|
Okuma notları

"Biz O'nu hiçbir zaman tanıyamayacağımızı biliyoruz. Anlamadığımızı anlıyoruz. Fakat biz O'nun sırrını beyan edişinin bir parçasıyız. O, bizim sevdiğimiz, her çeşit şeklin ötesinde, bilimin ötesinde, aklın kısıtlı ufuklarının ötesinde... Allah'ın huzurunda yaşamak demek yokluk aleminde emniyette olmak demektir. Merhametsizce, O'na yaklaşmaya veya O'ndan uzak kalmaya muktedir olmadığımızla yüzleştiriliriz; çünkü bir hadise göre: 'Mü'minin kalbi, O en merhametlinin iki parmağı arasındadır; O nereye isterse oraya çevirir.”Kalbin Dönüşümü/ Llewellyn Vaughan-Lee/ İnsan Yayınları



“Zi Gung, Han Irmağı'nın kuzey yakasından geçerken bostanda çalışan bir yaşlı adam gördü. Adam bostana sulama arkları açmıştı. Su kuyusuna kendisi iniyor ve elleriyle çıkardığı bir kova suyu arka döküyordu. Bütün yorgunluğuna rağmen çok kötü bir sonuç elde ediyordu. Zi Gung: 'Bir günde yüz arkı sulamanın bir yolu var. Az bir yorgunlukla daha verimli sonuç alabilirsin' dedi. Bostancı ayağa kalktı ve ona baktı: 'Nasıl bir yol?' dedi. Zi Gung: 'Arkası ağır, önü hafif ağaç bir levye alırsın. Böylece bol bol su çekebilirsin. Bunun adı zincirli kuyudur' dedi. Yaşlı adamın suratı öfkeyle gerildi. Sonra gülerek şöyle dedi: 'Ustam der ki: Makine kullanan kişi bütün işlerini makine gibi görür, işlerini makine gibi gören kişinin makine gibi bir yüreği olur. Ve göğsünde makine gibi yüreği olan bir kişi masumiyetini kaybeder. Masumiyetini kaybeden kişi ruhunun hareketlerinde kararsız olur. Ruh kararsızlığı doğru anlamla uyuşmaz. Bu şeyleri bilmediğimden değil, kullanmaktan utanırım.” (Eski bir Çin hikayesinden...)



“Hayır ve şerri bir ağacın iki dalından çıkan iki meyve olarak düşün. Dallardan birinin meyvesi tatlı, diğerinin meyvesi ise acıdır. Sen, ağacın acı meyveli dalının uzandığı o yasaklı iklim ve memleketi terk et! Ağaca yakın ol. Onun yanında onun hizmetçisi ve bakıcısı olarak kaim ol. Bu iki dalı, iki meyveyi ve iki canibi iyi tanı. Tatlı meyvenin tarafında durursan, senin gıdan ve kuvvetin ondan olur. Diğer dal canibine gitmekten ve meyvesinden yemekten sakın ki; onun acılığı seni helak etmesin. Şayet söz dinler ve sakınırsan, bütün afetlerden selamette olur; bağış, emniyet ve rahat içinde bulunursun. Çünkü afetler ve türlü belalar bu acı meyveden meydana gelirler.” Fütûhu'l Gayb/ Abdülkadir Geylanî/Gelenek Yayınları



“İşledikleri günahlardan pişman olup da inlemeye, sızlamaya başlayınca, suçluların iniltisinden Arş titrer! Hem de annenin çocuğunun üstüne titremesi gibi titrer; onları ellerinden tutar, yukarılara doğru, göklere doğru çeker! Çeker de, onlara der ki: “Allah, sizi aldanmaktan korudu. İşte lütuf ve ihsan bahçeleri şurada, işte Gafûr ve Rahîm olan, bütün günahları örten Rabbinizin huzuru burada!” Mesnevi/ Hz. Mevlânâ/ Ötüken Yayınları


#Llewellyn Vaughan-Lee
#Abdülkadir Geylani
#Mevlana
8 yıl önce
Okuma notları
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’