|
What is this?/ Üniversite diploması marka güvenliği altında!

Bu hafta, “hane halkını” ilgilendiren en önemli haber TEPAV''ın Türkiye''nin İngilizce açığına dair yapmış olduğu araştırmanın sonuçları oldu. Dünya ölçeğinde İngilizce eğitimi sıralamasında 44 ülke arasında Türkiye 43.sırada yer alıyor. Bizden sonra tek bir ülke var o da Kazakistan.

İki gündür tartışmalar Türkiye''de 12 yılda İngilizce eğitimin verilemiyor oluşuna odaklandı.

Peki, 12 yılda matematik öğretebiliyor muyuz?

12 yılda Türkçe öğretebiliyor muyuz? Okuduğunu anlayan, anladığını yazan bireyler yetiştirebildik mi?

İngilizce konuşamayan öğretmenlerle İngilizce, edebi zevki olmayan öğretmenlerle Türkçe öğretmeye kalkıyoruz.

Eğitimin aksaklıklarını kabuğu kavileştirme politikaları ile örtmeye çalışıyoruz.

Okuduğunu anlamayan bir gençlik geliyor.

Saldırgan bir gençlik geliyor.

Dizi film şiddeti ile üçüncü sayfa haberleri ile duyarsızlaştırdığımız Vandal bir gençlik geliyor.

AK Parti ve CHP dindar gençlik üzerinden atışıp gerginlik politikasından nemalanmaya çalışacağına, “yaşadığımız dünyanın sonunu” kavramaya çalışsınlar bir zahmet.

Zamanın, mekânın, iletişimin başka bir boyuta geçtiğini kavramadan eğitim üzerine fikir yürütüp tartışmanın bir anlamı yok.

Türkiye''nin bütün kesimlerini içine alan sorunumuz eğitim. Ama eğitimin kalitesini sadece İngilizce öğretme/öğretememe noktasından değerlendirmeye kalktığımızda hatalarımıza yeni hatalar eklemiş olacağız.

Eğitim yirmi yıl önce sınıf atlamanın en emin yolu idi. Ama bu gün eğitim “marka güvenliği” altında.

Evet, marka güvenliği. Her sokağa açılan üniversiteler ile üniversitenin kazandırdığı ufuk, vizyon analitik bakış hepsi imha oldu.

Gençlerimiz üniversiteye gidiyor. Yurdun uzak bir diyarında henüz açılmış bir yüksek okula kaydını yaptırıyor mesela. Kayıt ve diploma. O kadar. O uzak diyardaki yöre halkı üniversite gençliği ile biraz şenleniyor. Sonra… Sonrası yok.

Ya da aile o uzak diyara çocuğumu gönderip masraf edeceğime hiç olmazsa aynı şehirde olsun diyerek bir özel üniversite için dar imkânlarını seferber ediyor. Bir apartmanın çatı katında “öğretime açılmış” “ÖZEL” üniversiteye. Ortaya özel üniversite var ÖZEL üniversite var yani, durumu çıkıyor.

Bir ideal uğruna üniversiteye gidenler ile üniversite mezunu olmak adına okula gidip –gelenler arasındaki mesafe gittikçe açılıyor. Pek çok üniversite çocukların zamanını gasp ediyor ama hiçbir şey vermiyor.

Diğer tarafta hakikaten bir önceki kuşak ile mukayese kabul etmeyecek bir donanım içinde olan gençlik var. Hem üniversite eğitimi alıyor hem klasik sanatlar ile ilgileniyor. Ya da hem üniversite eğitimi alıyor hem spor ile ileri derecede ilgileniyor. İyi bir yabancı dilin yanına bir ikincisini ilave etmeye çalışıyor. Lakin bu donanım, bu gençleri hayata karşı kavi ve dayanıklı kılmıyor. Tam tersine aşırı kırılgan, hayatında hiç mikroplarla karşılaşmamış aşısız bir bünye zayıflığı gösteriyorlar. Hayatın dışında durabilmeye hak kazanmak için sürekli eğitim hayatının içinde kalmaya çalışıyorlar.

“Sokağımın Üniversitesi”nden mezun gençler Cv''sini en uzun hale getirmeye çalışıyor. Okuya okuya bitiremiyorsunuz. Lakin Türkiye''nin gerçeklerine dair; hayatın gerçeklerine dair; aldığı eğitime dair bir yoklama çekince, karşınıza vovo diksiyonu ile konuşan bir tiki kız, ya da NLP programlarını başarı ile geçtim diyen BÜYÜK iş adamı maskesini itina ile taşıyan bir delikanlı çıkıyor.

Eğitim meselesini İngilizce öğretmek öğretememek üzerinden değil öğrenme /öğretme motivasyonunun eksikliği üzerinden konuşmaya başlamalıyız.

Öğretme /öğrenme motivasyonunun eksikliğine dair devam edeceğiz.

12 yıl önce
What is this?/ Üniversite diploması marka güvenliği altında!
Türk mûsikîsi konservatuarlarının, dünyaya açtığı yeni bir müzik ufku var mı ?
Haşimî Yayınları’nın Kahire çıkarması...
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti