|
Bu anlattığım sadece benim hikayem değil !
On gündür yoğun mide ağrısı çekiyorum. (Yazamadığım her yazı, ağrıya dönüşüyor. Yazabildiklerim yaraya pansuman bile değil.)

Pazartesi günü bütün öğleden sonrası doktoruma, yaşadığım mide spazmını anlatmakla ve bana yiyebileceğim bir şey önermesini beklemekle geçti.(Şekersiz bal kabağı ve manda yoğurdunun dışında fazla bir seçenek görünmüyor.)

Akşam eve geldim. Malumunuz yatsı namazının vakti artık saat 20'de giriyor. Çocukluk alışkanlığı ile yatsı namazından sonra ancak iki saat ayakta kalıyorum. Pazartesi gecesi mide ağrısının verdiği bitkinlik ile saat on olmadan uyudum.

Saat 11.45 gibi zil sesi ile uyandım/uyandırıldım. Yanlış zil diye bekledim ancak bir kere daha çaldı zil.

İki defa çalan zil bahsi son derece önemli. Önemini yazı bitince izah edeceğim inşallah.

Karşı komşum evinde müzik dersi veriyor herhalde, evini eşine dostuna tarif ederken en üst kat diyor ve fakat en üsten ikinci zil demediği ve ziline adını yazmadığı için, onlara gelen herkes bizim kapıyı çalıyor. Zaten apartman için gelenler, apartman görevlisi olmadığı için kafadan en üstteki zile basıyor.

Home ofis çalışmayı tercih ettiğim için her “yanlış zil” ömrümden ömür götürüyor.(Söylemesi ayıp Nihayet Dergi'nin ofisi çalışmak için son derece uygun. Ancak İstanbul trafiğinde saatler sonra varabildiğim için enerjim yolda tükeniyor. Dolayısıyla yazmak için en ideal mekan bendeniz için sadece ev.)

Ne diyordum...

Karşı dairedeki “komşu”, bizim bir alt katımızdaki daireyi de kızlarına kiralayınca ...Evim bana oldu işkence mekanı. Onlar geç yatıyor geç kalkıyor büyük ihtimal. Saat 23'te matkap ile evlerinde tamirat yapmayı şıppıdı terliklerle gecenin yarısından sonra merdivenlerden inip çıkmayı “normal” kabul ediyorlar.

Misafir geçirirken saatlerce kapının önünde konuşma da onların anlayışına göre son derece normal.

Benim her ikazımı “hayat tarzı uyuşmazlığı” içinde değerlendirmek gibi toplumsal lüksleri var ayrıca.

Şimdi gelelim Pazartesi gecesi saat 23.45'te iki defa çalınan zile. Dürbünden bakıyorum. Karşı daireye yönelen iki adam. Niye bizim zilimize basıyorsunuz diyorum adamlar (adamların daha sonra İGDAŞ görevlisi olduğunu öğrenecektim) doğal gaz kaçağı ihbarı aldık daire 8'den diye cevap veriyor. Niye ihbarı edenlerin zili değil de bizim zil çalınıyor? (Memurlar sekiz deyince aşağıdan yukarıya saymışlar sekizinci zil bizim zil!)

Buraya kadar hikaye benim hikayem. Bundan sonrası sizin hikayeniz lütfen dikkatle okuyunuz.

Yaşadığım şoku bir türlü atlatamadım. Hikayede bana göre boşluk var. Şöyle ki eğer bir binada gaz kaçağı varsa ve bu ihbar ediliyorsa öncelikle ihbarı edenin tek tek dairelerin kapısını tıklatarak (zili çalarak değil ) uyandırması gerekiyor.

İkincisi ve daha da önemlisi gaz kokusunu hissedenlerin apartman kapısını derhal açması gerekiyor. Bu hem gaz kaçağının içeri birikmesini engelleyecektir hem de görevlilerin zile basmasını engelleyecektir.

Çünkü gaz kaçağı olma ihtimaline karşılık zile basmak, herhangi bir aletin fişini çekmek ya da fişe takmak asla yapılmaması gereken eylemler. Gaz kaçağı ihbarında bulunmak için de binanın dışına çıkılarak telefon edilmesi gerekiyor.

Gaz kaçağı var fakat apartmanın ışıklarına basılıyor, telefon ediliyor vs.

Panik halinde hepimiz bu hataları yapabiliriz.

Bu yazıyı yazma sebebim öncelikle arıza ihbarı konusunda İGDAŞ tarafından kamu spotu hazırlanmasını sağlamak.

Allah muhafaza gaz kaçağı durumunda yapılması gerekenler ve asla yapılmaması gerekenler her birimizin bilincinde en sahih şekilde kayıtlı olmalı.

Doğal gaz kullanmak ciddi bir iş.

İGDAŞ görevlilerinin, ihbar aldıklarında apartman kapısını açık tutmaları konusunda ihbar edenleri uyarması gerekiyor.


Teşekkür: Gelenlerin sahiden İGDAŞ görevlisi olup olmadığını; bir arıza söz konusu ise bunun giderilip giderilmediğini öğrenmek için 187 ile dakikalarca konuşmak durumunda kaldım. Sonunda arızanın giderildiğini bir sorun kalmadığını öğrendim. Bu konuda bilgi veren ve evimizdeki arıza ile ilgilenen İGDAŞ görevlileri Erdal Yadigar ve Veysel Dersimli'ye teşekkür ederim.
#Veysel Dersimli
#Erdal Yadigar
#hayat tarzı uyuşmazlığı
#Doğal gaz
٪d سنوات قبل
Bu anlattığım sadece benim hikayem değil !
İmam Hatip Okulları dert midir?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…