|
"Yarı-başkanlık sistemi" bize uyar mı?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül''ün görev süresi beş yıl mı, yoksa yedi yıl mı olacak? Bir sonraki cumhurbaşkanını halk mı seçmeli yoksa Meclis mi?

Bana garip gelen gerçek şu: Cumhurbaşkanı Gül''ün kendisi de görev süresinin beş yıl olduğu kanaatinde; Ak Parti de bu yolda yapılan anayasa değişikliğinin nasıl işleyeceğini yasayla düzenlerken süreyi beş yıl olarak hesap etmekten yana... Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını halka seçtirme yolu açıldığı halde, CHP lideri Deniz Baykal, “Meclis seçmeli” görüşünde...

Hiç kusura bakmasınlar, Cumhurbaşkanı Gül de, Ak Parti de, CHP lideri Baykal da yanlış düşünüyor.

Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına çok yaman bir mücadele sonucu seçildi. Partisi kendisini aday gösterdikten sonra yaşanan gelişmeleri şöyle bir gözümüzün önünden geçirdiğimizde bunu daha iyi anlarız: Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt 10 Nisan (2007) tarihinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı ''sözde değil özde lâik'' vurgusuyla Gül''ün adaylığına dolaylı karşı çıktı. Bu yetmedi, Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine rahatsızlığı ifade eden ''e-muhtıra'' kondu (27 Nisan). Anayasa Mahkemesi Meclis''in ancak 367 milletvekilinin katılmıyla açılabileceğini iddia eden CHP''nin çizgisinde bir karar aldı.

Bütün bu süreç içerisinde bazı gazeteler ile TV kanallarının ortalığı bulandırmak için yaptıkları yayınları, onlara malzeme sağlayan eski bürokrat ve sözde bilimadamlarının çabalarını da unutmayalım.

Ak Parti bu gelişmeye iki hamleyle cevap verdi: Seçim tarihini erkene aldı, cumhurbaşkanını halka seçtirmek için referandum yolunu zorladı...

22 Temmuz''da (2007) yapılan seçimden yüzde 47 oy başarısıyla çıkınca ardından ikinci hamleye sıra geldi: Cumhurbaşkanını halkın mı yoksa Meclis''in mi seçmesine dair referandum... 21 Ekim (2007) tarihinde yapılan referandumla, milletvekillerinin dört yıllığına, cumhurbaşkanlarının da iki dönem beş yıllığına (5+5 formülü) halk tarafından seçilmesi kural haline geldi.

Referandumdan önce bir şey daha yaptı Ak Parti: Yargı eliyle asker-sivil bürokrasinin vurduğu 367 zincirini kırmasına MHP destek verince Abdullah Gül''ü cumhurbaşkanı olarak seçti.

O sırada henüz referanduma arz edilmediği için değişmemiş olan anayasaya göre yapıldı seçim; yani, tek dönem için ve yedi yıllığına...

Eski usulle seçilmiş 11. Cumhurbaşkanı Gül''ün görev süresi nasıl oluyor da kendisi seçildikten sonra yapılmış bir referandum sonucuyla belirlenmiş ''5+5'' formülüne göre son bulabiliyor?

CHP lideri Baykal''ın “Cumhurbaşkanını yine Meclis seçsin” temennisi, özellikle 2007''de referanduma sunulmuş anayasa değişiklikleri halk tarafından benimsenmiş iken bir anlam taşımıyor. Yine de meramını anlamıyor değiliz CHP liderinin: Halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile Meclis''in seçtiği cumhurbaşkanı arasında görev ve yetki farkları olması gerekir; oysa biz seçim usulünü değiştirdik, ancak cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini aynı bıraktık...

12. Cumhurbaşkanını halka seçtirmeden önce bu alanda geniş kapsamlı bir düzenleme yapılması gerekir.

“Süresi beş yıl mı, yedi yıl mı?” tartışması erken başladı; son seçim üzerinden henüz iki yıl geçti ve her halükârda önümüzde üç veya beş yıl bulunuyor. Ancak madem tartışma başladı, bu durumda halka seçtireceğimiz cumhurbaşkanının özelliklerini şimdiden belirleyip bunları anayasaya geçirmekte yarar var.

Belki de ''yarı-başkanlık sistemi''ne geçmemizin vakti geldi. Ne dersiniz?

15 yıl önce
"Yarı-başkanlık sistemi" bize uyar mı?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi