|
İki cümle arasına kıvrılan kedi
Kendinizi, sanki çok uzun zaman ayrı kalmış gibi, şiddetle özlediğiniz zamanlarınız oluyor mu sizin de?

Varlığını büyük bir itinayla gündüzün kalabalıklarına, gecenin tenhalıklarına gizleyen insanlar da var.

“Seni nerede bulabilirim?” diye sordu biri. “Aradığın her yerde!” diye cevapladı diğeri.

Söylenenlerden anlaşılan o ki aşk; kimine göre biri dışında bütün yönlerin ortadan kaybolması, kimine göreyse bütün yönlerin bir tek yönde buluşması, bilişmesi, birleşmesi, birlenmesi demek!

“Zunnûn anlatıyor: Ben Antakya yolunda yürürken, deli bir cariye gördüm. Üzerinde yün bir cübbe vardı. Bana; 'Sen Zunnûn değil misin?' dedi. 'Evet' dedim. Ona; 'Beni nasıl bildin?' dedim. 'Sevgi kalbimle kalbin arasındaki perdeyi deldi' dedi” (Ebu'l-Kâsım en-Neysabûrî'nin Akıllı Deliler Kitabı'ndan...)

Her kalbin her kalbe borcu vardır; bu da demek oluyor ki, her kalbin her kalpten alacağı da vardır.

“İçimde her sabah benden çok önce uyanan yakıcı bir hasret var!” dedi biri. “O belki de hiç uyumuyor!” dedi diğeri.

Bırakıp gittiğimiz şeyler bizi bırakıp gitmiyor!

Etrafında çok gözü açık biliniyordu ama o da bir gün herkes gibi hayata gözlerini yumdu.

Her şeyi o kadar ağır vezinde yaşıyordu ki, Şimdiki Zaman'a hep geç kalıyordu.

Kendimi sık sık okuduğum iki cümle arasında kedi gibi uzanıp uyuyakalmış bir halde buluyorum.

Herkesin, unutulmasın diye ucunu kıvırıp işaret bıraktığı birkaç sayfa vardır mutlaka hayat kitabında.

Köstebeklerin en sevdikleri romanı herhalde tahmin edersiniz; evet, Yeraltından Notlar!

Hastane duvarlarında bize sus işareti yapan o sarışın hemşireyi hatırlıyorsunuz değil mi? Susmanın mümkün olduğuna inandığına göre belli ki çocukluğunda ona hiç aşı yapılmamış!

Keşke sinirlendiğinde “Seni benimle böyle konuşmaktan men ederim!” şeklinde konuşabilen birileri kalmış olsa dünyada hâlâ ve ben de bunu olgunlukla karşılayarak sesimi kessem!

“Hatırlıyor musun?” dedi banktaki yaşlı kadın. “Hayır!” diye cevapladı yanındaki yaşlı adam. “Ben de!” dedi kadın ve başka bir şey söylemeden bir süre daha oturmaya devam ettiler bankta.

Hafızalarını kaybedenler, ne kaybettiklerini de hatırlayamadıklarından bir daha kolay kolay bulamazlar.

Bir sözün ardından genellikle bir başka söz başlar, nadiren de uzun ve derin bir sessizlik!

Ne zaman ağzımı açıp konuşmaya yeltensem, içim söyleyeceklerini çoktan bitirmiş oluyor!

“Derman olacak bir sözün yoksa” dedi meczup, “derdimi meşgul etme!”
#aşk
#Akıllı Deliler Kitabı
#Zaman
9 yıl önce
İki cümle arasına kıvrılan kedi
Karizmaya fırsat kurumsallaşmaya imkan
Memurların üst dereceli kadrolara atanmalarının incelikleri
Bir tarihçi neden çok meşhur olur?
“Türkiye etkisi”, dünyayı değiştirecek, korkuları bu!
Kendini tanı ama önce camianı bil!