

Yaz boyu size gündelik hayatın Sinderella sendromunu yazdım. Hatırlamaya çalışın. Kış boyunca da siyasetin Sinderalla sendromunu yaşayacağız. Hazırlıklı olun derim.

18 yıl önce
Siyaset: Damsız girilmez
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi