|
“Son Mektup/Bir Aşk Hikayesi”

Bugün sizlerle Andre Gorz'ın eşi için yazmış olduğu “Son Mektup /Bir Aşk Hikayesi” isimli kitabı üzerine konuşmak istiyorum.



(Konuşuyoruz evet...Üstelik bu iyi bir diyalog, önce ben söylüyorum sonra -yani köşe yazısını okuduktan sonra- siz söylüyorsunuz. İlk bana söylüyorsunuz, sonra sosyal medya aracılığı ile birbirinizle konuşmaya/tartışmaya başlıyorsunuz.)



Pazartesi günü bahsettiğim gibi bendeniz kitaptan, birlikte intihar eden Altan -Ülker çiftinin haberi üzerine yorum beklerken haberdar oldum.



Kitap 61 sayfa olmasaydı sanıyorum ağır gündem yorgunluğu içinde, birlikte intihar eden yaşlı bir karı-kocanın son mektubunu okumayı göze alamazdım.



Kitabı okudukça kitapta intihar değil hayatın kendisi olduğunu fark ettim. Üstelik mutlu bir evlilik nasıl oluyor sorusuna da -hiç öyle bir niyeti olmadığı halde- cevap veren bir kitap Son Mektup.



Mutlu bir evliliği; birbirine bakarak değil, ortak bir ideale doğru yol alarak, hayat arkadaşının/ hayatın arkadaşlığının tazelendiğini anlatıyor kitap.



Aile içinde sevgiyi besleyen şey para değil dayanışma ruhu.



Gorz, karısı Dorine için yazdığı satırlara şöyle başlıyor:



“Yakında seksen iki yaşında olacaksın. Boyun altı santim kısaldı, olsa olsa kırk beş kilosun ve hala güzel, çekici... Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve seni her zamankinden çok seviyorum.”



A. Gorz karısını neden bu kadar çok sevmişti?



Karısı güzeldi, akıllıydı, sabırlıydı. Başka? En önemli sebebi sona sakladım. Dorine yokluktan şikayet etmiyor, kocasının üretmeye devam etmesi için onun hayatını kolaylaştırıyor ona hem teknik olarak hem de sosyal muhit olarak destek veriyordu.



Evlilikleri uzun ömürlü kılan şey eşlerin birbirinin hayatını kolaylaştırmada gösterdikleri yardım ve dayanışma ruhu.



Evlilik zaten bu değil mi, diyorsunuz...



Bunu herkes bilir ne var ki bunda diyorsunuz...



Herkes bunu bildiğine göre, niye evlilikler boşanma ile neticeleniyor?



Çünkü hayat ve hayatın kolaylaştırılması kavramlarının içini eşler aynı muhteva ile doldurmuyor/dolduramıyor. Yeni nesil evliliği birbirinin yüzüne bakmak olarak anlıyordu ki, şimdi onun yerini aynı mekanda cep telefonuna bakmak aldı. Birlikte cep telefonundan “sosyalleşmek” hayata aynı yerden bakmak anlamına gelmiyor/gelmeyecek.



Şimdi buyurun A. Gorz'un Dorine için yazdığı satırlara.



“1949 Sonbaharı başında evlendik... Zorluklar seni derhal harekete geçiriyordu, beni ise çöküntüye sürüklüyordu.” (s.30)



“O zamana kadar yoksulluk içinde yaşamış olsak da, asla çirkinlik içinde yaşamamıştık...” (s.34)



“Bac Sokağı yıllarımız boyunca, yavaş yavaş göreceli bir maddi rahatlığa kavuştuk, ama hayat ve tüketim seviyemizi asla satın alma gücümüzün seviyesine taşımadık. Bu konuda aramızda sessiz bir anlaşma vardı. Aynı değerlere sahiptik; demek istediğim, hayata bir anlam veren ya da hayatı o anlamdan yoksun bırakma tehlikesi taşıyan şey konusunda aynı anlayışı benimsiyorduk.” (s.49)



Evliklerin nasıl devam ettiğini ya da neden bittiğini izah ediyor yukarıdaki paragraf.



Hayatı değerli kılan nedir ve insan niye çalışır sorusunun cevabı para kazanmak için olmamalı. Bir şeyler üretmek ve parayı küçümseyebilmek için çalışmalıyız.



“...Günlük harcamalar için, tespit ettiğin ve ihtiyaçlarımıza göre düzenlediğin bir bütçen vardı. Bu bana, daha yedi yaşından itibaren aşkın gerçek olmak için parayı küçümsemesi gerektiği sonucuna varmış olmanı hatırlatıyor. Parayı küçük görüyordun. Sık sık başkalarına para verdik.”



Hava nasıl olursa olsun muhakkak iki saatlik yürüyüş yapıyorlar; Dorine, Gorz'un yazdığı metinlerin daima ilk ve son okuyucusu oluyor, çalışma ortamını itina ile inşa ediyordu.



A. Gorz mektubu 21 Mart-6 Haziran tarihleri arasında kaleme almış. Ölümü seçiş tarihi 24 Eylül 2007.Karısının ağrıları dayanılmaz hale gelmeseydi böyle bir seçim olmayacaktı muhtemelen.



Yeni nesil başlık ile yazının muhtevasını anlamlı bulmayacaktır. Aramızdaki mesafe farkını bundan daha iyi ne anlatabilir?



Meraklısı için not:



18 Şubat Cumartesi günü Üsküdar kitap fuarında olacağım.



16'da söyleşi,17'de Profil Yay.standında imza olacak.



Belki gelmek istersiniz...


#Andre Gorz
#Üsküdar kitap fuarı
7 yıl önce
“Son Mektup/Bir Aşk Hikayesi”
Türkiye’nin Batı’yla bin yıllık imtihanı
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…