|
Tek yapabildiğimiz bu: ”Sakın fakirlerden korkmayın!”
I-

Özel insanların güzel insanların hikayesi ekranlardan çekildi artık.

Meydan kendini ortaya dökenlere kaldı.

Saklanarak var olan ünlülerin yerini her dakika her saniye yiyip içtiklerini en mahrem anlarını kaydedip kamuoyuna sunanların “hesapları”aldı. “Hesaplar” rakamsal olarak yükseliyor. Benim hesabım seni hesabını döver düellosu yaşanıyor sanal alemde.

Herkes sanal alemde takipçisi en kabarık olanın peşi sıra “yürürken” sokaklar gözden kaçıyor. Hayat sokaklarda.

Hayatın sokaklarda olduğunu bile ekrandan öğreniyoruz lakin.

Sözü “Mendil satan Suriyeli çocuğun dövülmesi haberlerine” getireceğim. Ama söz buraya Çarşamba günkü yazımda gelecek muhtemelen. Bugün fakirlerin medya üzerinden servis edilen hikayesine “dışardan” bakmak istiyorum.

2014 yılı biterken en dikkatimi çeken haberler “dünyanın fakirleri”ne dair oldu.

Haberler genellikle BBC üzerinden servis ediliyor.

En çok dikkatimi çeken aynı hafta içinde iki evsizin “onurlu özne”ler olarak “yakınlaştırılması” oldu.

Birinci haber evsiz Robi'ye ait. Gecenin bir vakti evine gitmek isteyen bir genç kız o sırada taksi parası olmadığını fark ediyor. Evsiz Robi cebindeki 3 Sterlini vererek kızın güvenli bir şekilde evine gitmesini sağlıyor.

Genç kız cebindeki bütün parayı kendisine bağışlayacak kadar cömert olan evsiz adam için, facebook üzerinden yardım kampanyası başlatıyor. Hedeflediği 12 bin sterlin kısa sürede toplanıyor, yoğun ilgi yüzünden site çöküyor ve daha da önemlisi evsiz Robi'nin sadece genç kıza değil ihtiyacı olan herkese bir şekilde yardım etmeye çalıştığı ortaya çıkıyor. Eldivenlerini ve atkısını vermeyi bile teklif ediyor Robi.

İkinci haber yine BBC üzerinden. Bu defa haber Budepeşte'den geliyor. Haber fakirlerin onuruna yaklaştırıyor bizi. Daha doğrusu “onurlu evsizlere”.

Haber şöyle:

Macaristan birkaç gündür, ölümünün ardından, Budapeşte'de sokakta yaşadığı bir belediye bankının üzerine kitabesi dikilen bir evsizi konuşuyor.

Kitabede şunlar yazıyor: “Hayatının son iki yılını SÁNDOR ÁBRAHAM burada geçirdi. Emekli bir madenciydi. Gururlu ve edebiyat aşığı bir insandı! Onuru olan biri asla yoksul değildir”.

Budapeşte'nin zengin semtlerinden birinde, sokaktaki bu sıradan bank o günlerde, onun anısına yakılan mumlarla doldu.

Ve ardından yine kimin hazırlattığı bilinmeyen bir kitabe, onun anısını yaşatmak için banka iliştirildi.

Çevre sakinleri, son iki yılını bu bankın üzerinde yaşayarak geçiren bu “evsizde” ne bulmuşlardı?”

BBC'nin haber diline dikkatinizi çekmek isterim: “Ne bulmuşlardı?»

Fakirleri ve evsizleri sevmemiz için onlarda bir şey “bulmamız” gerekiyor öyle mi?

II-

Sosyal devlet politikaları çökerken geriye sadece evsizlerin varlığına saygı gösterme bahsi kalıyor. Sokaklarda yaşayan “sorumluluk sahibi evsizler”in anısına yaşadıkları mekana isimlerini yazıyor ve arkalarından o bildiğiniz evsizlerden değildi. Çevresine zarar vermeyen, üstelik tuzu kurulara yardım eden, onlarla entellektüel düzeyde sohbet edebilecek yetkinliğe sahipti açıklaması eşliğinde.

Fakirlere söyleyebilecek bir sözümüz yok. Evsizler, yurtsuzlar, göçmenler için cümlelerimiz yok. Bütün cümleler tuzu kurular için: “Aman fakirlerden korkmayın.”

Otobanlar, plazalar, korunaklı sitelere rağmen ola ki bir yerde karşılaşırsanız fakirlerden korkmayın. Onların arasında da onurlu insanlar var. Böyle diyor küresel haberlerin satır arası.

III-

Batı fakirleri yakın plan göz önüne getirirken biz Suriyelilerle ilgili yanlış haberler yapmaya devam ediyoruz. Geçen hafta mendil satarken dövülen Suriyeli çocuğun haberi gibi.

Çarşamba günü kaldığımız yerden devam edelim inşallah.
#Mendil satan Suriyeli çocuk
#Budapeşte
#facebook
9 yıl önce
Tek yapabildiğimiz bu: ”Sakın fakirlerden korkmayın!”
Efendimiz’in (sav) Zekâtı-2
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?