2008 seçimlerinde Barack Obama"ya seçimi kazandıran SMS ve Facebook ile Twitter olmuştu. Aslında o seçimler Twitter"ı dünyaya duyuran bir kampanya da oldu, denilebilir.
Medyayı etkin şekilde kullanan ilk başkan J. F. Kennedy olmuştu. 29 yaşında Kongre üyeliğine seçildi ve her dönem etkisini, farkındalığını artırdı. Seçimi belirleyen de tv oturumları oldu.
Amerika"da şimdi seçimler bitti ve Obama kazandı. Bundan sonra konuşulacak olan kampanyaların içeriği ve yöneticileri olacak.
Seçim sonuçlarının gelmeye başladığı saatlerde, seçimlerle ilgili dakikada 327 binden fazla tvit atıldığını biliyor musunuz? Bu tvitlerin çoğunun Obama ile ilgili olduğunu söylememe gerek yok. Özellikle "Dört yıl daha" yazıp gönderdiği fotoğraf kısa zamanda 750 bin kere paylaşıldı ve 300 binden fazla da favori olarak işaretlendi: https://twitter.com/BarackObama/status/266031293945503744/photo/1
Sosyal medyanın önemi bundan sonra vazgeçilmez olacak görünüyor. Aslında bu seçim 22 milyon takipçili Obama ile 1,7 milyon takipçisi olan Romney arasında geçti diyebiliriz. 2.2 milyon ile Michelle Obama"nın takipçi sayısı bile Romney"den fazla.
Obama"nın takip ettiği Twitter adresi 600 bini aşkın iken, Romney 200 civarında kişiyi takip ediyor.
Bu dengesiz durum Facebook"ta da kendini gösteriyor: Obama 30 milyonu aşkın beğeni alırken, Romney 12 milyonda kaldı.
Aslında sosyal medyadaki takipçi sayısından daha önemli olan, tvitlerin olumluluk yönüdür. Ekim ayındaki Twitter analizlerine göre, Obama ile ilgili tvitlerin yüzde 19"u olumlu, yüzde 30 civarı da olumsuzdu. Diğerleri ise karışık bir durum gösteriyordu. 2008 seçimlerinde olumlu tvit oranı yüzde 36 olduğunu unutmayalım.
Ancak, Romney"de durum daha kötü. Olumlu tvit oranı yüzde 15"te kalırken, olumsuz tvitlerin oranı ise yüzde 38"e ulaştı.
Barack Obama"nın sosyal medya kampanyasını yürüten Blue State Digital"in stratejistlerinden Joe Rospars oldu. Bakalım Rospars"ı Türkiye"ye ilk kim getirecek?
Demokratlar "Forward /İleri" dedi, Cumhuriyetçiler "Believe in America / Amerika"ya İnanın." söylediler ama sonuç "dört yıl daha" oldu. 600 tv reklam filmi, 7 milyar doları aşan bir seçim bütçesi ile ince hesapların, algı yönetimlerinin yürütüldüğü bütünleşmiş bir kampanyadan bahsediyoruz.
Her iki adayın hazırladığı bu 600 reklam filmi yerel ve ulusal kanallarda 1 milyona yakın kez yayınlandığını da unutmayalım. Sadece tv reklam kampanyalarının bütçesi 2,5 milyar doları geçti.
Reklam filmi sadece televizyonlarda kullanılmadı. Youtube en büyük reklam filmi yayınlanan mecra oldu. Forward reklam filminin ilki 940 binden fazla görüntülendi Youtube"da. Sanatçıların yer aldığı diğeri de reklam filmi de 550 bini aştı.
Sadece sosyal medya ile seçim alınamıyor. Aslında 7 dakikalık Forward filmi izlenmeye değer. 2008 öncesinde 4,4 milyon kişi işsiz kalmıştı. Obama, son dört yılda 4,2 milyon istihdam sağladı. Romney"in çok güvendiği otomobil başkenti Detroit şehrindeki şirketleri Obama kurtardı diyebiliriz.
Aynı şekilde sağlık reformu ve kredi kartı ile öğrencilere yönelik reformlar da seçmen üzerinde etkili oldu.
Mormon olan Mitt Romney"e karşılık Afrikalı, Latin, Müslüman ve Uzakdoğululara daha sempatik olan Obama avantajlıydı.
Ulusal bir çizgileri olan Romney, Küresel vizyon sergileyen Obama"ya yenildi, denebilir. Genelde Amerikan sermayesi Cumhuriyetçi bilinir. Coca Cola"nın başında bir Türk Muhtar Kent, Pepsi"nin başında ise bir Hintli İndra Nooyi var. WallStreet son anda Obama dedi, şeklinde haberler geldi.
Sermaye de kabuk değiştiriyor ama zenginler hala Cumhuriyetçi. CNN"nin anketine göre, 50 bin doların altında yıllık geliri olanların yüzde 60"ının oyu Obama"ya geldi. 100 bin dolardan fazla yıllık geliri olanlar arasında yüzde 54 ile hala Cumhuriyetçiler önde.
Bu seçimlerden çıkaracağımız dersleri bakalım önümüzdeki yıl bizde yapılacak seçimlerde görecek miyiz?
